Yeni tip koronavirüs nedeniyle hayat durma noktasına gelirken çiftçiler, başta fındık olmak üzere hasat dönemi yaklaşan ürünler için tarlada çalışmaya devam ediyor. Düzce Ziraat Odası Başkanı Ramazan Öztürk'te çiftçilerin ve Düzce halkının en çok merak ettiği konuları Öncü Haber mikrofonuna anlattı.

Düzce’de bu sezon fındığın veriminin iyi olacağı yönünde tahminde bulunduklarını söyleyen Öztürk, il dışından gelen mevsimlik tarım işçilerinin de büyük ihtimalle fındık hasadı için Düzce’ye geleceklerini söyledi. “İl dışından Düzce’ye işçi gelmezse Düzce genelinde ki 80 bin Ton fındığın yarısı bahçede kalır.” diyen Öztürk, bu sezon fındık fiyatlarını kilogram başına 24 - 25 TL olmasını beklediklerini dile getirdi.

“Salgın tarımın ne kadar çok önemli olduğu bir kez daha gözler önüne serildi”

Açıklamasında tarımın ve üretimin önemine dikkat çeken Öztürk, “Koronavirüs salgını tarımın ne kadar önemli olduğunu ve üzerinde ne kadar ciddiyetle durulması gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Bu hastalıktan ve virüs salgınından korunmak için alınacak ilk tedbir elbette sağlıktır, ancak hemen arkasından gelmesi gereken tarımdır. Tarımın gıda yönünden taşıdığı önem, tarımı şu an diğer tüm sektörlerin önüne almak zorunda bırakıyor. Tarımda üretim ve tedarik zincirinin mutlak suretle aksamadan sürdürülmesi gerekiyor.” dedi.

“Üretim devlet tarafından desteklenmeli”

Üretimin devlet tarafından desteklenmesi gerektiğini kaydeden Öztürk açıklamasına şu şekilde devam etti:

“Şu an vatandaşlarımız pazarlara ve marketlere gittiklerinde her türlü gıda ürününü bulabiliyorlar ancak bu üretim ve tedarik zincirinde bir aksama olacak olursa o raflar maalesef boş kalacaktır. Evet, bu virüs çok önemli, ciddi tedbirler alınması gerekiyor fakat her zaman söylediğimiz gibi üretim ile tedarik zincirinin mutlak suretle devlet kontrolünde ve desteğiyle devam etmesi gerekiyor.”

“Sen evde kal Düzcem, sizler için bahçemizde üretime devam ediyoruz”

“Biz çiftçiler olarak, salgına rağmen bahçelerimizde ekim dikim işlerine devam ediyoruz” diyen Öztürk konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

“Tabi ki yaşlılarımız evde kalıyor. Bahçede çalışması gereken gençlerimiz, bahçelerde çalışmaya devam ediyorlar. Bizim çiftçilerimiz ekim ve dikime devam edecek; sloganımız şu; “Sen evde kal Düzce’m, sen evde kal Türkiye’m bizler sizler için bahçemizde üretime devam ediyoruz.”

“Düzceli çiftçilerimizin sıkıntılarını Ankara’ya bildiriyoruz…”

Düzce’deki çiftçilerin sıkıntılarını sürekli Ankara’ya ilettiklerini kaydeden Öztürk, “Biz Ziraat Odası olarak Düzce il genelindeki çiftçilerimizin sıkıntılarını, bire bir çiftçilerimiz ile birlikte yaşayarak, aynı zamanda ben de bir çiftçi olarak sıkıntılarımızı biriktirip, belirli aralıklarla genel merkezimize telekonferans yöntemi ile görüşmeler yapıyoruz.  İlimizdeki sıkıntıları Ankara’ya bildiriyoruz. Genel Başkanımız da ilgili Bakanlarla görüşüp üretim safhasına daha hızlı girmek için çözüm yolları arıyoruz. Hükümetimizden de bu konuda gerekli desteği alıyoruz.” diye konuştu.

