Düzce de Yaklaşık 2 sene önce Asar Köprüsü yanında kokoreç satan esnaf, Belediye’nin kendilerine söz vermesinin ardından Çay Mahallesine taşındıklarını iddia etti. Taşınmadan sonra Belediyenin yer gösterdiği yere dükkân açan esnaf Fikret Özgür, ‘’Yapılan masraflar eski Belediye tarafından, bizden kira olarak düşülecekti. Yeni yönetime bunu anlatamadık çünkü elimizde bir belge yok. Keleş yönetiminde buranın bize 8-10 sene sözü verildi.’’ dedi.


 
Eski yönetim ile kokoreççi esnaf olarak aralarında bir söz olduğunu, yeni yönetiminse bunlardan haberi olmadığı için anlaşamadıklarını ifade eden Fikret Özgür, ‘’Eski yerimiz Küçük Su Köprüsü’nün oradaydı, buraya nakledildik. Eski yerimiz biraz salaştı, şimdi daha güzel oldu. Herkes ailesi ile gelsin diye böyle bir yer yaptık. Fakat eski yönetimden kalma ufak bir sıkıntımız vardı, buraya nüksetti. Şuan ki yönetimin de bunlardan haberi olmadığı için, ufak yollu bir sürtüşme oldu aramızda ama bunu düzeltmek istiyoruz biz. Bizde esnaf olmak istiyoruz. Bizim de belgelerimiz, ruhsatımız olsun, gelir belgesi, gider belgesi olsun istiyoruz. Yasal dayanağımız yok. Belediye ye birkaç sefer müracaat ettiğimizde, olumlu bir tepki alamadık. Daha doğrusu eski yönetimin bize verdiği sözleri bilmedikleri için, böyle bir olayla karşılaştık. Biz burayı kendimiz yaptık, Belediye’nin bir çivisi bile yok. Sadece bize yer gösterildi, buraya yapın ve burada kalın diye. Sayın Keleş yönetiminde buranın bize 8-10 sene sözü verildi. Bize burada durursunuz, daha sonra kalkacaksanız size daha güzel bir yer yaparız, daha güzel bir yere geçersiniz denildi, o yüzden buraya geldik. Fakat şöyle çevrenize baktığınızda 1 tane yaya, 1 tane tek yürüyen insan göremezsiniz. Buradan otobüslerde kalktı, şuan da biz burada terk edilmiş bir park halinde oturuyoruz.’’ diye konuştu.


 
Eski Belediye’nin, yaptıkları masrafı kiralarından düşeceğinin sözünü verdiklerini iddia eden Fikret Özgür, ‘’Gece 1 saat işle burası dönmüyor. Burada 14 tane esnaf var, 4 arkadaşımız battı dükkânları kapalı. Bunun üzerine yeni yönetim gelip bize ağır şartlarda kiralar yükleyince, şaşırıp kaldık bir mağduriyetimiz var. Bu yapılan masraflar eski Belediye tarafından, bizden düşülecekti. Yeni yönetime bunu anlatamadık çünkü elimizde bir belge yok. Biz burayı kendimiz ezbere yapmadık. Yönetimin, haberi varken yaptık. Biz söyledik bu masraflar kira olarak bitecek sonra bizde size kira ödemeye başlayacağız. Sizde bize kontratlarımızı yapacaksınız, ruhsat vereceksiniz biz iyileştirilmiş bir şekilde esnaf olarak daha büyük bir şeyler yapacağız. Düzce’ye daha büyük hizmetler vereceğiz. Köftecisi burada, sucukçusu burada, herkes buraya geldi. Herkes akşamları ailesini alıp yemek yemeye buraya geliyor ve çarşıda rahat etti. Belediye de rahat etti bizim sayemizde. Kimsenin peşinden koşmuyor bu şekilde.’’ ifadelerini kullandı.
 
