Gökhan Komit tarafından Gölyaka ilçesine büyük umutlarla inşa ettirilen ancak kısa süre faaliyet gösterdikten sonra borçları nedeniyle bir bankanın mülkiyetine geçen Hacıyakup Köyü sınırlarındaki Eftenia Otel’in turizme kazandırılması için en ciddi girişimler Düzce Üniversitesi’nden geldi. 2017 yılında Eftenia Oteli Düzce Üniversitesi bünyesine kazandırmak için çalışma başlatan Rektör Çakar, son durum hakkında Öncü Haber’e bilgi verdi.

“Önemli bir aşamaya geldik”

Efteni Oteli Düzce Üniversitesi’ne kazandırmak için başlatılan çalışmalardan sona yaklaşıldığını ifade eden Rektör Çakar, “2016 yılında üniversitemiz bir programın içerisine dahil oldu. YÖK ve Cumhurbaşkanlığının başlattığı üniversitelerin bölgesel kalkınmaya destek olmasına yönelik bir program. Bu program içerisinde biz sağlık alanında ve geleneksel tıbbı seçtik. Türkiye’nin en büyük ve geleneksel tıp merkezini kurduk. Şu anda üniversitemizin hastane bölgesinde yaklaşık 4 bin metrekareye yakın bir alanda hem klinik araştırma hem eğitim hem de uygulama merkezi olarak geleneksel ve tamamlayıcı tıp konusunda çok önemli hizmetler veriyoruz. Bütün Düzceliler’i geleneksel tıp merkezimize hacamattan sülüğe, mezoterapiden hipnoza varıncaya kadar 10 farklı alanda eş zamanlı olarak hekim ve sağlık personeli elinden verdiğimiz bu hizmetten faydalanmaya davet ediyorum. Şimdi o merkez kendisini gerçek manada ispatladı. Biz buraya 2017 yılında talip olmaya başladığımız zaman özellikle geleneksel tamamlayıcı tıp alanında uzmanlaşacağımızı ve bu noktaya geleceğimizi de ön görerek bu binayı bu bölgeyi bu oteli şuan ki durumundan kurtarabilmek ve bizim geleneksel tamamlayıcı tıp faaliyetlerimizi hem eğitim, hem de uygulama merkezi olarak tüm ülkemize ve dünyaya yayacak bir hale getirmeyi hayal ettik. Bu çerçevede tüm fizibilite raporlarımızı hazırladık ve Cumhurbaşkanlığımıza da arz ettik. Çok yakın bir noktasına kadar geldik aslına bakarsanız. Biz bu binaları 8 dönüm içerisinde sıcak suyu ve yaklaşık 7 bin metrekare olan kapalı alanını geleneksel tamamlayıcı tıp merkezi uygulama araştırma ve konaklama merkezi olarak aynı zamanda yaşlılarımızın da faydalanacağı bir Geriyatri merkezi olarak hayata geçirmek üzere çok önemli güzel fizibilite raporlarımızla birlikte başvuruda bulunduk ve çok önemli aşamaya geldik.” dedi.

“Kamulaştırma Cumhurbaşkanımız’ın onayına tabi”

Borçları nedeniyle bir bankanın eline geçen Eftenia Otel’i kamulaştırmak için yasal mevzuatın olduğunu bu yasal mevzuatı aşmak için çalışma yaptıklarını kaydeden Rektör Çakar, konuşmasına şu şekilde devam etti:

