Türkiye Kamu-Sen Düzce İl Temsilciliği ve bağlı sendikaların üyeleri valilik önünde toplandı ve kitlesel basın açıklaması yaparak "ayıplı sendıka yasası” olarak tanımladıkları 4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Yasası'nda değişiklik yapılması gerektiği yönündeki taleplerini bir kez daha dile getirdi.

Üyeler adına açıklama yapan Kamu-Sen Düzce İl Temsilcisi Şemsettin Bahadır, “4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Yasasında değişiklik yapılmasına ilişkin tasarı bizler için hayati bir önem taşımaktadır.” dedi. Bahadır, “Tasarının TBMM gündemine alınmasının üzerinden de 15 gün geçti. Memurlarımız ve emeklilerimiz 2012 yılının ilk ayında zamsız maaş aldılar. İkinci ayında da mağduriyetleri devam edecek. İstediği kanunu bir gün içinde hazırlayıp TBMM’den geçiren hükümet, kamu görevlilerimiz, emekliler ve bunları aileleri ile birlikte 20 milyona yakın vatandaşımızın sorununu çözecek, yüzünü güldürecek bir tasarıyı hazırlayıp, kanunlaştıramadı. Ne yazık ki, tasarı ile bugüne kadar AKP’nin sözünde durmadığı; vaatlerinin boş olduğu görüldü.” dedi.

Tasarıya ilişkin eleştirilerini sıralayan Bahadır, “Tasarı, sendikacılığı hükümet sendikacılığına çeviriyor ve bunun da yasal belgesi haline gelmiş bulunuyor. Tasarıyla uzlaşma, diyalog, çok seslilik ve demokrasi yok sayılıyor; toplu sözleşme masasında hükümeti zorlayacak unsurlar, tek tek bertaraf ediliyor. Memuruyla, emeklisiyle, sendika üyesi olan ve olmayan kamu görevlisiyle 5 milyondan fazla kişiyi kapsayacak bir tasarıda; temsilcilerin sesi kısılmaya, yandaşların sesi yükseltilmeye, toplu sözleşme masası, yakmayan ateş; ıslatmayan su haline getirilmeye çalışılıyor.” dedi.

“Türkiye Kamu-Sen olarak 20 yıldır, toplu sözleşmeli, grevli, siyasete katılma hakkını da içeren gerçek anlamda sendikacılığın mücadelesini vermekteyiz.” diyen Bahadır, “Bu noktada taleplerimizden de ilkelerimizden de asla taviz verecek değiliz. Tasarı öylesine uygulamalar öngörmektedir ki, bugün çıkarılmak istenilen yasadan nemalanmayı amaçlayan yandaş sendikaların dâhi bu tasarıyı savunacak halleri yoktur. Bu tasarı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Faruk Çelik’in içine sinmiş midir, merak ediyoruz. Sayın Çelik, Üçlü Danışma Kurulu toplantılarında bizlere verdiği sözün gereğini Bakanlar Kurulu’nda yerine getirdi mi, merak ediyoruz. Buradan Sayın Faruk Çelik’e sesleniyoruz: Sayın Çelik, eğer bu tasarı gerçek anlamda toplu sözleşme sistemi getiriyorsa, eğer bu tasarı gerçek anlamda sendikal özgürlük getiriyorsa,
eğer bu tasarının üzerinde sendikaların uzlaşamadığı herhangi bir maddesinde bizlerin taleplerini karşılayan bir düzenleme içeriyorsa, eğer bu tasarı ILO standartlarına ve uluslar arası sözleşme hükümlerine uygunsa; lütfen çıkın ve açıklayın.Biz biliyoruz ki; bu sorulara verecek cevabınız yok.” diye konuştu.

“Bu tasarının yasalaşma sürecinin her aşamasına, tüm imkânlarımızla müdahil olmaya devam edecek, eylemlerimizi sürdüreceğiz” diyen Bahadır, “Biz Kamu-Sen olarak işveren yandaşı olmadık, makam mevkii vaat etmedik, kişisel menfaatimiz için kamu çalışanlarını satmadık. Kısaca biz adam gibi sendikacılık yaptık yapmaya da devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.