İnsanoğlu eleştirmeyi sever... Hoşumuza gitmeyen bir durum olduğunda ilk yaptığımız şey söylenmektir. İsteklerimiz de hemen olsun isteriz, beklemeyi kim sever ki? Şimdi bu konu nereden açıldı diyeceksiniz... Malum siyasetin tavan yaptığı günlerdey
İnsanoğlu eleştirmeyi sever... Hoşumuza gitmeyen bir durum olduğunda ilk yaptığımız şey söylenmektir. İsteklerimiz de hemen olsun isteriz, beklemeyi kim sever ki?
Şimdi bu konu nereden açıldı diyeceksiniz... Malum siyasetin tavan yaptığı günlerdeyiz... Yani SEÇİM = VAAD + ELEŞTİRİ...
Adayların vaadleri havada uçuşurken eleştirilerin de arkası kesilmiyor. 13 yılın verdiği iktidar tecrübesiyle AK Parti, 'Onlar yapamaz, biz yaparız' diyor muhafetin de cevabı değişmiyor: "Söz var, icraat yok!"
Şimdi kime inanalım? Yapılanlar ortada deyip iktidara mı yoksa yapılamayanlar da var deyip muhalefete mi? Bunu taraf olmak ya da taraf seçmek adına değil Düzce'de söz sahibi olmak isteyen siyasilerin söylemlerinde daha objektif olmasını istediğim için yazıyorum...
Haklıyı haksızı aramıyorum sadece eleştirinin de düzgün yapılmasını istiyorum. Düzce için konuşalım... 13 yıldır AK Parti'den başka vekilin meclise gitmediğini göz önüne alırsak nasıl muhalefet beceremez diyebiliriz? Düzce muhalefetten bir vekil ya da belediye başkanı (Merkez) görmedi ki! Eğer Düzce bu deneyimi yaşasaydı neler olup neler olamadığını görürdük...
Diğer taraftan "13 yıldır Düzce yerinde sayıyor" demek de bana göre yanlış... Bu sadece bardağın boş tarafını görmek gibi bir şey... Terminal ya da hastanenin henüz hizmete açılamamış olması Düzce'de şehirleşme adına gelişmeler yaşandığı gerçeğini örtemez...
Yaşadığımız şehrin güzel yarınlara kavuşmasını istiyorsak eleştirilerde de gerçekçi olmak gerekiyor... Sadece oy kaygısı ile sarfedilen sözler Düzce'ye bir şey kazandırmıyor. Tabii ki daha iyiyi elde etmek için eleştiri yapılacak. Bu hayatın vazgeçilmezi ancak ölçülü olmakta fayda var. Bu siyaset için de böyle... Söylemlerinizle akılda kalırsınız... Seçmen inanırsa unutmaz, olmayınca da hesap sormasını bilir...
