Cumhuriyet savcısı Mehmet Ayaz bu yazıyı ihbar kabul edip res'en Savcılık kararıyla Vali başkanlığındaki vakfın defterlerini 15.02.2011 tarihinde incelemeye aldı. Hiçbir yöneticinin müdahil olmadığı sadece Mali Müşavir’in nezaretinde teslim edilen dosyalar 7 aydır Vakfın elini kolunu bağladı.

Önemli isimler sessiz kaldı

Vakfın bir gazeteci tarafından siparişle defalarca yıpratılmasını vakıf yönetim kurulu üyeleri, bu bizle değil Başkan Önder Tonyalı ile gazeteci arasındaki mesele deyip üzerlerine alınmadı. Bu kez de aynı olay yaşandı. Önder Tonyalı bir seneye yakındır vakıf başkanı olmadığı halde geriye dönük şaibe altına sokulmaya çalışıldı. Ve yine tüm yazılanlara ve iftiralara vakıf tek satır cevap vermedi. İddialara hukuki yoldan müdahil olunmadı. Vali yine yalnız kaldı. Bu vakfın muhasibi Murat Özsoy, genel sekreteri Avukat Ali Dilber, Düzce Belediye Başkanı İsmail Bayram, TSO Yönetim Kurulu Başkanı Metin Büyük gibi önemli insanların, vakfa yapılan bu kadar haksız saldırılar karşısında sessiz kalması ve her seferinde kimsenin üzerine alınmaması şaşkınlığa yol açtı.

7 aydır vakfın elini kolunu bağlı tutan soruşturma devam ederken, yaklaşık 8 aydır vakıf başkanlığı görevinde bulunan Vali Vasip Şahin, Yönetim kurulu tarafından yalnız bırakılınca, valilik makamını ve devlet memuriyetini haklı olarak sıkıntıya sokmamak için görevinden istifa etti.

Yine aynı gazeteci 29 Ağustos 2011 tarihli gazetesinde soruşturması devam eden bir olayda, yargıyı etkilemek adına eski yönetim kurulu başkanı dâhil, önemli insanların bulunduğu yönetim kurulunu beceriksizlikle suçladı.

Vakfın İktisadi işletmesi genel kurul kararıyla tescillendi

Vakfın iktisadi işletmesi ve vakfın ticaretten vaz geçmesinin yönetim kurulu değil genel kurul kararı ile olması gerektiği öğrenildi. Vakfın tıkır tıkır ayda 25-30 bin TL para kazanan ve üniversiteye harcanmak üzere veren bir iktisadi işletme neden kapatılmak istenir kimse anlamış değil? İktisadi işletmenin tedarikçisi Orhan Uçar'a birçok teklif arasından seçilerek, Düzce Belediye Başkanı İsmail Bayram, Avukat Ali Dilber, TSO Yönetim Kurulu Başkanı Metin Büyük, DESOB Başkanı Mustafa Kayıkçı ve vakıf muhasibi Murat Özsoy, Mustafa Kayıkçı, Veysel Çakar gibi önemli isimlerin bulunduğu komisyon tarafından tedarikçi olarak  verildiği öğrenilirken, Orhan Uçar'ın yönetim kurulu içinde sadece AK Partili oluşu rahatsızlık yaratmış olabilir. Gazetenin iddia ettiği gibi, Orhan Uçar’ın AK Partili olması suçmuş gibi göstermeye çalışarak vakfın menfaatleri dışında peşkeş çekilme gibi bir durum söz konusu olmadığı halde ısrarla, yönetim kurulunda oy birliğiyle alınan kararı şaibe altına sokmaya çalıştığı açık açık görülüyor. Son derece vahim bir durum karşısında vakıf yönetim kurulunun sessiz kalması düşündürücü.



Tüyü bitmemiş yetim hakkı böyle mi yenir?

Vakıf hakkında “ tüyü bitmemiş yetim hakkı yeniyor” şeklinde iftira atılırken, vakıf, kendi parasını kazanan, devletten yardım almayan, vergisini veren, hatta vergi sıralamasına giren ve kazancının tamamını kamu yararına harcayan bir kurum olarak, vakfın nasıl tüyü bitmemiş yetim hakkı yediğini anlamak mümkün değil.

Hiçbir Belge Ortaya Koyulmuyor

Hiçbir belge ortaya koymadan iddialar ortaya atan Mustafa Armutçu bugüne kadar yazdığı yazılarda hiçbir belge göstermemiş ve kulaktan doğma, kahve köşelerinde konuşulan bilgilerle, kamuoyunu yanlış yönlendirmeye çalışmıştır.

Haber; R. BAL