Düzce'de eğitimin daha iyi noktalara taşınması için kafa yoran Mustafa Kemal İlkokulu Rehber Öğretmeni Zeki Bilgili, bir eğitimci gözüyle tespit ettiklerini kamuoyuyla paylaştı. Milli Eğitim Bakanlığı'nın kararı ile 2014 yılında YGS VE TEOG sınavlarının sonuçlarının açıklanmayacağını hatırlatan Bilgili, 2013 yılı verileri üzerinden Düzce'nin eğitimdeki resmini çekti. 2013 yılı YGS sonuçlarına bakıldığında Düzce'nin 65. sıralarda kendisine yer bulabildiğine dikkati çeken Bilgili, aynı yıl SBS’de de durumun kötü olmasına atıfta bulunarak, “İşin ilginç yanı öğrencilerimiz dört yıl önce SBS yerleştirme sonuçlarında 41. olmuştu. Ne oldu da liseye gelindiğinde başarıda büyük bir gerileme oldu?” diye sordu ve Düzce’de eğitim sorununa neşter vuracak çözüm önerimi paylaştı. Önerilerinin sistemin merkezinde olan öğretmenlere yönelik olduğunu vurgulayan Mustafa Kemal İlkokulu Rehber Öğretmeni Zeki Bilgili, şunları sıraladı:


Konular öğrenilmeden geçilmemeli


“Ölçme ve değerlendirmelerin, ilgili mevzuata uygun olarak yapılması sağlanmalıdır. Öğrenilmeyen konuları belirleyip mevzuata belirtilen şekilde öğretilmesi sağlanmalıdır. Konular öğrenilmeden geçilmemelidir. Soruların zorluk dereceleri yüzde 10 çok kolay, yüzde 20 kolay, yüzde 40 orta, yüzde 20 zor, yüzde 10 çok zor şeklinde sorması sağlanmalıdır. Denetlenme, başarı için vazgeçilmez bir unsurdur. Bu nedenle okulların, öğretmenlerin, idarecilerin sık sık denetlenmesi sağlanmalıdır.


Daha sıcak bir ilişki kurulmalı


Çocuklukla yetişkinlik arasında geçiş dönemi olan ergenlik evresinin öğrencilerin en çok ilgiye ve desteğe ihtiyacı olduğu bir dönem olduğunu kaydeden Bilgili, “Bu dönemde öğretmenlerin daha sıcak bir ilişki kurmaları gerekmektedir.” ifadelerini kullandı.


Bütün deneme sınavları kaldırılmalı


Araç olması beklenen deneme sınavlarının artık amaç haline geldiğini de vurgulayan Bilgili, şunları kaydetti: “Bu nedenle zaten yeni programın yapısına aykırı olarak yapılan ve ne ad altında yapılıyor olursa olsun bütün deneme sınavları kaldırılmalıdır. Öğrencilerin sadece zihinsel gelişimine yönelik etkinliklerin yanında sosyal, duygusal ve fiziksel yönüyle de ilgili etkinlikler yer verilmelidir. Dersler öğretim ilkelerine uygun olarak işlenmelidir. Öğretmenlerin büyük bir çoğunluğu tek bir metotla ders işlemektedir. Bu daha çok anlatım yöntemi olmaktadır. Ancak her öğrencinin öğrenme biçimleri farklı olduğu bir gerçektir. Bu nedenle öğretmenler ders işlerken öğretim yöntem ve teknikleri çeşitlendirmesi gerekmektedir.”


Okul ve dershane ayrımını iyi yapılmalı "Aile eğitiminin önemine vurgu yapan Bilgili, “Öğretmenin aile ve öğrenciyle birebir ilişki konusunda çalışmaların devam ettirilmesi ve bütün öğretmenlerin buna katılması sağlanmalıdır. Her şeyin öğretim değil eğitimde olduğunun önemi anlatılmalıdır. Öğrencilerin okul ve dershane ayrımını iyi yapması sağlanmalıdır. Okulda öğrenilmeyen konuların dershanelerde öğrenileceği yanılgısından öğrenciler kurtarılmalıdır. Öğretmenlerin de öğrencilerin dershanelere gidiyor diye kendilerini çok rahatta hissetmeli engellenmelidir.” ifadelerine yer verdi.

 

 

Haber: C. Üstüner