Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Hasan Sultanoğlu, hastane acil servisi hakkında bilgiler paylaştı.

"Asistan hoca ilişkisi bilinenin dışında"

Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı hakkında bilgiler veren Dr. Öğr. Üyesi Sultanoğlu,  “Anabilim dalımız modern tıp teknolojisi, deneyimli ve birikimli büyük bir sağlık ekibi ile şehrimize ve bölgemize hizmet edecek akademik kadroya, hemşireye ve yardımcı sağlık personeline sahip.” ifadelerini kullandı. Eğitim açısından asistan ve öğrenci odaklı,  sağlık hizmeti açısından hasta odaklı, acil anabilim dalı olduklarına dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Sultanoğlu, “Asistanın hocaya, öğrencinin hocaya direkt ulaşması bölüm olarak artımız. Birçok bölüm ve üniversitelerde asistan hastaneden ayrılamıyorken, bizim acil servisimizde asistan kendi hayatına da, akademik hayatına da zaman ayırma fırsatı bulmaktadır. Akademik kadromuzda 1 profesör, 1 doçent ve 6 doktor öğretim üyesi mevcut. Doktor öğretim üyelerimiz 7/24 usulüyle çalışmakta, her gün bir doktor öğretim üyemiz 24 saat boyunca hastanede kalmaktadır. 24 hemşiremiz, 12 karşılama ve temizlik, 8 bilgi işlem personeli ve 8 güvenlik ile hizmet vermekteyiz.” dedi.

Dr. öğretim üyelerinin 24 saat boyunca aktif bir şekilde acil servis içinde, asistan ve intern doktorlarla birlikte hasta baktığını yineleyen Sultanoğlu, bu çalışma sistemiyle hastanemiz acil servisinin birçok üniversite acilinden ayrıldığına işaret etti.



“Mevsimsel olarak değişmekle birlikte günlük ortalama 350,  yıllık 130 bin hasta başvuruyor”
Hastanenin erişkin acil servisine mevsimsel olarak değişmekle birlikte günlük ortalama 350, yıllık 130 bin hasta başvurduğunu kaydeden Öğretim Üyesi Sultanoğlu, “Türkiye genelinde acil servislere başvuruların yaklaşık yüzde 70-80 civarı acil hasta değil, birinci basamakta veya poliklinikte muayene olabilecek hastalar. Maalesef şartlar gereği acil servislerimizde yoğunluğun en sık sebebi yeşil alan dediğimiz hasta grupları, atılan adımlara rağmen bu yoğunluk azalmadı. Üniversiteye başvuran yeşil alan acil hastaları bir nebze de olsa ortalamanın altında. Düzce acil serviste yüzde 60 civarında yeşil alan hastamız mevcut.” dedi.
Acile başvurması gereken hastaların aslında yeşil alan dışında kalan sarı ve kırmızı alan hastaları olduğunu ifade eden Sultanoğlu, acil servisin bu alanında genellikle solunumsal, kardiyak, nörolojik, enfektif hasta gruplarının yanında her çeşit travma hastası, kronik hastalıkları olup kötüleşen bir çok hasta grubuyla karşılaştıklarını bildirdi.



“Hastalara müdahalemiz dünya standartlarının üstünde”
Göğüs ağrısı, solunum sıkıntısı, karın ağrısı, bilinç bozuklukları, felç, travma, üç günden fazla süren yüksek ateşli durumlar ve durdurulamayan kanamalarda acil servise başvurması gerektiğinin altını çizen Öğretim Üyesi, “Maalesef acil servisler olması gereken durumda değil, mevsimsel hastalıklar diye adlandırdığımız kış aylarında üst solunum yolu enfeksiyonları, yaz aylarında ishallerden dolayı acil servis başvuruları artmakta. Bu durumlardan önce önlem alınması, sonrasında gerekli beslenme ve sıvı desteği aldıktan sonra hastalık devam ederse öncelikle aile hekimlerine, sonraki adımda polikliniklere başvurmasını önermekteyiz. Ülkemizde çalışan doktor ve hemşire sayıları yetersiz, acil servislerde bu tür hastalara ayrılan geniş zamandan dolayı gerçekten acil olan hastalara müdahale gecikebilir, tanı ve tedavide zaman kaybedilebiliyor. Buna rağmen gerçek hastalara müdahalemiz dünya standartlarının üstünde.” dedi.


“Acil servisler ölümle yaşam arasındaki ince çizgide kalan yerlerdir”
Acil servisleri ölümle yaşam arasındaki ince çizgide kalan yer olarak ifade eden Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Hasan Sultanoğlu, açıklamasını “Acil çalışanları bu ince çizgide hayat kurtarmaya çalışan, hastaları yaşam tarafına çeken kahramanlardır. Lütfen bu ince çizgiyi gereksiz hastalıklarla meşgul etmeyelim.” diyerek açıklamalarını sonlandırdı.