Yeni yerlerinde yüksek kiralar ödeyemeyeceklerini, buna güçlerinin olmadığını ve eski borçlarının bitmeden yenisine başlayamayacaklarını belirten Fikret Özgür, ‘’Elektriğimiz pahalı, şantiye elektriği geliyor. Suyumuz keza öyle. Biz burada dört dörtlük bir dükkân vaziyeti göremeyiz. Esnaf olarak küçük esnafız hala bir vergi levhamız yok, olsun istiyoruz ama olmuyor niye çünkü ruhsat alamıyoruz. Ruhsat alamayınca elektrik alamıyoruz. Elektrik alamayınca, vergi dairesine gidemiyoruz. Bir zincirleme reaksiyon var bunu ortadan kaldıramadık. Üstüne zaten iş yok memleketimizde bütün olarak bir kriz var. Bu krizi hissettirmemeye uğraşsak da herkesin işi düşük. Bu düşüklük içinde önümüze yüksek kiralar konulunca, olmuyor. Bize yardımcı olacakları yerde üzerine birde ağır kiralar getiriliyorlar ve sıkıştık kaldık. Bize bir yardımcı olun dediğimizde, istemediğimiz cevaplar alıyoruz, tersleniyoruz. Biz izin isteyerek, izin alarak akabinde yapmaya uğraşıyoruz ama büyüklerimizden aynı saygıyı sevgiyi göremiyoruz.’’ şeklinde konuştu.
 
‘’Kaldırırız, yıkarız, yaparız zihniyetiyle bu işler olmaz’’
 
Her şeyi karşılıklı anlaşarak ve konuşarak yapmak istediklerini söyleyen Fikret Özgür, ‘’Kaldırırız, yıkarız, yaparız zihniyetiyle bu işler olmaz, yardımcı olunması gerekir. Burada rahat edeceğimizi düşündük, bari buradan kalkmayız birkaç sene dedik ve buraya dünyanın masrafını yaptık hepimiz. Bunlar cebimizdeki hazır para ile yapılmadı. Kimisi arabasını sattı, kimisi motorunu sattı, kimisi hanımının kolundaki bileziği sattı, kimisi kredi aldı. Herkes buraya bir şeyler yaptı ve bizde bu parayı çıkarmaya çalışıyoruz. Burada ki herkesin daha 4 yıl daha borcu var. Esnafa yardımcı olunacağına asarız, keseriz diyorlar böyle olmaz bu iş anlaşmamız lazım. Belediye’mizden bize yardımcı olmasını istiyoruz. Belediye’mizin büyükleri bile buradan yedi, içti sağ olsunlar. Güzel buldular, beğendiler, teşekkür ettiler bize. Emniyet Müdürü’müze kadar herkes burayı geldi gördü. Şuan da burada bir huzur yok. Herkes kendine bir dükkân bakmaya çalışıyor. Burayı nasıl söker götürürüz derdine düştük. Devlet büyüklerimiz ile bir iletişim kuramadık, kurduklarımızda bizi anlamadı. Belediye bize biz eskiyi bilmeyiz, elinizde bir evrak yok diyor. Bunlar olmaz, biz yalancı mıyız, ya da eski Belediyeciler yalancı mı, biz dolandırıldık mı yani şuan da, biz kandırıldık mı bunu mu demeye çalışıyorsunuz.. Bunları konuşmak istemiyorum, bunlar çirkin şeyler. Siz devletsiniz, siz büyüksünüz bizim elimizden tutacaksınız. Sayın Cumhurbaşkanı’mız vatandaşa yardım edin, öncü olun, köstek olmayın diye televizyonlar da bağırırken acaba göz mü kırpıyordu bize, biz mi yanlış anladık yani. Bize daha çok yardım etmeleri lazım, bir ihtiyacınız var mı diye sormaları lazım. Buraya ne istiyorsunuz, başka ne lazım, burayı canlandıralım bir ışıklandırma yapalım diye sormaları lazımken bize nasıl köstek oluyorsunuz ben anlamıyorum.’’ diye konuştu.
 
