Hava sıcaklıklarında bulantıcı derecede artış olması 'sıcak çarpmasına karşı alınacak önlemler neler?' sorusunu akıllara getirdi. Atatürk Devlet Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Şükrü Öksüz vatandaşları mecbur kalmadıkça 11.00-16.00 saatleri arasında dışarıya çıkmamaları yönünde uyardı.

Öksüz; "Sıcak çarpması vücudumuzdaki ısı merkezini kontrol eden sistemin yeterli sıvı kaybını karşılayamaması durumunda gerçekleşen bir durum. Sıcak çarpmasının neticesinde vücudumuzda birçok organda hayatımızı etkilecek bir çok değişiklik olmaktadır. Bu organlardaki değişikliklere bağlı belirti ve bulgular oluşmaktadır. Bunları baş dönmesi, baş ağrısı, bilinç bulanıklığı, vücut ısısında artış, tansiyonda yükselme ve düşüşler, terlemeler gibi birçok belirti ve bulgular oluşmaktadır" dedi.

Sıcak çarpmasının 65 yaş üstü insanlarda, 5 yaş altı bebeklerde, kalp-damar rahatsızlığı olanlarda, psikotik tedavi gören insanlarda, akciğer hastalarında ve diyaliz hastalarında daha fazla görüldüğüne dikkat çeken Öksüz, "Belli yasak yaz saatleri diye tanımladığımız 11-4 arası, dışarıya çıkmamak gerekiyor.Yazın deniz, kum, üçlemesinde insanlarımız bronzlaşmak için güneşin ışınlarından faydalanmak için bu saatleri kullanıyorlar. Ama bu saatler, hem vücudumuza hem de vücuttaki organlarımıza zararlı saatler. Özellikle yazın bu aylarında güneş ışınları, bizim için biraz daha ısının yüksek olmasından dolayı zararlı olmakta.Dolayısıyla bu saatlerde dışarıya çıkmamamız sağlığımız açısından iyi" şeklinde konuştu.

Yazın ne gibi kıyafetler tercih edilmesi gerektiği konusunda da bilgiler veren Öksüz, "Yaza uygun, pamuklu, açık renkli giysiler giymemiz gerekiyor. Vücudu terletmeyecek, rahat giysiler giymemiz, bol sıvı tüketmemiz gerekiyor. Dolayısıyla vücudumuza zararlı olacak güneş ışınlarını en aza indirecek enstrümanlar kullanmamız gerekiyor" diye konuştu.

Sıcak çarpmasıyla karşılaşılması durumunda yapılması gerekenlere de değinen Öksüz, "Sıcak çarpmasını anladığımız anda , sıcak çarpmasının tersine hastayı soğutacak işlemler yapmamız, soğuk, gölge bir yere çekmemiz gerekiyor. Daha sonra onun vücut ısısını düşürmeye yönelik çalışmlar yapmamız gerekiyor. Soğuk duş aldırabiliriz, buz tedavisi yapabiliriz, soğuk bir çarşafla üzerini soğutabiliriz. Eğer hastanın bilinci açıksa tuzlu ayran, kola gibi sıv takviyesi yapabiliriz. Bazen bu tür hastalara bilinç bulanıklığı, baygınlık sebebiyle hasta yakınları tarafından sıvı içirilmeye çalışılıyor. Bu, hastanın hayati tehlikesini oluşturmaktadır. Hastanın bilinci kapalıdır, dolayısıyla siz hastaya zarar verebiliriz. Şunu unutmamak gerekiyor. Sıcak çarpması hayati bir rahatsızlıktır. Ölümcül olabilir. Yaptıklarımızdan bir sonuç alamazsak, hastayı seri bir şekilde ilgili sağlık kuruluşuna ulaştırmak gerekir" dedi.

Haber; A. N. KAYA