Ankara’dan haber geldi. FETÖ ikinci kalkışma için uyuyan hücreleri uyandırmış.
Papaz gitti ama…kavga bitmedi.
Şimdi atıp tutuyoruz. Yok efendim Reis gürledi Amerika’ya diz çöktü.
1950 li yıllardan itibaren MİT’in İstanbul bölgedeki yapılanması, maaşı ve ödeneği CIA tarafından ödendiği günlerden geldik biz.
Fetullah Gülen, Amerikan Derin Devleti tarafından kurulduğunda İhtiyarlar Erbakan Hocayla karşıt harekât başlatmıştı.
Tarihi, geçmiş gelişmeyi iyi bilmek lazım.
1960’lar da FETÖ denilen Papaz, askeri elbisenin üzerine cübbe giyip Komünist Derneklere komünizme karşı milleti ayaklandırmış, Erzurum ve İskenderun da aynı senaryo oynanmıştı.
Herkes evinin önünü temizlesin mi? temizlesin.
***
Düzce Kamyoncular Nakliyeciler Kooperatifi akaryakıt istasyonu için adım atıyor. Melen çayının kenarına istasyon yapma ruhsatı alıyor.
Bu işi 1 Ağustosta Kurulan Celal Furuncu 2018 A.Ş. şirketine veriyor.
Celal Furuncu, Fetö kapsamında gözaltına alınmış, hapiste yatmış, yargılaması devam ederken 2018 yılında tahliye olmuş. Suçlu değil ama suçsuzda değil.
İhalesiz teklifsiz.
 
Kooperatif Başkanı “Bunlar öcümü bunlara iş vermeyelim mi. Düzce’de bu işi yapacak başka bir şirket bulamadım. Bu adam suçsuz” diyebiliyor.
Şimdi gelelim CİM’in içindeki noktaya.
Orhan Yılmaza bunu öneren kim acaba. Bu aklı veren zevat kim. Kendi kendine akıl ettiyse sebep-sonuç ilişkisinden bakılınca amacı ve aracı kime hizmet ediyor.
Düzce Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi Başkanı Ertan Taşlı bu işin neresinde.
Ertan Taşlı demişken aklıma gelenleri paylaşmadan geçemedim.
Taşlı 15 Temmuz gecesi neredeydi çok merak ediyorum.
18 Temmuzda Anıt parkta 15 Temmuz girişimine karşı Esnaf Odası olarak bir bildiri okumuştu. Bu bildiriyi okurken elleri zangır zangır titremiş okuyamaz hale gelince orada bulunan biri kağıdı tutmuş okumasına destek olmuştu.
Merak edilen soru şu; Taşlının bu heyecanı, bu titremesi bildiriyi okuduklarına mı yoksa bildiriyi okutturanlara mıydı?
Taşlının tuzu kuru keyfi yerinde. Esnaf Kefalet Bolu bölgesinden hatrı sayılır bir maddi kabul görür bir manevi kazanımı var.
Nasrettin hocanın hesap Dostlar alışverişte görsün misali.
***
Eski Sağlık İl Müdürü Rıfat Poyraz’ın paralelden görevine son verildi. Eşi Nurten Poyraz paralelden alındı. İkisi de cezaevine girdi. Eczaneleri kapandı.
Abla oldukları için Amerika’ya ne ismi koyalım ne uygun görürsünüz diye soruldu.
Çocuklarına Fetö örgütü tarafından Berk Bekir ismine hitaben Berk Poyraz adı verildi.
Şimdi de Berk eczanesi adı altında tekrar aynı yere eczane açıyorlar. Bunlara bu yetkiyi kim vermiş maddi desteği kim sağlıyor.
Öğrendiğimiz kadarıyla Celal Furuncu’yla da yakın görüşme halindeler. Mülkünü Celal Furuncudan almışlar.
Hayırlı işler.
Önceden de eşi Sağlık İl müdürü olduğundan hemşire, doktor ve diğer sağlık çalışanlarına baskı yapılarak, ‘yerinizde rahat çalışmak istiyorsanız sizde hizmet eczanesini seçin’ denilerek, toplantılara da katılmayı zorunlu hale getirdikleri iyi bilinmeli.
Şimdi biz etki, yetki, makam mevkinin derdinde mi olacağız yoksa devletin milletin bekası derdinde mi olacağız?
Eski Genel Kurmay Başkanı İlker Başbuğun dediğini hatırlayalım; “Cumhurbaşkanımızın vatan sevgisinden şüphem yok. Ama çok yalnız” demişti.
Çok yalnızsın reisim çok. Yanındakilerden yalnızsın ama arkandakiler kaya gibi sağlam.