5 Aralık Dünya Kadın Hakları gününde türk kadınını en iyi anlatan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün sözleri akıllara geliyor.
Bugün, dünya aydınlarının ve Birleşmiş Milletler Teşkilatı'nın yaymaya çalıştığı kadın hakları ile ilgili görüşler, Atatürk tarafından çok önceleri dile getirilmiş ve çoğunlukla da uygulama alanına sokulmuştur.
Atatürk, Cumhuriyet'in ilanından dokuz ay önce Şubat 1923'de şöyle dedi: "Bizim sosyal toplumumuzun başarısızlığının sebebi, kadınlarımıza karşı gösterdiğimiz ilgisizlikten ileri gelmektedir. Yaşamak demek faaliyet demektir. Bundan dolayı bir sosyal toplumun, bir organı faaliyette bulunurken, diğer bir organı işlemezse, o sosyal toplum felçlidir." Böyle demekle Atatürk, çağdaş bir düşünce ile kadının toplumdaki yerini belirlemiştir.
Atatürk'ün Türk kadınına beslediği sevgi ve saygı, Kurtuluş Savaşı'ndaki gözlemleri ile iyice perçinleşmiştir. 1923 yılında Konya'da yaptığı bir konuşmada, bu hissiyatını büyük bir içtenlikle dile getirir.
"Dünyada hiçbir milletin kadını, ben Anadolu kadınından fazla çalıştım, milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte, Anadolu kadını kadar emek verdim, diyemez. Erkeklerden kurduğumuz ordumuzun hayat kaynaklarını kadınlarımız işletmiştir. Çift süren, tarlayı eken, kağnısı ve kucağındaki yavrusu ile yağmur demeyip, kış demeyip cephenin ihtiyaçlarını taşıyan hep onlar, hep o yüce, o fedakar, o ilahi Anadolu kadını olmuştur. Bundan ötürü hepimiz bu büyük ruhlu ve büyük duygulu kadınlarımızı, şükranla ve minnetle sonsuza kadar aziz ve kutsal bilelim demişti.
Aradan geçen 86 yıla rağmen türk kadını dünyada yine eşsizliğini sürdürüyor ve Dünya Kadın Hakları gününde her türlü takdiri ve tebriği hak ediyor.