“3600 ek gösterge karara dönüşmeli”
Çelebi yaptığı yazılı değerlendirmede şunları dile getirdi: “3600 ek gösterge vaadinin bir türlü yerine getirilememesi, sözleşmeli öğretmenlik uygulamasının doğurduğu olumsuz sonuçlar, yer değişikliği sürecinde karşılanmayan talepler, eğitim çalışanlarına yönelik giderek artan şiddete karşı etkin ve caydırıcı bir düzenlemenin hayata geçirilememesi gibi konular ve sıkıntılar eğitim-öğretim yılının ilk dönemine damga vurmuştur. Öğretmen açığı, erkek kamu görevlilerine dayatılan darbe ürünü kılık ve kıyafet yönetmeliği, ek ders esaslarındaki eşitsizlik, ders ücretlerindeki adaletsizlik, okulların bütçe sorunu, eğitimin denetim ve rehberlik ayağının ihmal edilmesi gibi birçok konuda beklentileri karşılayan adımlar hâlâ atılmış değildir.3600 ek gösterge başta olmak üzere, seçim sürecinde kamu görevlilerine verilen vaatler ivedilikle yerine getirilmeli; tüm kamu görevlilerinin ek gösterge rakamları en az 600 puan artırılmalı, yardımcı hizmetleri sınıfı çalışanlarına da (GİHS kadroları için öngörülen en düşük rakamdan aşağı olmamak üzere) ek gösterge hakkı verilmelidir.”

“Sözleşmeli öğretmenlik kaldırılmalı”
“Sözleşmeli öğretmenliğe son verilmeli, kadrolu istihdam tek ve esas istihdam modeli olmalıdır” diyen Çelebi, “Öğretmenliğin-öğretmenlerin itibarını zedeleyen sözleşmeli öğretmenliğe derhal son verilmelidir. Sözleşmeli öğretmenlerin yer değiştirme kısıtlamaları sona erdirilmelidir. Sözleşmeli öğretmenler kadroya geçinceye kadar kadrolu öğretmenlere tanınan haklar kendilerine verilmelidir. Öğretmen açığı sorunu, sözleşmeli öğretmenlik, yer değiştirme yasağı gibi cebrî yollarla değil, istihdamda zorluk çekilen bölgelerde öğretmenlerin kalıcı olarak görev yapmalarını teşvik edecek maddi katkılarla ve ilave sosyal haklarla çözüme kavuşturulabilecektir” ifadesinde bulundu.

“Mülakatla atama yöntemine son verilmeli”
Sözleşmeli öğretmenlik sürecinin mülakat yoluyla ilerlemesi nedeniyle kamu vicdanında adalet duygusunun zedelendiğine dikkat çeken Çelebi, atamaların KPSS puan üstünlüğü esas alınarak yapılması gerektiğini belirtti.

“Her yıl en az 50 bin öğretmen ataması yapılmalı”
Vizyon Belgesi’nin boşlukları doldurularak yol haritasının bir an önce çizilmesi gerektiğini vurgulayan Çelebi, şunları kaydetti:

“Eğitime ilişkin reformların kalıcı hâle gelmesi, okullarda boş ders kalmamasına ve sınıflarda sadece kadrolu öğretmenlerin bulunmasına bağlıdır. Türkiye’nin OECD ortalamalarında öğretmen başına düşen öğrenci sayılarına ulaşması için yaklaşık 130 bin öğretmene ihtiyaç vardır. Özetle, ihtiyaç olmasına rağmen yeterli atama yapılmamakta, yeterli aday bulunduğu hâlde atama yapılıp ihtiyaç karşılanmamakta; bu durum da ‘önce eğitim’ iradesiyle çelişmektedir. Hem ihtiyacı azaltmak hem de arz havuzunda taşmayı engellemek için birkaç yıl sürecek şekilde her yıl en az 50 bin öğretmen ataması yapılmalıdır.”

“Şiddete karşı caydırıcı yasal düzenleme zorunludur”
Öğretmenlerin görev, yetki, hak ve sorumluluklarının belirlendiği, mesleki gelişim ve kariyer basamaklarının ve iş güvencelerinin tanımlandığı, öğretmene destek niteliğinde bir Öğretmen Meslek Kanunu çıkarılması gerektiğini yineleyen Çelebi, eğitimcilerin maruz kaldıkları şiddetle ilgi olarak şu görüşleri aktardı:

“Şiddet eylemlerinde, mevcut yasal düzenlemelerin bu fiillere karşı caydırıcı nitelikte ceza öngörmemesi ile şiddet uygulayan kişilerin bu eylemlerinin adli ve idari makamlarca önemsenmeyeceği ve ciddi bir ceza yaptırımıyla karşılaşmayacakları inancı önemli bir rol oynamaktadır. Eğitim çalışanlarına yönelik şiddete karşı caydırıcı nitelikte bir kanuni düzenleme elzemdir. Millî Eğitim Bakanlığı, çıkması için imza kampanyası başlattığımız düzenlemeyi gündemine almalıdır.”

“Özlük hakları iyileştirilmeli”
Çelebi, memur ve hizmetli çalışanların mali ve sosyal haklarının iyileştirilmesi gerektiğini belirterek 'Haftalık 40 saati aşan çalışmalarının karşılığı fazla çalışma ücreti ödenmeli ya da personel yetersizliği gerekçesine sığınılmadan fazla çalışma karşılığı izin hakkından faydalanmalarının sağlanması yönünde düzenleme yapılmalıdır. Görevde yükselme sınavına rağmen boş kalan kadrolara söz konusu sınav sonuçlarına göre atama yapılmalıdır. Memur ve hizmetlilerin öğrenim durumları itibarıyla ihraz ettikleri kadrolara atanabilmeleri sağlanmalı; bu amaçla unvan değişikliği sınavları gerçekleştirilmelidir' dedi.

“Okul esaslı bütçe tahsisi yapılmalı”
Eğitim kurumlarının sabit giderleri için okul idarelerinin okul aile birlikleriyle beraber velilerden gelir elde etme yoluna gidildiğini, bunun kamu kaynaklarının yetersizliğinden kaynaklandığını ifade eden Çelebi, okul bazlı ödenek tahsisinin çözüm olacağını belirtti.

'Kılık kıyafet özgürlüğü olmalı'
Eğitim-Bir-Sen olarak, her zaman özgürlüklerden yana ve kısıtlamalara karşı olduklarına vurgu yapan Çelebi, kamu görevlilerinin kılık ve kıyafet hususunda özgürlüğe kavuşmaları gerektiğini dile getirdi. Çelebi, “Erkek kamu görevlilerine kılık ve kıyafet dayatılmamalıdır, darbe ürünü yönetmelik kaldırılmalıdır” sözlerini tamamladı.

Haber: S.AYAN