Düzce'de büyük acılara neden olan binlerce vatandaşın yaşamını yitirdiği 17 Ağustos 1999’da yaşanan Marmara Depremi’nin 14. yıldönümü yaklaşırken, yapılan bir araştırma, toplumdaki afet bilincinin son derece düşük seviyede olduğunu ortaya koydu. Aksigorta tarafından yaptırılan Türkiye’nin en geniş kapsamlı “Afet Bilinci Araştırması”, Türk toplumunun afetler konusundaki bilinç ve yaklaşım tarzı ile ilgili ilginç ve çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. 14 ilde bin 212 kişi ile yapılan araştırma, toplumun başta deprem olmak üzere afetler konusunda farkındalığının olduğunu, ancak kendini risk altında görmediğini ortaya çıkardı.

"YAŞADIĞIM BÖLGE RİSK ALTINDA DEĞİL"

“Afet Bilinci Araştırması”na göre, Türkiye’de her iki kişiden biri afete, her 5 kişiden 2’si depreme maruz kaldığını dile getirirken, toplumun yüzde 80’i oturduğu bölgeyi afet riski altında görmüyor. Topraklarının yüzde 96'sı farklı oranlarda deprem tehlikesi altında olan ve yüzde 66’sı aktif fay hatları ile kaplı Türkiye’de, araştırmaya katılan bin 212 kişinin sadece yüzde 14’ü fay hattı üzerinde olduğunu düşündüğünü belirtti. Türkiye’de her 10 kişiden 1’i kendini afet riski altında görmesine ve afet durumunda can ve mal kaybına uğrayacağını düşünmesine rağmen harekete geçmiyor.

AFET DENİNCE AKLA DEPREM GELİYOR

Araştırmaya göre, Türkiye’de afet denince hemen herkesin aklına ilk olarak deprem geliyor. Türkiye’de her 5 kişiden 2’si sel, dolu, fırtına, toprak kayması, kuraklık, çığ ve volkanın yıkıcı etkileri olduğunu düşünmüyor.

BEŞ KİŞİDEN İKİSİ AFET MAĞDURU

Toplumun yüzde 33’ü afetlerden, yüzde 27’si depremlerden hasar gördüğünü beyan etti. Depremden hasar görenlerin yarısı, gördüğü zararı, “Fiziksel/psikolojik/duygusal zarar” olarak tanımlarken, depreme maruz kalan her 10 kişiden biri ise binasının hasar gördüğünü beyan etti. Yaşanan hasar sonrasında alınan aksiyonlara bakıldığında ise enteresan sonuçlara ulaşıldı. Depremden zarar gördüğünü ifade edenlerin yüzde 56’sı, bulunduğu durumu iyileştirmek adına hiçbir şey yapmazken, alınan aksiyonlar arasında akrabalarının yanına taşınma, kendi imkanlarıyla tadilat yapma, hastaneye gitme, belediyeye, Kızılay’a ve valiliğe başvurma, AKUT’a, Jandarma ve AKOM’a başvurma, sigorta şirketini arama ve çadırda kalma bulunuyor.

ÖNLEMLERİ GEREKLİ BULDUĞUMUZ HALDE UYGULAMIYORUZ!

Araştırmaya katılan her 5 kişiden 3’ü deprem ve sel ile ilgili önlemleri gerekli bulduğu halde uygulamıyor. Toplumun yüzde 59’u zorunlu deprem sigortası yaptırma, deprem çantası hazırlama, deprem planlaması, bina kontrolü yaptırma, eşyaları sabitleme ve emniyetli noktaları belirleme gibi deprem için tavsiye edilen temel önlemleri gerekli bulduğu halde uygulamıyor. Toplumda her 10 kişiden 1’i ise deprem için tavsiye edilen bu temel önlemleri almayı gereksiz bulduğunu ifade ediyor.

DEPREM ÖNLEMİ ALMADA EN DUYARLI BÖLGE MARMARA

Deprem önlemi alma konusunda en duyarlı bölge, yüzde 48 ile Marmara. Marmara Bölgesi’ni sırasıyla yüzde 32 oranla Akdeniz, yüzde 28 oranla Karadeniz, yüzde 26 oranla Ege, yüzde 22 oran ile İç Anadolu ve yüzde 17 ile de Doğu Anadolu Bölgeleri takip ediyor.

Haber: C. ÜSTÜNER