“Fındık fiyatının bu yıl 24 – 25 TL olmasını bekliyoruz”

Fındık veriminin şu ana kadar Düzce’de iyi gittiğini belirten Öztürk şu ifadelere yer verdi:

“Fındık fiyatlarının önümüzde ki sezon 24 – 25 TL olacağı bilgisi bize ulaşıyor. Fındık verimimiz şu anda kadar hava şartlarından dolayı gayet iyi gidiyor. 2020 yılı ürünümüzün de iyi olacağı yönünde tahminde bulunuyoruz. Ziraat Mühendislerimizin de arazi de yaptığı çalışmalar neticesinde bir sıkıntının olmadığını ve verimimizin yüksek olacağını söylüyorlar.  Yalnız Alan Bazlı Gelir Desteği alan çiftçilerimizin bu paraları ürünlerinde kullanmalarını istiyoruz, çarçur etmemelerini istiyoruz. Gitsin ilacını alsın, gübresini alsın ve tohumunu aldın. Yani gerekli yerde kullanırsa, daha fazla girdi sağlayacağını düşünüyoruz. Ayrıca çiftçilerimizin kullandıkları boş ilaç şişelerini yakmalarını veya toprağa gömmelerini tavsiye ediyoruz. Bakın; ufak bir hastalık geldi, bu hastalık bütün dünyayı perişan etti. Onun için her kes yaşayan bir canlıdır, canlılara kıymamak için bu şişeleri imha etmelerini özellikle tavsiye ediyorum.”

“Kendi ülkemizde ekip – biçersek dışarıya bağımlı kalmayız”

Düzceli çiftçilere Üretim yapmaya davet eden Öztürk şu şekilde devam etti:

“Biz çiftçilerimize diyoruz ki; ekelim – biçelim. Bakın buğday üreten ülkelerden ayçiçeği üreten ülkelerden şu anda talebimiz doğrultusunda Türkiye bunları istiyor, ama ülkeler vermiyor. Paramızla bilen alamıyoruz. Kendi ülkemizde ekip – biçersek kimseye bağımlı olmayız. Bizim çiftçilerimize de bu yönde ki telkinlerimiz devam ediyor. Çiftçilerimizi üretim yapmayı tavsiye ediyoruz. Şuanda çiftçilerimizin üretimi çok iyi durumda, bu nedenle ben çiftçilerimize çok teşekkür ediyorum.”

“Düzce’ye il dışından işçi gelmezse fındık bahçede kalır”

Bu yıl ki fındık sezonunda mevsimlik tarım işçileri için görüşmelerin devam ettiğini ve büyük olasılıkla olumlu sonuçlanacağını aktaran Öztürk şu ifadeleri kullandı:

“Biz genel merkezimizle görüşme yaparken, özellikle ben Genel Başkanımıza şunu söyledim; ‘Bu sene fındık için il dışından işçi gelemez ise, bizim 80 bin ton fındığımızın yarısı bahçede kalır, toplayamayız. Mutlaka il dışından işçi gelmesi gerekiyor’ dedim. Bu konuda ki çalışmalar devam ediyor. Yüzde 90 İl dışından fındık işçilerimiz gelecek, hiç kimse endişeye kapılmasın.”

“Sokağa çıkma yasağı getirilen yaşlılarımız çiftçi belgeleri ile bahçelerine gidebilecekler”

İçişleri Bakanlığı tarafından Koronavirüs salgını nedeniyle sokağa çıkma yasağı getirilen 65 ya ve üstü yaşlı çiftçilerin çiftçi belgesi ile bahçelerine rahatlıkla gidebilecekleri bilgisini veren Öztürk son olarak şunları belirtti:

“Koronavirüs salgınından dolayı 60 yaş ve üstü ile 20 yaş altı bildiğiniz gibi evlerinden dışarıya çıkamıyor ve bahçelere gidemiyorlardı. Biz bu konuyu Sayın Valimiz ve Sayın Tarım İl Müdürümüz ile yaptığımız toplantı neticesinde bir karar çıkarttık, 60 yaş ve üstü çiftçi belgesi veya izin belgesi ile beraber, birinci derece de yakını ile birlikte tarlalara gidebilirler. Bu konuda bir sıkıntı yok. Bu şekilde de İl Hıfzıssıhha meclisinden de bir karar alındı. Çiftçi ve dışarı çıkması yasak olan arkadaşlarımız birinci derece de yakınları ile birlikte tarlaya gidebilir.”