Yıllarca bir çok mücadele verildi

Düzce önce il olma mücadelesi verdi, 1999 yılında iki büyük depremle yıkılınca buruk şekilde bu özlemine kavuştu. Ardından vilayet statüsünü haketmek için uğraş verdi. Bu uğraş kolay olmadı, yeniden yapılanma süreci sanılanın aksine çok uzun yıllar aldı. Temel sorunlar aşıldıktan sonra şu görüş tekrar ön plana çıktı: "Bu kadar güzel bir şehir turizmde geri kalmamalı." Depremle mecburen geri plana itilen tanıtım hamleleri için tekrar kollar sıvanmaya başlandı. Akçakoca'da denizi, Kaynaşlı'da yaylaları, Gölyaka'da şelaleri, Yığılca'da mağaraları, Konuralp'ten fışkıran tarihi ve daha sayısız bir çok güzelliği ile Düzce'nin turizmde alıp başını yürümesi için çeşitli yollar denendi. En çok başvurulan yöntem ise fuarlara katılmak oldu.

EMITT, Düzce'ye ne fayda sağlıyor?

En bilinen ve Düzce'nin 15 yıldır katıldığı EMİTT Fuarı'nın Düzce'ye ne katıp katmadığı hala tartışma konusu olmaya devam ediyor. Bazı çevrelere göre; uluslararası boyutta düzenlenen fuar, Düzce'ye hiçbir fayda sağlamıyor. Aylar süren hazırlıkların boşa yapıldığı düşünülürken, katılım sağlanan fuarların yerini Düzce'nin kendi yaptığı fuar ve şenliklerin alması gerektiği savulunuyor.

Organizasyonlar artmalı

Özellikle son yıllarda Kaynaşlı'nın motor sporları yarışlarına ev sahipliği yapması, Gölyaka'nın havacılıkta ve Cumayeri'nin ise raftingde adından sıkça söz ettirir olması nedeniyle düzenlenecek organizasyonların daha fazla kişiyi Düzce'ye çekeceğine kesin gözüyle bakılıyor.

Güzellikler hep saklı kaldı

Ankara ve İstanbul arasında olmasının sağladığı ulaşım kolaylığına karşılık bu zaman kadar yolculuk edenlerin uğrayıp geçmekle yetindiği Düzce'nin barındırdığı güzellikler bu nedenle hep saklı kaldı.

Düzce Tanıtım Günleri başlangıç oldu

2016 yılını tanıtımda atağa geçme yılı ilan ederek, kenti farklı platformlarda ön plana çıkarmak için önemli girişimlere imza atan Vali Ali Fidan'ın öncülüğünde Ankara'da düzenlenen tanıtım günleri de turizm adına bir dönüm noktası oldu. İlk kez büyük bir şehirde tanıtım sağlanan bu etkinlikte bir kez daha görüldü ki Düzce'nin denizi, yeşili ve doğası bilinmiyor. Senelerdir yapılan ancak gözle görülür bir katkı sağlamayan rutin tanıtımların dışına çıkılması umutları yeşertirken, yol üstünde mola verilen bir istasyon izlenimini yıkmak ve Düzce'nin adını en iyi şekilde duyurmak için başlatılan seferberliğin meyvelerinin toplanacağına inanç giderek artıyor. Bürokratından yerel yöneticisine, siyasetçisinden sivil toplum örgütüne ve en önemlisi halkıyla turizm için güç birliği yapacak Düzce, turizm pastasından pay alanlar arasında artık 'Ben de varım' diyecek.  

Haber: C.ÜSTÜNER