‘’Orada verdiğimiz kiralar burada 3 misli oldu’’
 
Çarelerinin Belediye olduğunu belirten Fikret Özgür şu ifadeleri kullandı:
‘’Kapatır gideriz bu kadar basit. Biz de kimseye bir söz veya senet vermedik. Çalışmazsak paramız olmaz, paramız olmazsa da hiçbir şeyimizi alamazlar ceketimizi bırakır gideriz. Bizim yüzümüz gülerse herkesin yüzü güler. Büyüklerimizden yardım istiyorum ben. Bizi bir araya toplayıp arkadaşlar kiranız böyle olsun tamam biraz idare edelim. Biz borcumuzu öderiz. Biz tabi ki kira vereceğiz ama böyle yüklü Mevlaları bir anda getirip masaya koyarsanız, bunu 4-5 kişi yiyemez. Bize de taksitlendirme yapsınlar, bize inansınlar. Orada verdiğimiz kiralar burada 3 misli oldu. Biz orada daha güzeldik, daha güzel işimiz vardı. Burada hiç bir şey yok ama her şey yükseldi.’’
 


2 YILDIR 300 LİRA KİRA VERİYORLAR
 
Yeni yerlerine geçeli 1 buçuk sene olduğunu ve toplu para verdiklerini iddia eden Hüseyin Altuk, ‘’Burayı açalı bir buçuk sene oldu toplu para verdik, diyelim yedi buçuk lira. O zamandan bu yana kadar bir kira ödemedik kiraların tam ne olduğu belirsiz olduğu için. En son 750 lira olarak belirlediler. Biz bu kiraları fazla bulduk tabi ki kaldıramayacak vaziyette arkadaşlar kaldırabilen üç dört tane dükkân sahibi vardır. Onlar biraz eskilerdir onlar kaldırabilirler ama yeni açanlar kaldıracak durumda değil. 500 lira civarlarında olmasını istiyoruz. Tabii ödeme şekillerini de bize belirtmelerini rica ediyoruz. Sözleşmemiz olmadığı için bizde körü körüne açıyoruz kapatıyoruz. Günlük 3-5 ekmekle kapatıyoruz. Kiraların 500 lira olmasını temenni ediyoruz. bizlere yardımcı olurlarsa onlarla çok çok teşekkürlerimi sunarım.’’ dedi.  
 


2003’den beri bu işle meşgul olduğunu, Belediye’nin kira hususunda kendilerine acımasız olduğunu belirten Süreyya Altuk,
‘’2003'ten bu yana bu işle meşgulüm. Belediye bizlere Allah razı olsun yerler gösterdi ne güzel fakat bizlere kira hususunda çok acımasız davrandı. Elimizden geldiği kadar Belediye’nin göstermiş olduğu yere işyeri yaptık, güzelleştirdik. Belediye bizlerden yüksek fiyat yüksek kira istemektedir. İlk etapta bin 850 gösterdiler itiraz ettik, 750’ye düştü 750 de kabul etmiyoruz 750 de bizim için çok. Zabıta Müdürü Mehmet Ali bey ile ilk buraya oturacağımız zaman 400-450 olarak kiranın olacağını söyledi, fakat biz 400-450 değil daha yüksek bulduk. Biz bu yüksek kirayı kabul etmiyoruz 400 veya 500 olarak bir şey istiyoruz. Belediye’mizden rica ediyoruz.’’ şeklinde konuştu.
 


‘’250-300 lira kira verirken 750 lira kira mı vereceğiz?’’
 
Belediye’nin kendilerine birikmiş kira bedeli çıkardığını iddia eden Necati Sarıbaş,‘’Çay ocağı İşletmesi yapıyorum, işlerimiz bozuk Belediye ile görüştük bize bazı bir miktarlar çıkardılar. Şimdi kimsenin durumu yok. Kimsenin işi olmadığından, herkesin borcu harcı var. Bize birikmiş bir kira bedeli çıkardılar, biz bu dükkânları yaparken bir para verdik bize bir sözler verildi. Yaptığınız masrafı kiradan düşeceğiz, bir sene düşmüşler ama buraya geldiğimizde 250-300 lira kira verirken 750 lira kira bedeli biçtiler, bundan kimsenin haberi yok. Bu konuda mağduruz Belediye buraya gelip sadece kiraları belirlemek için geliyor. Bu dükkânları biz yaptık, Belediye yapmadı buradaki her şey ipine varana kadar, çivisine varana kadar bizim cebimizden çıktı. Belediye bize yardımcı olmuyor.’’ ifadelerini kullandı.


HABER: S.AYDINLI