“Hesap ver; aradaki fark kimin cebine giriyor?”
Öztürk, ilk olarak odaya yönelik yapılan bir suçlamaya yanıt verdi. İstanbul Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ali Haydar Gören'in Öncü TV ekranlarında fındık fiyatının 9 liraya kadar gerilemesinden ziraat odalarını sorumlu tutması hakkında konuşan Öztürk, Gören'i hesap vermeye davet etti. Alımla satım arasındaki farka dikkati çeken Oda Başkanı Öztürk, şöyle konuştu: “Çiftçilerimizle herhangi bir eylem planı içerisinde değiliz. Gündemimizde böyle bir madde yok. Sayın Gören’in dediği şu; fındığın 13-14 liraya satıldığı dönemde markette 40-50 liraya iç fındık satılıyordu. Bugün 9 liraya fındık alıyorlar. Yine 50 liraya satıyorlar. Aradaki bu fark kimin cebine giriyor? Önce bunun hesabını vermeleri gerekir.
“Mart ayı sonuna kadar mutlaka beklesinler”
Fındığın tarlada toplanmaya başlaması ile birlikte üreticilere 'satmakta acele etmeyin' tavsiyesinde bulunan Öztürk, yine aynı görüşünü yineledi ve mart ayı sonuna işaret etti. Düzce'nin Türkiye fındığının yüzde 10’unu üreten bir il olduğunu anımsatan Öztürk, “2015 yılında fındıkta 60 bin ton rekoltemiz vardı. Türkiye genelinde 450 bin ton civarında ürünümüz oldu. 2016 yılında ürünümüzün rekolte anlamında düşük olacağı hava şartlarından belli oluyor. Tüccarların bu şartlarda daha da sıkışacağını iyi biliyoruz. Şuanda tüccarın elinde hiç fındık olmamasına rağmen fındık fiyatını düşürüyorlar. Buna ek olarak Avrupa’nın 300 bin ton fındığa ihtiyaç duyduğunun da farkındayız. Çiftçilerimizin sonuna kadar yanında olacağız. Açıklamalar ve yapılanlar yıldırma politikasıdır. Çiftçilerimize mart ayının sonuna kadar mutlaka beklemelerini, sabretmelerini tavsiye ediyorum.” dedi.
“Fındık fiyatının ana düşüş sebebi tekelleşme”
Devletin ve Fiskobirlik'in devre dışı kalması ile fındık fiyatını büyük şirketlerin belirlemesine bağlı olarak tekelleşme sorunu doğduğuna yönelik tedirginliklere ilişkin ise Öztürk, 'Tekelleşme olacağını yıllardır söylüyoruz” diyerek korkuların boşuna olmadığına dikkati çekti.
Öztürk, şöyle konuştu: “4 yıldır Ziraat Odaları olarak basın açıklamalarımızla fındığın tekelleşmeye gittiğini defalara söyledik. Çikolata devi Ferrero tarafından sektörün sürekli tekelleştiğini söyledik. Karadeniz Bölgesi'ndeki bütün fındık fabrikalarını Ferrero’nun satın aldığını, satın almaya devam ettiğini tekelleşmenin sürdüğünü biliyoruz. Bir iki ihracatçının da dışarıyla bağlantısı kesildiğinde otomatik olarak sektör tekelleşmiştir. Fındık fiyatının ana düşüş sebebi budur. Fiyatın şuan ki durumuyla ne Sayın Ali Haydar Gören’in ne de benim ilgim vardır. Sadece tekelleşmeyle ilgisi vardır.”
15 hayal, 12.5 gerçek!
Fındık üreticisine ürününü neden bekletme çağrısı yaptıklarını da anlatan Öztürk, “Araştırmalarımız ve tahminlerimize göre mart ayı sonunda fındığın kilogram fiyatı 12,5 lira olacaktır. Üretici sıklıkla telaffuz ettiği 15 lira ise hayal olarak görülüyor. Ortadaki gerçekler o fiyatı zorlaştırıyor.” şeklinde konuştu.
“Ekmeğe zam asgari ücretteki artıştan kaynaklanıyor”
Konu ekmeğe yapılacak zamma geldiğinde ise Öztürk, tarım ürünlerinde 3-4 yıldır artış olmadığını belirterek, Düzce'de 350 gram ekmeğin 1.5 TL'den satılacak olmasını asgari ücretin yükselmesine bağladı.
Öztürki şunları kaydetti: “Sayın Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik’in Bursa’da yaptığı bölge toplantısında biz de hazır bulunmuştuk. Bakan Bey bize 60 kuruşa mal olan bir ekmeğin fiyatının 1,5 liraya çıkmasının imkânsız olduğunu ifade etmişti. Biz bu duruma tarım açısından baktığımız zaman, buğday fiyatlarında 3-4 yıldır bir artışın olmadığını, mısır fiyatlarında ise artışı bırakın bir gerilemenin yaşandığı dönemde ekmek fiyatındaki artışın asgari ücretteki artıştan kaynaklandığını düşünüyorum.”
“Çiftçi kandırılıyor”
Açıklamalarının sonunda ise Öztürk, dikkat çeken bir söylemde bulunarak üreticilerin kandırıldığını savundu. Dışarına müdahaleye vurgu yapan Düzce Ziraat Odası Başkanı Ramazan Öztürk, “Ziraat odaları olarak biz fındık yetiştiren çiftçilerimize danışmanlık hizmeti veriyoruz. Yani Ferrero firmasının yapmak istediği danışmanlık sistemini biz yapıyoruz. Biz oda olarak ürün artışı olarak ne yapılması gerekiyorsa yapıyoruz. Bir başka firmanın dışarıdan gelerek çiftçiye müdahale ederek kandırmasına gerek yok. Bu şekilde çiftçi kandırılıyor.” diye konuştu.
Haber:C.ÜSTÜNER
