Öncü Medya Haber Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal’ın hazırlayıp sunduğu Kitabın Ortasından programı sezon finali ile ekranlara geldi.

Düzce’nin önde gelen iş insanlarından ve inşaat sektörünün en başarılı isimlerinden olan Cihat Algün’ün konuk olduğu programda inşaat sektörü üzerine değerlendirmelerde bulunuldu.

Ünsal’ın sorularını yanıtlayan Algün, hem merak edilenleri, hem de bilinmeyenleri vatandaşlar ile paylaştı.



“İlk etkilenen inşaat sektör inşaat”


İnşaat sektörünün Türkiye’deki ve Düzce’deki durumunu değerlendirerek sözlerine başlayan Algün, “İnsanların ne beklemesi lazım?” sorusunu da yanıtlayarak şunları söyledi:

“Ekonomideki yavaşlamayı ilk önce bizim sektörümüz hissediyor. İlk etkilenen inşaat sektörü oluyor. Tabii burada yavaşlamayla birlikte özellikle yatırım araçlarındaki hareketlilik, doların hareketliliği, faizlerin hareketliliği bizim işimizi maalesef direkt etkiliyor. Çünkü bizim sektörümüz hem ihtiyaç hem de bir yatırım aracı. Tabii bu hareketlilik ön planda olduğu zaman maalesef inşaat ikinci planda kalıyor. Türkiye genelinde durum böyle. Tabii Düzce olarak da bundan etkilenmemek mümkün değil. İster istemez sektörümüzde Düzce’de de bir etkileşim oldu. İnsanlar birikimlerini farklı mecralarda değerlendirmeye başladı. Dövizde faizde ya da yatırıma şu ara duralım gibi oldu. Düzce’miz yine ülke geneline baktığımız zaman sektörümüz açısından çok da durağan olmadı. Özellikle ben bizim açımızda olaya baktığımda bizim için fena geçmedi. Hiç bir projemizi durdurmadık. Bütün projelerimiz bu süreçte devam etti. Özellikle 8. aydan sonra hissedildi bu duraksama. Bununla birlikte çok da güzel ciddi satışlar da yaptık. Halen de o tren devam ediyor. Son dönemde seçim atmosferi de biraz etkili oldu. Özellikle de ekonomideki duraksamada. Seçim sonrası 7. ay itibariyle bir kımıldama var, hareketlenme var çok talep de var, ilgi de var. Bakıyorum para da var olan insanlarda yatırım yapmak istiyorlar. Ortalık rahatladı gibi. Çok daha hareketli olacağını düşünüyorum.”

“Konut birinci ihtiyaç”

Düzcelilerin ev sahibi olma ve daire alma durumuna ilişkin olarak da açıklamalarda bulunan Algün İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Algün, çok fazla daire olduğu ve satılamadığı iddialarını da cevaplayarak şöyle konuştu:

“Alakası yok yeni binalarda özellikle merkezde alternatif yok. Olanlarda anlatıldığı gibi 100 bin lira 200 bin lira bedellerle yok. Bu kriz patladığında elinde olup da ihtiyacı olanlar aldılar sattılar ama bitti. Aslında şuanda fiyatlar yerine oturdu. Konut birinci ihtiyaç.”



“Fiyatlar asgari seviyede”

Ünsal’ın ekonomistlerin değerlendirmesine göre 200 bin liraya alınan dairenin 800 kira getirisi olduğunu ancak bu paranın faize verilmesi durumunda daha çok getirisi olduğunu belirtmesi üzere değerlendirmelerini sürdüren Algün ifadelerinde şunlara yer verdi:

“Düzce’de konut fiyatları oldukça düşük. Olması gerekenin çok altında. Özellikle şu dönem. Normal fiyatlarımız bile şuan oldukça düşük. Fiyat düşük olduğu için kiralarda bu oranda asgari seviyede. Faizlerin yüksek olması da insanları kıyaslama yaptırıyor ama bu kısa vadede böyle uzun vadede bunun hiçbir zaman böyle olmadığı ortaya çıkacak. Şuan 2 bin lira, 3 bin lira faiz alınıyor ama 200 bin liraya alınan konutu yarın 300 bin liraya alamayacaksınız, belki 400 bin liraya da alamayacaksınız. Hele ki şu dönem bence yatırım için tam bir fırsat dönemi. Çünkü birçok kaleme çok ciddi miktarda zam geldi. Biz halen daha bu zamları fiyatlarımıza yansıtmadık. Bu geçiş döneminde konut alan insan en az yüzde 30 oranında kar edecektir.

