Ankaralı genç işadamı Hüseyin Ulusoy ve aracı 22 Ocak 2012'de D-100 Karayolu Düzce mevkiinde vatandaşların ihbarı üzerine yanmış halde bulunmuştu. Trafik kazası sonucu gerçekleşen yanma ve ölüm olarak gazetelere yansıyan olayın ardından Ulusoy'un aile avukatı yaptığı çalışmalar sonrası olayın kaza süsü verilmiş cinayet olabileceğine dair bulgulara ulaştı.

 

 

22 OCAK 2012 TARİHİNDE YAPTIĞIMIZ "ARACINDA YANARAK CAN VERDİ" BAŞLIKLI HABERİ OKUMAK İÇİN TIKLAYNIZ...

 

KENDİ KENDİNE YANMASI MÜMKÜN DEĞİL!

Sabah Gazetesinde yer alan habere göre; Düzce Cumhuriyet Başsavcılığı'na dilekçe vererek olayın cinayet olduğuna dair şüphelerini ve delillerini sunulduğu dilekçede aracın kendi kendine yanmasının teknik olarak mümkün olmadığını belirtilerek, “Kablolar elektrik kontağından ya da motor aksanından kaynaklanan bir nedenden yangın çıkarmasına müsait değil. Ayrıca araç özelliği itibariyle bir yangın anında içerdekilerin kendini dışarı çıkarması için otomatik olarak park ediyor kapılarını ve camlarını açıyor. Aracın fabrikasından teknik bilgiler alınmalı yangına müdahale eden itfaiye müdürlüğü görevlilerinin ifadeleri alınmalıdır.” denildi.
Canlı olduğu düşünülen maktulun yangın anında kendini dışarı atması gerektiği ancak bu gerçekleşmediğine dikkat çekilen Dilekçede “Yangın sebebiyle çabalayacak olan ve canlı olduğu düşünülen biri sağa sola ya da öne düşmesi gerekir. Ancak maktul koltuğa yaslanmış durumda bulunmuştur. Bu durum sürücünün daha önceden öldürüldüğü ya da etkisiz kılındığını, sürücü koltuğuna yerleştirildiğini gösterir.” ifadelerine yer verildi...

Dilekçede ayrıca Olayın devamında şüpheliler aracı kara battığı için uçurumdan aşağı itemediği, iz bırakmamak için aracı hiçbir sürtme ve çarpma yapmaksızın uçurumun kenarındaki bariyer boşluğunun içine önü uçuruma bakacak şekilde sokarak yaktığı iddia edildi.

 

10 DK MESAFE 1.5 SAAT ALMIŞ

Hüseyin Ulusoy'un Bolu gişelerinden çıkış saatiyle yangının başladığı saat arasında 1.5 saatlik bir kayıp olduğuna dikkat çekilen açıklamada 10 dakikalık bir mesafenin 1.5 saat sürmesinin bir açıklması olmadığı bildirilerek “Hüseyin Ulusoy gişelerden sonra şüpheliler tarafından durdurulmuş ve etkisiz kılma gerçekleştikten sonra olay yerine getirilmiştir. Kamera görüntüleri daha detaylı incelenmeli.” denildi.

Ayrıca Otopsi raporunda Ulusoy'un kanında uyuşturucu ve uyutucu madde bulunamazken, elbise ve cilt parçalarında petrol kökenli maddelerin bulunduğu bildirildi.