Düzce 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan duruşmaya, ankesörlü telefonlardan örgüt üyeleri ile irtibat kurdukları ve askerlerden sorumlu "mahrem imam" oldukları iddiasıyla haklarında "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlamasıyla dava açılan tutuklu, tutuksuz sanıklar ile avukatları ve yakınları katıldı.

Kimlik tespitinin yapılması ve iddianame özetinin okunmasının ardından sanık savunmalarına geçildi. 

Tutuksuz sanık B.T, savunmasında, üniversite yıllarında maddi imkansızlıkları dolayısıyla kaldığı örgüt evlerinde yapılan toplantılarda örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in videolarının izletildiğini anlattı. 

Amasya'da üniversite okurken tanıştığı örgütten güçlükle ayrıldığını ileri süren B.T, "Emniyette ve savcılıkta vermiş olduğum ifadeler doğrudur. Samimi bir şekilde bildiklerimi anlattım. Amasya'da tapu ve kadastro okurken bu kişilerle tanıştım, 2 yıl evlerinde kaldım ve daha sonra okul bitince askerlik sınavlarına hazırlandım." diye konuştu.  

Mahkeme başkanının, "Tapu kadastro okuyan bir kişi neden asker olmak istesin? Samimi olarak anlatıyorum diyorsun, samimi olmanı anlayamadık. Gerçekler neyse onları anlat." demesi üzerine sanık, "Asker olmayı kendim istiyordum. Sınavlarda hiç kimse yardımcı olmadı. FETÖ mensubu olmadığım için etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istemiyorum." ifadesini kullandı. 



Sanık B.T, asker olduktan sonra kendisinden sorumlu olan "Melih" kod adlı kişiye ilişkin şunları söyledi:

"Bu kişi benim telefonumu nereden buldu bilmiyorum ama beni sürekli arayıp duruyordu. 'Sohbete gel, dini bilgilerini pekiştirelim.' diye sürekli rahatsız ediyordu. İki defa lokantada buluştuk, bana telefondan video izletmek istedi, kabul etmedim. Uzaklaşmak istedim ama sürekli aradı. Hatta bir keresinde adresi nereden buldu bilmiyorum ama evime kadar geldi."  

Mahkeme heyetinin, örgüt üyeleri tarafından 286 kez ankesörlü telefondan arandığının tespit edildiğini açıkladığı tutuklu sanık F.Ü. ise devlete hizmet amacıyla tanıdık tanımadık her gelen telefonu açtığını söyledi. 

Söz konusu kişilerin, daha önce gittiği örgütün dershanesinden bilgilerini alarak kendisini aradığını savunan F.Ü, "Suçsuzum. Etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak değil, suçsuzluğumun ispatlanmasını istiyorum. 'Mustafa' kod adlı kişi beni ankesörlü telefondan aradı, 'Dini duygularını geliştirelim' diyerek beni sohbete çağırdı, kabul etmedim. Bu çağrı 2-3 ay sürdü. Daha sonra bir yerde denk geldik, yine davet etti ve ben yine kabul etmedim." şeklinde konuştu.  

Sanık F.Ü. ayrıca "Halil" kod adlı kişinin tutuklu sanık H.Y, "Emre" kod adlı kişinin de dosyada bulunan E.İ. olduğunu teşhis etti. 

Bunun üzerine mahkeme heyetinin savunma yapmalarını istediği H.Y. ve E.İ, sanığın beyanlarını kabul etmediklerini dile getirdi. 

Mahkeme heyeti, diğer tutuklu ve tutuksuz sanıkların savunmalarının alınmasının ardından duruşmaya ara verdi.

Aranın ardından kararını açıklayan heyet, sanıklardan İ.K, T.Ö. ve B.D'nin adli kontrol şartı ve yurt dışına çıkış yasağıyla tahliyesine, diğer tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına hükmetti.

Dijital materyallerin sonucunun beklenmesine ve bazı sanık müvekkillerine savunma yapmaları için süre verilmesine karar veren heyet, duruşmayı 5 Mart 2019'a erteledi. 

İddianameden 
Düzce Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, TSK bünyesindeki örgütle iltisaklı askerlerden sorumlu "mahrem imam" olduğu iddia edilen 16 sanık hakkında, "terör örgütüne üye olmak" suçlamasıyla beşer yıldan onar yıla kadar hapis cezası isteniyor.