Türkiye gündeminin yoğun olduğu, kapatma davası, türban, Ergenekon gibi önemli gündem maddeleri kamuoyu nezdinde ağırlığını yitirdikçe, özellikle mutfaklarda yangına dönüşen fiyat artışları daha çok dikkat çekmeye başladı.

Gıda fiyatlarındaki hızlı yükseliş dar gelirliyi vurdu. Ayçiçek yağı, pirinç, un, fasulye, bulgur, ekmek gibi hayati gıda ürünlerinin fiyatı son 6 ayda enflasyon canavarının yakından tanındığı günleri aratmayacak kadar fazla yükseldi. Daha birkaç ay önce iki YTL civarlarında seyreden pirincin kilosu bugün dört YTL civarlarında seyrediyor. Aynı durum bitkisel yağlarda da yaşanıyor. Beş Kilogramlık ayçiçeği yağı hızlı bir tırmanışla 12 YTL civarlarından 22 YTL’ye ulaştı. Bu  durum  Ekmeğe geçen hafta yapılan zam ile birleşince mutfaklarda yaşanan yangının büyüklüğü gözler önüne seriliyor.

Ziraat Mühendisleri, gıda ürünlerinde fiyat artışının kaynağı olarak, küresel ısınmanın etkileri, nüfus artışı, Biyo Yakıt kullanımının giderek yaygınlaşmasının yanı sıra, Türkiye’de uygulanan tarım politikalarının tarım sektöründen kaçışa neden olmasını da gösteriyor.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun enflasyon rakamlarının mutfak enflasyonunu yansıtmaktan uzak olması da, özellikle dar gelirli vatandaşların eleştirilerinin giderek artmasına neden olurken, gıda ürünlerinde karaborsanın yaygınlaşmasından endişe ediliyor.

Birleşmiş Milletler’in yaptığı değerlendirmelere göre tarım ürünlerinde yaşanan tırmanışın geçici bir durum değil ve  dünya genelinde günlük geliri bir doların altında olan milyonlarca kişiyi tehdit ediyor.