Düzce Ziraat Odası Başkanı Ramazan Öztürk, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler gününü kutladı. Öztürk yaptığı basın açıklama birçok konuya değinerek çiftçilerin sorunlarından bahsetti.
Sıkıntılar Başladı
Öztürk, “Hayvancılığa yatırım yapan birçok işletmeci yüksek fiyattan hayvan alıp daha düşük fiyatlara hayvan satmak zorunda kalmıştır. Alınmış olan sıfır faizli kredilerin geri ödemesinde sıkıntılar yaşanmaya başlanmıştır. “ dedi.

Fındık Üreticileri Kendini Toparlayamıyor

Fındık üreticilerin kullandığı mazot, gübre tohum ve işçiliğin fındığın karını azalttığını savunan Öztürk, fındık üreticilerinin kendini toparlayamadığını söyledi.
Öztürk, “Karadeniz bölgesinin ve Düzce Ekonomisinin lokomotifi olan fındık ürününde genel anlamda yaşanan sıkıntıların tamamı ilimiz içinde geçerlidir. Devlet tarafından bir türlü rayına oturtulamayan fındık politikaları sonucu 2005 yılından buyana fındık üreticisi bir türlü kendini toparlayamamıştır. Diğer ürünlere kıyasla fındık fiyatının iyi bir seviyede olduğu algısı yaygın olsa da fındık yetiştiriciliğinin yapıldığı arazilerin makineli tarıma elverişsiz oluşu, işletme büyüklerinin diğer tarım ürünlerine kıyasla daha küçük oluşu, üreticilerin fiyat ve destek taleplerini arttırmaktadır. İlimizde yetiştirilen diğer ürünlerde ise diğer bölgelerde olduğu gibi mazot, gübre, tohum ve işçilik giderlerinin yüksek oluşu üretim maliyetlerini arttırmakta, aynı oranda da üretici karı azalmaktadır. “ şeklinde konuştu.

Acilen laboratuvara ihtiyaç var

Öztürk, Düzce’de ki tarımla ilgili eksikliklere de değinirken, bunlara çözüm bulunulması gerektiğini belirtti ve Düzce’de acilen toprak, yaprak ve su tahlil laboratuvarına ihtiyaç olduğunu vurguladı.
Öztürk, “İlimizin Türkiye ve dünyanın sayılı verimli toprakları arasında olduğu herkes tarafından bilinmektedir. Ancak bu verimli topraklarda babadan ve dededen görme yöntemlerle kimyasal gübre ve ilaç kullanılmaktadır. Oysa ilimizde yapılacak toprak, yaprak ve su analiz laboratuvarı ile verimin daha da artacağı ve çiftçilerimizin bilinçleneceği düşünülmektedir. Yani Düzce’de acilen toprak, yaprak ve su tahlil laboratuvarına ihtiyaç vardır. Dane mısır üretiminde Türkiye’de önemli bir yeri olan ilimizde toprak mahsulleri ofisinin mısır kurutma tesisinin bulunmaması ve alım yapılamamasından dolayı mısır üreten çiftçilerimiz tüccarın insafına bırakılmıştır. İlimizde Toprak Mahsulleri Ofisi mutlaka kurutma tesisi kurmalı ve alım yapmalıdır.” Dedi.

Çiftçinin Dayanacak Gücü Kalmadı

Düzce’de sanayinin değil tarımın geliştirilmesi gerektiğini dile getiren Öztürk, tarım alanlarının imara açılmaması , sanayi kuruluşlarına izin verilmemesi gerektiğini dile getirdi. Ayrıca çiftçilerin zor durumda olduğuna değinen Öztürk, dayanacak güçlerinin kalmadığını ifade etti.
Öztürk, “Bakanlar Kurulu Kararı ile Düzce İstanbul’un içme suyu havzası olarak tespit edilmiştir. Hayvancılık gibi tarımsal yatırımlarda büyük sorunlarla karşılaşan bu durum ile ilgili yeniden bir komisyon kurulup konunun yerinde incelenmesi ve bilgi alış verişinde bulunması gerekmektedir. Tarım alanlarımız gelişi güzel imara açılmalı, sanayi kuruluşlarına izin verilmemeli, meralarımız amacı doğrultusunda düzenlenip kullanılmaları sağlanmaktadır. Sonuç olarak tarımda işlerin iyi gitmediği her geçen gün çemberin daha da daraldığı geçim sıkıntısı çeken çiftçilerimizin dayanacak gücü kalmadığı hükümetimizin acilen radikal kararlar alıp bu dar boğazdan çıkılması için gerekli çalışmaların yapılması dileği ile çiftçilerimizin çiftçiler gününü kutlarım.” Dedi.

Haber: S. YANAR