DİSK'e bağlı Genel-İş Sendikası, “İş Kanunu ile Türkiye İş Kurumu Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”nın TBMM'ye sevkedilmesinin ardından yazılı açıklama ile tasarıyı eleştirdi.

“Yasa tasarısı TBMM’den geri çekilmelidir”

“Köleci çalışma düzeni getiren yasa tasarısı TBMM’den geri çekilmelidir!” ifadesiyle başlayan açıklama şöyle devam etti: “Birçok işçiyi köle düzeninde çalışmaya mahkûm edecek olan “İş Kanunu ile Türkiye İş Kurumu Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” 8 Şubat 2016 tarihinde TBMM’ye sevk edilmiştir. Çalışma hayatında köklü bir şekilde değişikliğe neden olacak olan yasa tasarısı 2009 yılında Cumhurbaşkanı tarafından çalışma yaşamında yaratacağı olumsuzluklara dikkat çekilerek TBMM’ye geri gönderilmiş, yasa gündemden düşmüştü. Yeniden bu konunun gündeme getirilmesi, sendikaların görüş ve eleştirileri dikkate alınmadan çıkarılmaya çalışılması, AK Parti Hükümeti’nin emek karşıtı ve işveren yanlısı bakış açısını bir kez daha ortaya koymaktadır. Çünkü hazırlanan yasa tasarısının genel gerekçesinde bu niyet açıkça dile getirilmiştir.”

“İşveren özel istihdam bürosu olacak”

Yasa tasarısında işçi sınıfı açısından en belirgin olumsuzluğun geçici iş ilişkisinin, istisnai bir çalışma biçimi olmaktan çıkarılarak temel bir istihdam biçimi haline getirilmesi olarak gösterilen açıklamada işverenin özel istihdam bürosu olacağı ve geçici iş ilişkisi ile işçinin çalıştığı işverenin sorumluluğunun kalkacağı savunuldu.

Açıklama şöyle sonlandırıldı: “Kayıt dışı istihdamı önleme, işsizliğe çözüm olma, genç ve kadın ve nitelikli işgücüne istihdam yaratma gerekçeleri ile bir ihtiyaçmış gibi sunulan yasa tasarısının temel amacı, çalışma hayatının tamamen esnekleştirilmesi ve kuralsızlaştırılmasıdır. Bu nedenle, kölelik koşullarında çalışmaya fırsat yaratacak olan bu yasa tasarısına karşıyız ve derhal meclisten geri çekilmesini istiyoruz. Siyasi partiler, sendikalar, meslek örgütleri ve demokratik örgütlerin işçinin emek değerini düşürecek ve çalışma koşullarını yüzyıl öncesine döndürecek bu yasa tasarısına karşı tavır almasını işçi sınıfına karşı tarihsel sorumlulukları olarak görüyoruz. Herkes tarih önünde sorumludur.”

Haber;C.ÜSTÜNER