Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü verilerine göre Türkiye'de son yüzyıldaki ilk büyük deprem, Malazgirt'de 1903 yılında meydana geldi. 6,7 büyüklüğündeki depremde 2 bin 626 kişi öldü. Hakkari'de 1930 yılında yaşanan 7,2'lik depremde ise 2 bin 514 kişi hayatını kaybetti. En büyük depremlerden biri ise 26 Aralık 1939 tarihinde Erzincan'da yaşandı. 7,9 büyüklüğündeki depremde 32 bin 962 kişi hayatını kaybetti. Çetin kış şartlarının bulunduğu bölgede, depremzedelere ancak iki gün sonra ulaşılabildi. Ondan sonraki, 1942'de Erbaa'da meydana gelen 7 büyüklüğündeki depremde 3 bin, 1943'te Samsun'un Ladik ilçesi ve 1944'te Bolu Gerede Çerkeş'deki 7,2 büyüklüğündeki iki depremde toplam 7 bin kişi öldü. Muş'un Varto ilçesinde 1966 yılındaki 6,9'luk depremde 2 bin 396, Lice'de 1975'te aynı büyüklükteki depremde 2 bin 385 kişi hayatını kaybetti. 1976 yılında Van Muradiye'de 7,5 büyüklüğündeki depremde 3 bin 840, 1983'te Erzurum ve Kars'taki 6,9'lük depremde bin 155 kişi öldü. Türkiye'de yaşanan son büyük deprem ise 1999 yılında Gölcük merkezli 7,8 büyüklüğündeki sarsıntı oldu. Bu depremde, 17 bin 480 kişi öldü. Aynı yıl Düzce'deki 7,5 büyüklüğündeki depremde de 763 kişi yaşamını kaybetti.
Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi'nin açıklamalarına göre Türkiye'de neredeyse deprem riski taşımayan yer bulunmuyor. Deprem açısından dünyanın en riskli merkezlerinden olan Türkiye, çok önemli levha hareketlerinin etkisinde. Dünyada en riskli şehirler sıralamasında da İstanbul ikinci, İzmir 20. durumda.