Düzce Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Tayhan, bir gazetecinin bir Televizyon Programcısı'nın gece de olba evine rahatlıkla gidemeyişinin altında yatan sebeplerin iyi araştırılması gerektiğini savunarak:"Basına saldırının yereli geneli olmaz..Bir ülkede basının güvence altında olduğunu söyleyenlerin bir kez daha aynaya bakmalarını öneriyorum" dedi.

Bir ülkede söz ve yazının dikkate alınmadığı bir ortamda "kaba kuvvetin ön plana çıkacağını " hatırlatan Cemiyet Başkanı Tayhan:" Ahmet Hakan Kardeşimiz, Meslektaşımız program sonrası evinin önünde saldırıya uğramıştır. Saldırıyı yapanlar eleştiri kültürünü almamış kaba-saba  insanlardır. Saldırganların yakalanması sebep-sonuç ilişkisinin ortaya çıkmasını sağlayacaktır.Bu tür eylemleri gerçekleştirenler genellikle eleştiri kültürünü alamamış kaba -saba insanların ortaya koyacağı eylemlerdir. Bir ülkede kalem susarsa veya susturulursa, ya da satılırsa, eleştiri kültürü ve  mekanizması engellenirse kaba kuvvet, kaos ve kargaşa, ardından saldırı başlar. İşin özü: Söz ve kalem susarsa veya susturulursa kaba kuvvet ve kaos başlar.Bunun için halkın, basının eleştiri kültürünü  anlaması ve algılaması gerekiyor. Basının susturulduğu bir ortamın ortaya çıkması iyi bir sinyal değildir.Ülkeyi yönetenler öncelikle bu huzur ve güven ortamını sağlamak zorundadırlar.Öncelikle halkın sesi olan basının tehdit ve şantajla susturulmaya çalışılması huzura ve güvene indirilen bir darbedir.  

Şiddetle, saldırıyla kaba kuvvetle basını susturamazsınız. Gazeteci Ahmet Hakan'a yapılan   saldırının son olmasını diliyor, gazetecilerin de birlik ve dayanışma içinde mesleğine, meslektaşlarına ve meslek örgütlerine sahip çıkmasının mesleki kenetlenme ve dayanışmayı  artırmasını diliyorum" dedi.