“Özen gösteriyoruz, dikkat ediyoruz”

Çoğu inşaat firmasının projelerini durdurma seviyesi gelmesine rağmen, Algün İnşaat’ın Düzce’nin her yerinde çalışmalarını sürdürmesinin sırrına açıklık getiren Cihat Algün şunları kaydetti:

“Biz işimizi severek yapıyoruz. Yaptığımız projeler özellikle lokasyon ve konum olarak iyi yerler seçiyoruz. İyi yerde iyi mal her zaman para ediyor ve satıyor. Dolayısıyla yaptığımız projeler ilgi çekiyor talep görüyor. Projelerimize özen gösteriyoruz dikkat ediyoruz. Hem mimarisinde hem tasarımında kullandığımız malzemede yaptığımız işlerde dört duvar değil daha estetik daha fonksiyonel kullanım yaşam şekli ortaya koymaya çalışıyoruz. Aynı zamanda sadece bir konut değil bir yaşamı da ortaya koyan projeler geliştirmeye çalışıyoruz. Bu noktada da müşterilerimiz tercih ediyor. Biz de en kötü günde dahi devam ediyoruz.”



“Biz artık kendimizle yarışıyoruz”

Çalışma prensibindeki kırmızıçizgileri ve “olmazsa olmaz” dedikleri hususları şu şekilde açıkladı:

“Biz artık kendimizle yarışıyoruz. Her yaptığımız projede bir tık daha çıtayı yukarı taşımaya çalışıyoruz. Olmazsa olmazlarda yerin konumu çok önemli bizi için. Tasarım çok önemli. İçine sunduğumuz yaşam çok önemli. Sadece ev değil içinde sosyal yaşamı da barındıran atmosferi ortaya koymak önemli. Olmazsa olmazımız kalite. Tabi ki hatalarımız oluyor çünkü insanla yapıyoruz vasıflı insan bulmak da sıkıntılar var ama buna rağmen biz en iyisini en güzelini minimum toleransla yapmaya çalışıyoruz. Ciddi ve iddialı projeler yapıyoruz.”

“Tek ödemeyle dört yıllık vade”

Program sunucusu Sadullah Ünsal’ın “Ben çiftçiyim 50 bin lira param var sizden daire almak istiyorum nasıl alacağım?” sorusunu da yanıtlayan Algün, kampanyalar hakkında şunları söyledi:

“Biz kendi bünyemizde dört yıla kadar gerek aylık, gerek senelik ödemelerle satışlarımız yapıyoruz. Bugün 50 bin lirayı, 200 bin liralık daireyi verdiğimizde bunu yılda tek ödemeyle dört yıllık vadede yapabiliyoruz.”



“Kambur üzerine kambur”


Yaşanan sıkıntıların nasıl çözüleceği ve bu noktada devlete düşenleri değerlendiren Cihat Algün şu şekilde konuştu:

“Her şeyden önce kredi faizlerini düşürmesi lazım. Özellikle inşaat sektöründe. Yani piyasa çok kötü sıkıntı var diyoruz ama son zamanda çıkan yönetmeliğe bakıyorum yapı denetim yönetmeliği otopark yönetmeliği, imar yönetmeliği gibi. O kadar zorlaştırılıyor ki zaten zor zaten kambur üzerine kambur bu noktalarda hükümetin de belediyelerin de özellikle müteahhitlerin önünü açması lazım yardımcı olması lazım.“

“Bu insanları nereye koyacaksınız”

Çok katlı yapıların önüne geçilmesi için alınan kararlarla Konuralp’te verilen kat izninin önce 8 kata sonra 4 kata çekilmesini değerlendiren Algün, şunları kaydetti:

“Konuralp’te 75 bin nüfustan bahsediyoruz. Bu insanları nereye koyacaksınız? Dikey yapılaşma ne demektir? Adam müteahhit, anlaşmış bir dağılım bir paylaşım var. Buraya 40 tane daire yapabilirsin dediği zaman burada haksızlık var. Her şeyin hesabı kitabı mümkün. Japonya da 100 katlı bina yapıyorlar. Deprem bölgesi. Hesabını kitabını yaptıktan sonra müsaade etmek lazım. Bir yere toplayıp orada çok katlı yapılara izin verilip kalan yerlerde de alçak yapılaşmayı teşvik etmek gerekiyor. Bütününe baktığında bunu yaptığında çok zor olur. Bende bu durumu çok yaşadım çok da mağdur oldum. Birçok projem benim bundan dolayı çok gecikti. Düzce’de geçen dönemde 15 metrekare arsanın üzerindeki yapılaşmalara belediye 5 kat ruhsat veriyordu. Bir gecede dört kat oldu. Yaklaşık 150 - 200 tane dairemiz bir gecede gitti.  Ben bunun anlaşmasını yapmışım satmışım arsa sahipleri çocuklarına bölmüş satmış. Çok büyük mağduriyetler ortaya çıkartıyor. İlla yapılmak isteniyorsa ortaya zaman konulmalı. Belediye biz artık buraya kat olarak bina yapılaşması olarak şudur çizgimiz ama bunun öncesinde imarını almış ruhsatı almış sözleşmesini yapmış vatandaşlar için de bir yıl zaman dilimi koyulur ve mağduriyet önlenmiş olur.”