“Ama maalesef bazı aksaklıklar oldu. Şu an neye ihtiyacımız var? Burası şuanda Finansbank’ın mülkiyetinde. Borçlarına karşılık olarak Finansbank’ın tamamen elinde bulunuyor. Şu anda kamulaştırma bedeli yani bu bizim için özel bir mülkün kamulaştırması, bir kamu kurumu için kamulaştırılması anlamına geliyor. Kamulaştırılması için de 6 milyon 750 bin liralık bir bütçeye ihtiyacı var. Bu bütçe üniversitemizde var. Üniversitemizin özelikle tadilat edebilmesine yönelik yaklaşık 6-7 milyon liralık bir rakam çıkardı arkadaşlarımız yerinde yaptıkları incelemelerden sonra. Üniversitemizin o tadilatı karşılayacak yeterliliğin olduğunu da düşünüyoruz. Neye ihtiyacımız var? Bizim şu anda burada aşamadığımız bürokrasi. Yani bu 6 milyon 750 bin lira olan kamulaştırma bedeline kendimiz karşılayabiliyor olsak da, aynı arabanız var ama ehliyetiniz yok gibi bir durum var. Kamulaştırma kanunu diyor ki ‘2 milyonun üzerindeki kamulaştırmalar, Cumhurbaşkanlığının onayına tabi.’ Biz 2 yıldan bu yana bu onayın peşinde koşuyoruz. Yani tabiri caizse bu arabaya binebilmek için ehliyet almaya gayret ediyoruz. Elbette devletin bunu sorgulaması, bu alan bunu hak ediyor mu diye sorgulaması normal.”

“Bu alan çok büyük bir potansiyele sahip”

Eftenia Otel’in konumu itibari ile çok büyük potansiyele sahip olduğunu belirten Rektör Çakar, açıklamalarına şu şekilde devam etti:

“Burası Gölyaka ve Güzeldere, Kardüz’e varıncaya kadar Pürenli’den Kültür Park’a varıncaya kadar, bu bölge çok önemli güzellikleri, turizm aksı içerisinde ve diğer ilçelere olan ulaşımıyla birlikte çok önemli bir merkezi aksın içerisinde hem doğal güzellikleriyle hem de 42 derecelik sıcak suya sahip olmasıyla, hem de üniversitenin olanakları zaten var. Bizim Sağlık Bilimleri Fakültemiz, Tıp Fakültemiz, Sağlık Hizmetleri MYO’muz, Gölyaka’daki Halkla İlişkiler ve Turizm bölümlerimiz, hem öğrencilerimizde hem de hocalarımızla birlikte her türlü ihtiyacını hem personel hem de diğer ihtiyaçları bakımından karşılayabilecek güçte. Bu sebeple işte bu gördüğünüz diğer binayı biz eğitim bloğu olarak tasarlıyoruz. Burayı da tamamen uygulama araştırma ve konaklama merkezi olarak tasarlıyoruz. Yani şöyle düşünelim daha kolay tasavvur edilebilmesi için örneğin bir yaşlı çift diyelim, geldiler kendilerini böyle kinci bir yaşam armağan ettiler. Gelecekler sabahtan hacamatlarını yapacaklar, öğleden sonra Güzeldere Şelalesi’ne çıkacaklar, akşamdan gelecekler ozon terapilerini alacaklar, ertesi gün sabahtan fizik tedavi merkezinde fizik tedavilerini sıcak su da hidroterapilerini alacaklar. Yani çeşitli ruhsal  rahatlama için hipnoz tedavilerini alacaklar. Ertesi gün Kardüz’e çıkacaklar ve bir hafta sonunu bu şekilde geçirip gidecekler. Yani burası hem bir turizm aksının içerisinde olarak hem de sahip olduğu altyapı ve üniversitemizin de geleneksel tamamlayıcı tıp aralığındaki uzmanlığıyla birleştirerek biz bu alanı son derece sürdürülebilir bir geleneksel tamamlayıcı tıp uygulama merkezi haline getirebiliriz. Bunun içinde yalnızca ihtiyacımız olan bu kamulaştırma izni. Tabii hani bu kamulaştırma izni de sadece benim tek başıma Nigar olarak ya da üniversitemizin mensupları ya da senato üyeleri olarak hayata geçirebileceğimiz bir şey değil bunu daha önce de söyledim. Ben bütün mecralardan hatta sizinle yaptığımız bir programda söyledim.  Burada Düzce’nin top yekûn olarak destek vermeye ihtiyacı var.”

