16 Nisan’da Türkiye’nin sandık başına gideceği Anayasa Değişikliği Referandumu nedeniyle Düzce’ye gelen 24. Dönem CHP Kocaeli Milletvekili ve Eski Genel Başkan Yardımcısı Hurşit Güneş, saha çalışmaları öncesinde kameraların karşısına geçti. Parti il binasında düzenlediği basın toplantısında Güneş’in hedefinde terör ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan vardı.

“Türkiye’nin en önemli referandumu ile karşı karşıya olacağız”
Referanduma çok az bir süre kaldığını anımsatarak konuşmasına başlayan Güneş, “Pazar günü herkes sandığa gidecek. Bana kalırsa Türkiye’nin gelmiş-geçmiş cumhuriyet tarihinden bu yana en önemli seçimi veya en önemli referandumu ile karşı karşıya olacağız. Kocaeli ile birlikte buraları da kendi bölgem sayıyorum. Düzce’den sonra Sakarya’nın Geyve, Taraklı ve Pamukova bölgesinde olacağım.” dedi.

“Düzce çok şehit vermiş bir yer”
Anayasa Değişikliği Halkoylaması’nın tüm Türkiye’yi ilgilendiren bir referandum olduğunu vurgulayan Güneş, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Bu referandumun neticelendiği Pazar akşamı yurttaşlarımız kendi siyasi partileri ya da daha önce oy verip destekledikleri siyasi liderler için oy kullanmayacaklar. Türkiye’nin nasıl yönetileceğine dair oy kullanacaklar. Televizyonlarda son birkaç gündür gördüğümüz manzaralar, tartışmalar, siyasetin geldiği seviye bu referandumu çok daha önemli kılıyor. Düzce çok şehit vermiş bir yer. Sakarya da öyle. Geçenlerde ziyaret ettiğim Çankırı ve Çorum da öyleydi. Terörden çok şehit verdik. Bir daha vermek istemiyoruz. Terörle ilgili çok yanlışlıklar yapıldı. Açılım süreçleri yapıldı. Devletin paraleli ile iktidarın paraleli ortaklıklar kurdu. Sonra o paralel devletler, o paralel terör örgütleri, ülkede meclise, sivil halka, güvenlik güçlerimize bombalar yağdırdı. Biz bunların artık son bulmasını istiyoruz.

“TSK parçalanmaya çalışıldı”
Bunun son bulması için iki tane önemli nokta var. Bunlardan bir tanesi güçlü bir ordu; terörle mücadele edebilmek için… Güçlü bir ordumuz gerekiyor ne yazık ki güçlü ordumuz da çok önemli bir zafiyete uğratıldı. Nereden uğratıldı? Biliyoruz F-16 pilotlarının neredeyse tamamının terör örgütü mensubu olduğu ortaya çıktı. Biliyoruz Türk Silahlı Kuvvetleri’nin şerefli, namuslu, onurlu, vatansever subayları, komutanları zindanlara atıldı. Müebbet hapisle yargılandı. TSK’nın Genel Kurmay Başkanı terör örgütünün başı olmakla iftira edilerek zindanlara atıldı. Milli birlik-beraberliğimizi, ülkemizin birlik-bütünlüğünü sağlayacak TSK parçalanmaya çalışıldı. Ne zaman oldu? Bu son dönemde oldu. İsteyerek mi oldu, hayır istenmeyerek oldu. Neyle oldu, bir hata ile oldu. Kimin hatası ile oldu, yöneticilerimizin hatası ile oldu. Hatadan yöneticilerimizi çevirmek demokrasinin bir görevi.”

“Türkiye’nin bir bölünme tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu herkes biliyor”
Bir başka hatanın açılım süreci ile yapıldığını savunan CHP’li Güneş, şunları kaydetti: “Terör örgütü ile müzakereye oturduk. Ama o müzakerelerle Türkiye’de barışı sağlamak bir yana tam aksine ülkenin belli bir coğrafyasında hendekler kazıldı, o hendeklerden hiçbir güvenlik gücünün geçemeyeceği söylendi. “Burası özerk bir bölgedir.” dendi. Şimdi bu hatadan, bu gafletten geri dönmeye çalışıyoruz. Bunun yöntemi var. Bunun yöntemi parlamenter demokrasiye sahip çıkmak, siyasetçilerin birbirleriyle oturup konuşabilmesi, birbirlerinin uyarılarını dinleyebilmesi. Asla ve asla tek bir kişinin bütün yetkilere sahip olmaması. Türkiye’nin bir bölünme tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu herkes biliyor. Türkiye’de bir darbe teşebbüsü oldu ve bu darbe teşebbüsü geçmiş darbelere benzemedi. Türkiye kendi toprakları dışında savaşmak zorunda kaldı.”

“Hatır için evet diyecekler”
Türkiye’nin çok tehlikeli bir ortamda olduğunu öne süren Güneş, konuşmasına şöyle devam etti: “Pazar günü sandığa gideceğiz. Ben evet oyu vermek isteyen yurttaşlarıma gittiğim yerlerde soruyorum, “Niye evet?” diyorum, onlar da diyor ki “Reis istedi.” -“Anayasaya uygun mu?”, -“Ya anayasaya uygun değil.” diyorlar. Yani hatır için evet diyecekler. Milletin hatırı veya hayırı için evet değil bir kişinin hatırı için evet. Peki hatır için evet derseniz ne olacak? Evet derseniz; Türkiye’de milli birlik ve beraberliği sağlayacak bir cumhurbaşkanı olmayacak. Başkomutan parti genel başkanı olacak. Bir ülkenin başkomutanı parti genel başkanı olur mu? Olmaz, bu kabul edilemez. Türkiye’nin tarafsız, milli bir cumhurbaşkanına ihtiyacı var. Bir insanın bu ülkede 80 milyon vatandaşın gelebileceği en üst bir siyasi parti genel başkanlığı değildir, cumhurbaşkanlığıdır. Sen cumhurbaşkanlığına seçileceksin, anayasa seni bütün partilerin üzerinde yapacak, aklın senin Adalet ve Kalkınma Partisi’nin başına dönmekte olacak. Yav yazık, günah be! Terörün, bölünmenin, her türlü tehlike ile karşı karşıya olunduğu Türkiye’de, bir insan dönüp dolaşıp ‘Hayır yav ben yüzde 50’nin genel başkanı olacağım” diye tutup parti genel başkanlığına soyunur mu?’”

Güneş son olarak “Millet için milletimden hayır oyu istiyorum. Millet için, milletin hayrı için hayır. Bir kişinin hatırı için evet denilmez.” dedi.