“Daha farklı manzara ortaya çıkabilirdi”


“Kat sayısının düşürülmesi ile ilgili Belediye Başkanı ile istişareleriniz oldu mu?” sorusunu yanıtlayan İş insanı Algün, şunları söyledi:

“Orası deprem bölgesi. Benim oradaki bütün projelerim dört kat ben hiç 5 kata girmedim. Oradaki arkadaşlarımı düşündüğümde üzülüyorum. Belediyenin bu çalışmasından bizim haberimiz yoktu sonradan öğrendik. Aslında Başkan’ımız bizi çağırıp o bölgedeki müteahhitleri  ve arsa sahiplerini, mimarı mühendisi bir masada toplansa ve dese ki ‘biz böyle bir şey düşüyoruz’ daha farklı manzara ortaya çıkabilirdi.”

“Oradaki sıkıntı daha da büyük”

Resmi kuruluşlardaki çalışmalarına ve bunların dönüşümlerine değinen Algün şu ifadeleri kullandı:

“Oralarda da sıkıntı var. Ekonomik daralmayla Arifiye’de yaptığım okul vardı devlet ‘dur’ dedi. ‘1 yıl sonra devam edeceğiz’ dedi ve durduk.  Hak edişlerde de gecikmeler yaşıyoruz alamıyoruz. Gecikmeli alıyoruz istediğimiz alamıyoruz. Oradaki sıkıntı daha da büyük.”

“Geri kalanını vadeye bölüyoruz”

Ünsal’ın “50 bin liralık arabam var sizden daire almak istiyorum” misali üzerine sağladıkları kolaylıkları dile getiren Algün şunları kaydetti:

“200 bin liralık daire alacaksınız biz sizin arabanızı değerinde alıp. Geri kalanını vadeye bölüyoruz. Kimisi aylık kimisi yıllık istiyor. Aylık taksite de bölüyoruz.”



“Minimum 2 bin lira olması lazım”


Düzce piyasasındaki fiyatları ve fiyatların seyrini değerlendiren Cihat Algün ifadelerine şu sözlerle devam etti:

“Ortalama olması gereken fiyatlama var. Metrekare satış fiyatının minimum 2 bin lira olması lazım. Düzce’ye de baktığımızda 1500 ile 3000 bin arasında değişiyor fiyatlar. 2 bine yaklaştık ve ev sahibi yaptık insanları. Bir proje 500 daire.”

“Yoksa adam duracak”

İnşaatların durduğu ve ilerlemediği yönündeki iddiaları da yanıtlayan Algün şunları söyledi:

“Yoksa adam duracak. Biz durmadık devam ediyoruz. En kötü zamanda durmadık. Krizin en yoğun olduğu dönemlerde de durmadık hale daha durmuyoruz. Projelerin bitiş süresi 200-250 daireli projelerim 1 sene 1 buçuk sene sürdü. Tekil binalarda daha kısa sürüyor. Büyük projelerde 2 yılı geçmez.”

“Bizim işimiz hata kaldırmıyor”

İş insanlarına tavsiyelerde de bulunan Algün şunlara temas etti:

“Çok dikkatli hareket etmek gerekiyor. Bizim işimiz hata kaldırmıyor. Tedbirli ve ölçülü gitmekte fayda var. Bizim sektör için yer çok önemli nereyi nasıl kaça aldığını çok iyi bilmesi gerekir. Anahtar vermek önemli bizim işimizde.”



“Düzcespor 18 yıl sonra final oynadı”

Geçtiğimiz yıllarda başkanı olduğu Düzcespor’a yeniden başkanlık yapma ihtimalini değerlendiren Algün sözlerine şöyle devam etti:

“Başkan da o dönemde bir ucundan sen tut bu işi getirelim deyince sıfırdan takım kurduk. 3-3 buçuk milyon para harcadım. İddialı kulüp olsun Düzce’ye lig attıralım istedik. Düzcespor 18 yıl sonra final oynadı. Yeniden Düzcespor olur mu diye soranlara cevabım, iş durumum ona uygun değil. Kulübü devir aldığımda 40 tane haciz vardı ve ben hepsini kaldırdım ve kulübün tüm borcunu ödedim ve tedbir koydum ki gelen para bize kalsın.”

Haber: A.DURMUŞ