Eğitim çalışanlarının en temel sıkıntılarından birinin çocuk bakımı olduğunu söyleyen Aktif Eğitim-Sen Düzce İl Temsilcisi Arif  Önemli yaptığı yazılı açıklamada, bu konunun ailevi problemlere bile sebep olacak kadar ciddi bir sorun olduğuna dikkat çekti. Özellikle ailelerinden uzakta görev yapan öğretmenlerin, çocuklarını emin ellerde yetiştirmeleriyle alakalı yaşamış oldukları kaygı, performanslarını olumsuz yönde etkilediğini ifade eden Önemli, "Çocukları için güvenilir bir bakıcı bulup bulamama endişesi, hem kendi iç dünyalarında bir çalkantı meydana getirmekte hem de ders verdiği öğrenciler açısından çalışma verimini olumsuz etkilemektedir. Hayatın ilk yılları bebeğin anneye her yönüyle bağımlı olduğu bir dönemdir. Bu nedenle, gerek çocuğun anneye duyduğu ihtiyaç gerekse de eğitim çalışanlarından maksimum düzeyde yararlanmak ve çocuklarından ayrı kalmadan çalışmalarını sağlamak için çocuk bakımı ile ilgili sorunlarına çözüm bulunması gerekmektedir." dedi.

Çocuk bakım odası ile ilgili sendikalarının bir anket yaptığını belirten ÖNEMLİ, "Bin 869 eğitim çalışanı ile yapılan bir ankette, "Eğitim kurumlarına çocuk bakım odası yapılmalı mıdır?" sorusuna, katılanların yüzde 96'sı "evet" derken sadece yüzde 4'ü "hayır" demiştir. Bu anket sonucu da gösteriyor ki çocuk bakım odası, eğitim çalışanları için önemli bir ihtiyaçtır. Sendikamız, eğitimcilerin bu haklı ve makul talebini Milli Eğitim Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına resmi bir yazı ile ileterek bütün eğitim kurumlarında küçük çocuğu olan çalışanlara hizmet verecek "çocuk bakım odaları" kurulmasını istedi." şeklinde konuştu.

Kadın öğretmenler süt iznini kullanırken eğitim ortamından ayrılmayarak, eğitimden uzak kalmadan, kaygı taşımadan görevine devam edebileceğini dile getiren ÖNEMLİ, "Buralarda bakıcı ya da eğitmen olarak çalışacak kişiler, halk eğitim merkezleri tarafından görevlendirilerek uygulamada birlik sağlanabilir. Özellikle bakanlık tarafından son yıllarda halk eğitim merkezlerinin daha aktif hale getirilmesi çalışmaları da göz önünde bulundurulduğunda tam da amaca hizmet edilmiş olacaktır. Halk eğitim merkezleri bu sınıfları bir kurs ortamı veya uygulama ortamı gibi kabul ederek çocuk eğitimi kursları kapsamında da değerlendirebilir." teklifinde bulundu.

DÜNYA ÜLKELERİNE ÖRNEK OLMA ŞANSI

Böyle bir uygulama ile dünya ülkelerine de örnek olma şansı elde edileceğini belirten Arif ÖNEMLİ şöyle konuştu: "Okullarda çocuk bakım odalarının oluşturulmasıyla çocuk ile anne arasındaki bağ kopmamış olacak, Eğitim çalışanı annelerin mesleki motivasyonları yükselecek. Öğretmenlik mesleği toplum tarafından prestij kazanacak ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın saygınlığı ve tercih edilirliği de artacaktır.Kayıtdışı çalışan vb. gideri önlenmiş olacak, hatta işsizlik sorununun çözümüne katkı sağlanarak, her sene mezun edilen yüzlerce gencimize de yeni bir istihdam kapısı açılmış olacaktır. Devlet memurlarımızın çocuklarını özel bakıcı veya bakım yurtlarına vermesinden kaynaklanan aile bütçelerindeki yük azaltılmış olacak ayrıca çocuklar ehil ve güvenilir ellerde ve daha sağlıklı ortamlarda yetişecektir. Çocuk gelişimi alanı öğrencilerine staj imkânı da oluşturulmuş olacaktır."