Geçtiğimiz günlerde müftülük salonunda yapılan Ak Parti İl Danışma Divan Toplantısı ne katılanlara nede organize edenlere bir katkı sağlamadan bitti gitti.

Salonda kapı arkası, duvar arkası, direk kenarı derken adeta saklambaç oynandı.
İl Başkanı, Milletvekilleri, Belediye Başkanları malumun ikrarı niteliğinde konuşmalarla divan heyecansız başlayıp belirsizlik içinde bitti.

Başlangıcı heyecansız sonucu Azap dolu bir konuşma ve sunum.
Gümüşova Belediye Başkanı Ahmet Azap proje sunumuna başlayınca zor oturan Haziran’da sessiz sesiz giderken Azap başkanın ilçesi için hazırladığı proje azaplı haline tercüman oldu gitti.

Sayın Recep Tayyip Erdoğan’la siyaset yapmak zormuş öyle dediler.
Disiplinli düzenli ve otoriter bir liderle siyaset yapmak zorsa zorlanan kendine bakacak önce.
Çokta zorlanan varsa kimse kimseyi silah zoru ile tutmuyor çeker gider.
Düzce’de iki bir sonucu hala birilerine küpe olmamış.
Bu işin mutfağından bu davanın odağından gelmeyenler bunun idrakine varamaz.
Neydik ne olduk ne olacağız sorusunu sormadan o kürsülerde nutuk atarsan aslan nutuk dinlemez hesabı millet çeker gider.

Seçim kaybetmiş bir iktidar il toplantısında her zaman konuşan aynı şeyi konuşan hatipleri kerhen dinler.
Buraya katılan partililere biz nerde yanlış yaptık neden bu sonucu aldık sorusu sorulmaması için her türlü film filifot yapılmış bir divan.

Gerek ilçe gerek il bazında katılan partililer soru soramadı görüş beyan edemedi sordurulmadı ettirilmedi.
Körler sağırlar birbirini ağırlar misalı konuşulmayan danışılmayan bir danışma toplantısı.

Deve kuşu misali kafayı göm kuma saklan.
Nasrettin hocanın “Bana tüccar sana tüccar hanımı derler geçinir gideriz “ misali bir alışveriş. Nam ego tatmini külleme süsleme ne dersen de.

İl danışma toplantısı neden yapılır?
İl danışma toplantısı adı üzerinde partililer ve parti  yöneticileri  ile yapılan  bir danışma istişare toplantısı şeklinde  olması gereken  bir toplantıdır. Bu toplantı ile sahada bulunan partililer aksaklıkları talepleri parti yöneticileri ile paylaşırlar.  Fakat maalesef gerçekleştirilen il danışma toplantısında bu duruma şahit olunmadı. 

Parti yöneticileri tarafından yapılan uzun bir birinin tekrarı konuşmalar ile partililerin sıkıldığı ve bu sebeple salonu toplantı bitmeden boşaltmaya başladığı görüldü.

Parti yöneticilerinin ve milletvekillerinin geleceğe dönük şehrimize yapılacak ya da yapılması gerekli hizmetler yerine hamasi konuşmalar yapması il danışma toplantısının anlamanın ne olduğunun tam anlaşılmadığını gösterdi.

Toplantı sonuna gelindiğinde zaten salonda soru soracak kimsenin de kalmadığı gözlerden kaçmadı.
Enteresan olan şey danışma toplantısında üyelerin dile getirecekleri konulara yer verilmemesi programın uzatılıp katılımcılar gittikten salonda kimse kalmayınca sembolik soru cevap yapılması.

Fahri Çakır esip gürleyip verdiği heyecan yaşadığı adrenalinle salon çıkışında karşılığı kalmayan olgu oluştu.
Ayşe Keşir hanımın milletvekili nasıl olmanı hikayesini kendisi bilmesi gerekirken salona anlatması anlaşılacak türden değil.

Dursun Ay’ın söktürdüğü otlar Ahmet Azap ın azap  dolu konuşması.
Hikmet Keskin ise her zamanki söylemlerle geldi gitti.
Önümüzde yerel seçimler var. 10 belediyenin iki tanesi bugün itibariyle kesin kaybedilmiş durumda.
Diğer üçü ise risk sınırının üstünde.
Milli görüş iktidara belediyelerle gelmişti belediyeleri kaybetti gitti.
Ak parti iktidara ekonomik krizle geldi bugün ekonomi can çekişiyor.
Danışma toplantısında danışılmayan partililer salonu homur daya homur daya terk ettiler.
Bunun yansıması olacaktır.

Bir musibet bin nasihatten evladır. Nasihat alınmazsa siyasi hezimete hazır olun. Benden söylemesi.