“Sayın Valimiz sahip çıkacağını söyledi”

“Sağ olsun Valimiz Cevdet Atay beyefendiye de arz ettik konuyu, çok ilgi duydular” diyen Çakar, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

“İnşallah sahip çıkacaklarını söylediler. Ben Sayın valimize de gönülden teşekkür ediyorum. Keza Gölyaka Belediye Başkanımız Sayın Yakup Demircan da bu sürece sahip çıkıyor. Hep birlikte ne yapabileceksek el birliğiyle yapmamız gerekiyordu. Bu yüzden hem siyasilerimize hem il erkânımıza bu konuda desteğine ihtiyacımız var. Yalnız başına üniversitemizin mali yükünden bahsetmiyorum tamamen kamulaştırma izninin sağlanabilmesinden bahsediyorum. Bu iznin sağlanabilmesi yalnız üniversitemizin oluşturabileceği ‘evet üniversite bu işin altından kalkabilir’ güveninin duyulduğuna ihtiyacımız var.  Açıkçası sadece kaplıca turizmi değil bu, daha geniş bir vizyonla bakmak lazım. Yani tek başına burası bir Kuzuluk ya da Bolu’daki termal oteller, ya da Yalova’daki termal oteller gibi değil burada biz özellikle kaplıca turizmi geleneksel ve tamamlayıcı tıbbın içerisinde 10 başlıktan sadece bir tanesi . Hidroterapi yalnızca bir tanesi. Oysaki biz geri kalan 9 alanda da hizmet veren bir üniversiteyiz. Hdiroterapinin dışında 9 alanda hem sertifikalandırılmış hem eğitim hem de klinik araştırma hem de uygulama açısından yani bu 3 bileşenin bir arada bulunduğu Türkiye’de tek merkeziz. Buna sadece termal turizmine yada kaplıca turizmine indirgememek lazım.”

“Turizme çok büyük faydası olur”

Gelenksel tıbbın özellikle yurt dışında çok meraklılarının olduğu ve bunun da Düzce’de turizme büyük katma değer sağlayacağını anlatan Çakar, son olarak şunları söyledi:

“Bu işin özellikle meraklıları müdavimleri var. Romanya, Hollanda, İngiltere, Almanya da gerçekten tamamlayıcı tıp gelişmiş. Bizde maalesef daha önce ifade ettiğim gibi sanki “üfürükçülük” gibi algılanıyor. Oysaki dünya da hekimlerin de modern tıpla birlikte tamamlayıcı olarak başvurduğu bir konu geleneksel tamamlayıcı tıp. Biz sadece termal turizmi olarak değil termal turizmle birlikte bütün geleneksel tamamlayıcı tıp yöntemlerinin burada uygulanacağını komplike başlı başına entegre bir tıp merkezi olacağı için çok yüksek bir potansiyele sahip olacağını ve hakkettiği değeri üniversite olarak buldurabileceğimize gönülden inanıyorum. İnanmasam zaten Rektör olarak böyle bir risk almam. Yani bir yönetici inanmadığı bir konu da bu kadar ısrarcı olabilir mi? Tabiri caizse dertsiz başıma dert mi alıyorum. Biz bu bölgeyi Düzce’miz için ülkemiz için gerçek manada bir güzelliğe dönüştürebileceğimize inanıyoruz. Sadece bize güvenilmesini istiyoruz. Biz çok bir şey istemiyoruz. Belediyemiz her türlü iş birliğine açık. Beraber alıp beraber işletelim de diyor. Nihayetin de aynı cepten aynı para çıkacak. Burada önemli olan hakka hakkaniyete uygun olarak kamu ahlakına uygun olarak yapmak.”

ÖNCÜ HABER UYGULAMASI ANDROİD İÇİN: https://play.google.com/store/apps/details?id=com.tebilisim.android.oncuhaber

ÖNCÜ HABER UYGULAMASI İOS (İPHONE) İÇİN: https://apps.apple.com/tr/app/%C3%B6nc%C3%BC-haber/id1080207561?l=tr