Öncü TV’de yayınlanan Cahit Üstüner’in hazırlayıp sunduğu Yeni Gün programının bugünkü konuğu Düzce’nin eğitimdeki öncü kurumu Özel Düzce Kültür Koleji’nin Koordinatörü Birol Güney’di.
Sınav sonucu açıklandığında öğrencilerin yalnızca puanlara baktığını ve bunun yeterli olmadığını belirten Güney, şu ifadelerde bulundu:

“YKS süreci, plan programın olması gereken bir süreç. Sınav sonucu açıklandığında sadece puana bakılıyor. Tercih sürecine girmek için en önemli şeylerden bir tanesi ÖSYM’nin açıkladığı testler bazında başarı sıraları ve doğru cevap sayılarının incelenmesidir. Bir dersin grafiği çok inişli çıkışlı ise o dersin daha fazla puan kazandıracağı anlamına gelir. Bunların değerlendirilmesi gerekiyor.”
 
Öğrencinin, aile desteğine ihtiyacı olmasının yanı sıra kendini iyi hissedeceği bölümlere gitmesinin öneminin altını çizen Birol Güney, sözlerini şöyle sürdü:
“Ayrıca aile ile çocuk tercih döneminde işbirliği yapmalı. Herkes ayrı bir il düşünmemeli. Ev oturup konuşmaları gerekiyor. Kavga etmek değildir illa ki bu. Doğru sonucu bulmak gerekiyor. Ailenin ekonomik durumu, gideceği yerin uzaklığı, aileden ayrı kaldığı zamanki psikolojik durumu gibi etmenler incelenmeli. Bunlara göre sadeleştirerek çocuğun isteğinin dışında hareket etmemek anlamına gelir. İstemediği bir şeyi yaptırırsak çocuk, anne babayı suçlayacaktır.”
 


“Hedefi olmayan kişi karanlığa kurşun sıkar”
 
Üniversite hazırlık aşamasındaki bir öğrenciyi, hem ailenin hem okulun hem rehberliğin birlikte hareket ederek tanımaları gerektiğini söyleyen Özel Düzce Kültür Koleji Koordinatörü Birol Güney, sözlerine şöyle devam etti:

“Liseden, hazırlık döneminde hedef belirliyor öğrenci. Deneme sınavlarına giriyor. Netlerini gözden geçiriyor. 12.sınıfa gelince de ona göre hazırlıklarını planlıyor. Hedefi olması çok önemli öğrencinin. Hedefi olmayan kişi karanlığa kurşun sıkmış gibidir. Üniversiteye hazırlanması da önem arz etmiyor. Bu ülke için de önemli bir kayıp. Kendi yeteneklerini geliştirmemiş birisi olacak.”
 
“Okul, öğrenci, aile birlikte hareket etmeli”

Kültür Koleji olarak eğitim misyonlarından da bahseden Güney, derece yapan öğrencileriyle ilgili de konuştu. Güney, şunları söyledi:

“Kültür Anadolu ve Fen Lisesi olarak akademik eğitimi öne alıp sosyal faaliyetleri de destekleyen bir misyonumuz var. Biz alt yapımızı yükseköğrenime öğrenci hazırlamak için kuruyoruz. Beyza, okul idaresi, rehber öğretmeni ve ailesiyle paralel hareket etti. Kendisinden de bir şeyler kattı. Bu şekilde başarıya ulaştı. Türkiye’de en büyük sorun sınav psikolojisidir. Bu çocuklarımız süreci iyi yönetti. Beyza’nın arkasından da Burak diye bir çocuğumuz var. Burak biraz daha sosyal bir öğrenciydi. Dışarıya açıktı. O da Hacettepe’yi kazandı.”
 

“Öğrencilerin tercih yapmaları gerekiyor”

Son olarak gelecek dönemlerde üniversiteye hazırlanacak olan öğrencilere tavsiyelerini söyleyen Birol Güney, şöyle konuştu:

"Ben tercih yapmayacağım diyor bazen öğrenci. Tercih yapmalılar ve yerleşemediklerini görmeleri lazım.  Ona göre çalışmaya başlayacaktır. Kendilerini mezuna bırakanlar da aynaya dönüp bakmalıdırlar. Madalyonun diğer yüzüne bakmalıdırlar. Tercihlerini yapıp yerleşemezlerse bir sonraki sene için iyi çalışmaları gerekiyor. Bu gerçekle yüzleşmeliler. Şu an çocuklar sanal alemde yaşıyorlar. Gerçeklerle yüzleşip kendisiyle bir iç muhasebe yapması gerekiyor. Ailenin çocuğa ‘yapsaydın, etseydin’ de dememesi lazım. Bunun hiçbir yararı olmaz."

HABER: M.KADAŞ