Düzce'ye gelerek, eğitimde başarısızlığın kökenlerine ilişkin detaylı incelemelerde bulunan ve düzeltilmesi için birçok konuda talimat veren Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Düzce Karnesinde ilk kırık notu Kaynaşlı'da bulunan Süperlit İlköğretim Okulu'ndan aldı. Okulun tadilatının yapılarak Halk Eğitim Merkezi'ne dönüştürülmesi projesi bürokrasi engeli nedeniyle bir türlü hayata geçemedi.

Depremin binaya verdiği izler okulun her tarafında duvarlardaki çatlaklar şeklinde kendini gösterirken, okulun önündeki boş Atatürk büstü kaidesi, Bakan Çelik'in önümüzdeki öğretim yılına yetişeceğine ilişkin verdiği sözün yerine getirilmesini bekliyor. Okulun içinde her türlü çöpün yanı sıra bira kutuları da dikkat çekerken, çöplerin de kalın bir toz tabakası altında kaldığı gözden kaçmıyor.

1999 yılı 12 Kasım tarihinde yaşanan feci depremin izleri farklı mimarisi ile dikkat çeken bu ilköğretim okulunda hala duruyor. Depremin olduğu gün nöbetçi olduğu anlaşılan Arif Sönmez adındaki öğrencinin ismi bir sınıftaki kara tahtanın sağ üst köşesinde hala duruyor. Sınıfta ise deprem sırasında kullanılan çadır brandaları ve bağlantı malzemeleri yığılı. Koridorlarda saçılmış duran yazılı kağıtlarında ise, artık hepsi birer yetişkin olan çocukların depremin hemen önce girdikleri sınavlarda aldıkları notlar göze çarpıyor.

Depremden bu yana içindekilerin ne olduğu bile araştırılmadığı anlaşılan okulda, Sağda solda Atatürk resimleri ve okulun kurumsal kimliğini oluşturan milli eğitim dosyaları bile dağınık halde duruyor. Sınıfın birinde tavandaki floresan ampulleri çalmak için üst üste konulmuş iki sıra göze çarpıyor.

Bilindiği gibi Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Düzce ziyareti sırasında Süperlit İlköğretim okulu için hemen 150-200 Bin YTL gönderileceğini ve bu okulun Halk eğitim Merkezi olarak kullanılacağını söylemişti. Çelik'in talimatı doğrultusunda 200 Bin YTL gönderildiği, ancak teknik nedenlerden dolayı çalışmaya başlanılamadığı öğrenildi.