Düzce’nin Akçakoca, Cumayeri ve Gölyaka ilçelerinde yaşanan sel felaketi ardından yaralar sarılmaya devam ediyor.

Onlarca evin yerle bir olduğu ve 2’sinin cansız bedenine ulaşılan 7 kişinin kaybolduğu felaket ardından afetzedelere hem insani hem de psikolojik destek veriliyor.



Yaşamın sular altında kaldığı elim hadisede gün geçtikçe farklı detaylar da açığa çıkmaya devam ediyor.

“Bizim dönüm noktamız oldu”

Sel afetine tanıklık eden Uğurlu Köyü sakini Oğuzhan Tandoğan, kâbus gecesinde yaşananları şu şekilde anlattı:

“Biz önce Esmahanım’a ulaşmaya çalışıyorduk. Gece saat 5-6 sularında komutanımız geldi beni aldı. Yukarı tarafta Sarayyeri Yolu vardı. Biz oradan çıkmak için mücadele verdik. Heyelan olduğu için oradan geçemedik. Zaten bizim dönüm noktamız orası oldu. Biz oraya geçmiş olsaydık orada mahsur kalacaktık. Sel olacaktı biz buraya müdahale edemeyecektik. Zaten bizim Uğurlu Köyü’nde ölü vermememizin sebebi, komutanlarla bizim orada olmamız. Kimse yoktu, Kaymakam Bey gelmişti. Kaymakamlığın kepçesi vardı. Kepçenin olması bizim büyük avantajımız oldu. O kepçe olmasaydı en az 60 ölü vermiştik. Çünkü herkes evin içindeydi. İlk sel geldi gitti. İnsanlar bir şey olmayacak zannetti.”



“Dört kademe su geldi”


Sel esnasında yaşana gelişmeleri ayrıntılandıran Tandoğan ifadelerini şöyle sürdürdü:

“İkinci sel yağmur yağmadan geldiği için gürültüden kimse anlayamadı. Zaten dört kademe su geldi. İlk kademe mahalledeki evleri aldı. İkinci kademe komple bizi sardı. Üçüncü kademe hayatı felç etti. Zaten biz de kaymakamlığın kepçesi ile Akçakoca karakol komutanımız binbaşının çok etkisi var gerçekten. Ahırda kalan bir amcamızı aldı. Evinin içinde kalan bir konteynır vardı. Konteynırda kalan bir teyze vardı. İki buçuk saat alamadık binbaşı canını ortaya koydu gerçekten. Kepçe ile beraber gittiler onu aldılar. Yani binbaşının olması, birde o kepçecinin olması bizi Uğurlu Köyü’nde ölü vermememize sebep oldu. Eğer o binbaşı ile kepçeci olmasaydı biz Uğurlu Köyü’nde elli atmış tane ölü verirdik.”



“Hayatta böyle bir şey görmemişler”


Afet esnasında yaşanan paniğe de değinen köy sakini Tandoğan şunları kaydetti:

“Biz orada ayaktaydık. Zaten çoğu köylü de bilmiyordu. Eğer insanlar bilip dışarıda olmuş olsaydı gene ölü arta bilirdi. Çünkü insanlar panik yaptı evlerini bırakmıyorlar, insanları zorla aldık. Arabalarını bırakmıyorlar yani insanlar şaşırdı, çünkü hayatta böyle bir şey görmemişler. 1955’te böyle bir şey olmuş, büyüklerimize soruyoruz. 1955 te olan da böyle bir şey değildi yani bunun yarısı kadar yokmuş yani kaymakam ve binbaşı bu köyün hayatını kurtardılar.”

Haber: İ.İ. AYDOĞDU