Dünyadaki birçok toplulukta farklı inanışlarda ve farklı isimler altında şenliklere konu olan dünyanın en eski bayramı ''Nevruz'', Avrasya'nın geniş coğrafyasında yaşayan halklarda baharın müjdecisi ve ''yeni gün'' olarak biliniyor. Yeniden canlanmaya başlayan doğanın insanlara sunduğu bolluğu, bereketi, sevgiyi, kardeşliği, paylaşmayı ve dostluğu simgeleyen Nevruz, Azerbaycan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan, Afganistan ve Tacikistan'da Milli Bayram olarak kutlanıyor. Toprak Ana'nın tekrar nefes alarak yeşerdiği ve dirilişin tekrar başladığı gün olarak Farsça ''yeni gün'' anlamına gelen Nevruz, dünyadaki çeşitli Türk topluluklarında en ulu gün olarak biliniyor ve ''Navrız'', ''Yeni Gün'', ''Ulu Kün'', ''Mart Dokuzu'', ''Çıl Pazı'', ''Şagaa'', ''Isıah'', ''Yengi Kün'' gibi adlarla anılıyor. Kimi topluluklar, bu günü Tanrı'nın dünyayı yarattığı gün, kimileri Nuh Peygamber'in yere ilk ayak bastığı gün, kimileri ise ilk insanın yaratıldığı gün olarak kutlarken, bazı topluluklar gece ile gündüzün eşit olduğu bu günü, bir bahar müjdecisi kabul ediyor. Yeni bir yılın başlangıcı olarak yeniden doğuşu simgeleyen bu bayram, geleceğe dair umut, arzu ve temennileri de içinde barındırıyor. Bu yönüyle dünyada tek ve özgün olan Nevruz Bayramı doğadaki dirilişin yanı sıra insana dair umudu ve en güzel dilekleri de temsil ediyor. Eski Türklerle İranlılar'ın yılbaşı olarak kabul ettikleri gün, Farsça ''Nevruz'' olarak adlandırılıyor. Nevruz geleneği başta Türkler'in ilk takvimi olan Oniki Hayvanlı Türk Takvimi'nde görüldüğü üzere çok eskiden beri biliniyor.

Haber, Ş. ÇAKIR