Düzce Eğitim-Sen İl Temsilcisi Fevzi İpek, bugün düzenlediği basın toplantısında sendika olarak 2014 yılı beklentilerini açıkladı. İpek, “2014 yılında eğitime bütçeden yeterli pay, okullara ihtiyacı kadar ödenek ayrılmalı, sorunlarımıza kalıcı çözümler üretilmelidir!” dedi.

Eğitimin yükü büyük ölçüde halkın sırtına yıkılmaktadır

2014 yılına ait kamu gelirleri ve harcamalarının belirlendiği 2014 Bütçesi'nin, TBMM’de görüşülmeye başlandığını belirten İpek, “Geçtiğimiz 11 yıl içinde halkın cebinden yaptığı eğitim harcamalarında belirgin bir artış yaşanmıştır. 2002 yılında bir öğrenci velisi çocuğunun eğitim harcamaları için cebinden ortalama 720 TL harcama yaparken, 2013 yılında cepten yapılan eğitim harcaması miktarı 5 kat artarak ortalama 3 bin 602 TL’ye ulaşmıştır. MEB bütçesinden eğitim yatırımlarına ayrılan pay 2002 yılında yüzde 17 iken, 2014 yılı için eğitim yatırımlarına ayrılan pay yüzde 9 düşürülmüştür. Tek başına bu veriler bile 2014 yılında eğitim harcamalarının önemli bir bölümünün öğrenci velilerinin üzerinden karşılanmaya devam edileceğini göstermektedir. Geçtiğimiz 11 yıl içinde halkın cebinden yaptığı eğitim harcamaları her geçen yıl katlanarak artmış ve bugün neredeyse Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi rakamlarıyla yarışır hale gelmiştir. 2014 yılı için öngörülen eğitim ve yükseköğretim bütçeleri ile eğitim sisteminde yapısal hale gelen fiziki alt yapı, öğretmen, idari ve akademik personel açıkları, araç gereç gereksinimi ve benzeri sorunların ve ihtiyaçların karşılanabilmesi mümkün değildir.”

Taleplerimiz karşılanmazsa 19 Aralık’ta grevdeyiz!

2014-2015 yıllarını kapsayan toplu sözleşme sürecinin, hükümetin teklifinden bile daha azına razı olan Memur Sen’in imzaladığı “satış sözleşmesi” ile sonuçlandığını savunan İpek, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“2014 yılı için bütün kamu emekçilerine net 123 TL artış ve sadece öğretmenlere 75 TL + 75 TL’lik eğitim öğretim tazminatı ödeneceğinin açıklanması kamu emekçilerinde büyük hayal kırıklığı yaratmıştır. 75’er TL’lik eğitim öğretim tazminatı artışı sadece öğretmenlere yapılarak, diğer eğitim emekçilerinin ve üniversite çalışanlarının kapsam dışı bırakılması hükümetin ayrımcılık ve adaletsizliği temel politika haline getirdiğini bir kez daha göstermektedir.”

Gerek hükümet gerekse Memur Sen tarafından dikkate alınmadığını savunduğu taleplerinin yerine getirilmesi için somut adımlar atılmasını isteyen İpek, “Taleplerimizin karşılanmaması durumunda 19 Aralık Perşembe günü greve çıkacağımızı ilan ediyoruz.” dedi. İpek, sendika olarak taleplerini şöyle sıraladı:

Taleplerimiz

• Kamusal eğitime yeterli bütçe, okullarımıza ihtiyacı kadar ödenek ayrılmalı, dershanelerin kapatılması tartışmalarıyla tekrar gündeme gelen, kamu kaynaklarının özel okullara aktarılmasına derhal son verilmelidir.
• Eğitim ve bilim emekçilerinin bugüne kadar yaşadığı ekonomik hak kayıpları giderilmeli, son 11 yıl içinde satın alım gücümüzdeki azalmayı telafi eden adaletli bir ücret artışı sağlanmalıdır.
• Ek derslerin ve tüm ek ödemeler temel ücrete ve emekliliğe yansıtılmalı, artan oranlı vergi dilimi uygulamasından vazgeçilmeli ve bu artışlar emekli olanların maaşlarına da yansıtılmalıdır.
• Ek ders ücretleri günün şartlarına uygun bir şekilde yeniden düzenlenmelidir.
• Eğitim-öğretim yılı başında öğretmenlere yapılan eğitim-öğretime hazırlık ödeneği, her dönem başında olmak üzere yılda iki kez olmalı ve bütün eğitim ve bilim emekçilerine ödenmelidir.
• Hizmetli, memur, idari ve teknik personelin yıllardır çözüm bekleyen özlük sorunları ile atama ve yükselme sorunları acilen çözülmeli, tüm hizmetli, memur, idari ve teknik personele özel hizmet tazminatı ödenmelidir.
• Ataması yapılmayan işsiz öğretmenlerin en kısa süre içinde atamaları yapılmalı, öğretmen açıkları en kısa sürede kapatılmalıdır.
• Eğitimde esnek, kuralsız ve angarya çalışma uygulamalarına son verilmeli, performans değerlendirme ve zorunlu rotasyon girişimlerinden derhal vazgeçilmelidir.
• Okullarda ve üniversitelerde 4-C, 50-D, taşeron çalışma gibi esnek ve güvencesiz çalışma uygulamalara son verilmelidir.
• Kamusal, bilimsel, demokratik, laik ve anadilinde eğitimin önündeki bütün fiili ve yasal engeller kaldırılmalıdır.
• YÖK kaldırılmalı, üniversiteler özerk, bilimsel, demokratik bir yapıya kavuşturulmalıdır.
• Kamu emekçilerinin grevli toplusözleşme hakkı önündeki engeller kaldırılmalı, gerçek bir toplusözleşme düzenin yaratılması sağlanmalıdır. 

Haber: S. KAŞKIR