Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan taksit sayısına sınır getiren karardan sonra vatandaşın borcunun azaldığını söyledi. Babacan, konu hakkında yaptığı açıklamaya “Vatandaş para harcasın mutlu olsun isteniyor ama biz doğrusu neyse onu yaptık” sözlerini de ekledi. Babacan’ın yaptığı bu açıklamayı ve taksit sayısına getirilen sınırlamayla birlikte vatandaşın hayatına ne gibi bir etkisi olduğu konusunda Düzcelilerin düşüncelerini öğrendik.

Vatandaşlar taksit sayısıyla alım gücünün sınırlandığını ifade ederek sınırlamadan dolayı farklı alternatiflere yöneldiklerini bunların başında da elden taksit imkânının geldiğini ifade ettiler. Bazı vatandaşlar önceden taksitli alış veriş yaptıklarını fakat kararla birlikte taksitli alış veriş yapmamaya özen gösterdiğini söyledi. Gerekçesini ise ‘Bugün olmayan para yarında olmaz’ diyerek anlatmaya çalıştı.

Bir başka vatandaş sınırlamanın hayatına ekonomik anlamda pek etki etmediğini belirterek Başbakan Yardımcısı Babacan’ı eleştirdi. “Kararla insanların özgürlüğü kısıtlanıyor gibi geliyor. İnsanlar ödemekle yükümlü olacakları borcun altına girip girmeme konusunda kendisi karar verebilmelidir. Sonuçlarına kendileri katlanıyor. Sonucuna ben katlanıyorsam kararını da ben vermeliyim.” Vatandaşların bir kısmı da karardan önce borcu olanın yine borcu olabileceğini hatta insanların sınırlamadan dolayı her şeyi krediyle almaya çalıştığını dile getirdi.

Genel taksit sayısıyla ilgili olarak 2013 yılı Kasım ayında alınan kararla birlikte elektrikli ve elektronik eşya ile bilgisayar alımları, araç kiralama, telekomünikasyon ve kuyumculukla ilgili işlemlerde taksit sayısı 6 ay ile sınırlandırılırken, beyaz eşya ve mobilya alımlarında taksit üst sınırı 12 ay olarak belirlenmişti. Bu yolla hane halkları borçluluğunun daha sağlıklı gelişmesine ve Türkiye ekonomisinin yüksek ve istikrarlı büyüme dinamiği yakalamasına katkı verilmesi amaçlanmıştı.

Haber:Y.SEVER