Nice umutların enkaz altında kalarak yok olduğu, annenin çocuğundan ayrıldığı bir gece. Enkaz altında bir umut ışığı arayan insanlar. "Sesimi duyan kimse var mı?" diyerek sessizliğe bürünen enkazlardan bir umut ışığı çıkarmak isteyen insanlar. Asrın felaketi işte böyle yaşandı. 17 Ağustos 1999 tarihinde saat 03.02'de meydana gelen ve herkesi uykuda yakalayan Richter ölçeğine göre 7.4 büyüklüğündeki merkez üssü Kocaeli'nin Gölcük İlçesi olan depremden Kocaeli'nin yanı sıra başta Sakarya, Yalova, İstanbul, Düzce başka olmak üzere tüm Marmara Bölgesi etkilendi.

Resmi kayıtlara göre Kocaeli'de 9 bin 477, Sakarya'da 3 bin 891, Yalova'da 2 bin 504, İstanbul'da 981, Bolu'da 270, Bursa'da 268, Eskişehir'de 86 ve Zonguldak'ta 3 kişi olmak üzere toplam 17 bin 480 kişinin can verdiği felakette 100 binin üzerinde kişi de evsiz kaldı.

Yaklaşık 24 bin kişinin yaralanmasına, çok sayıda kişinin sakat kalmasına neden olan depremde sadece Kocaeli Bölgesi'nde 17 bine yakın bina depremin ilk dalgasında çöktü. 91 bin konut orta hasar, 102 bin 822 konut az hasar gördü. 14 bin 133 işyeri hasar gördü. Yaklaşık 45 bin prefabrik konut yaptırıldı. 150 binin üzerinde kişi kalıcı konutlar yapılana kadar prefabriklerde ve çadırlarda yaşadı.

Depremin ardından, binaların fenni sorumluluları ile müteahhitlerin yasal sorumlulukları uzun süre tartışıldı. Açılan davalar yasal belirsizlikler açıklığa kavuşturulamayınca 7.5 yıllık yasal süre 2008 yılının Şubat ayında dolunca zamanaşımı nedeniyle karara bağlanamadan düştü. Kocaeli'de açılan 900 davadan sadece 60'ı mahkumiyetle sonuçlandı. Bunların büyük bölümü para cezasına çevrildi. Sadece 9 kişi de hapis cezasına çarptırıldı.

Haber; R. BAL