Düzce Baro Başkanı Azade Ay, mecliste görüşmelerine devam edilen Anayasa Değişikliği Teklifi ile ilgili endişelerini yazılı bir basın açıklaması ile dile getirdi.

"Yargı kuvveti mutlaka yasama ve yürütmeden ayrı olmalıdır"

Demokrasinin ve hukuk devletinin vazgeçilmez şartının; yasama, yürütme ve yargı kuvvetlerinin birbirinden ayrı olması olduğunu belirten Ay, "Parlementer sistemlerin doğası gereği yasama ve yürütme arasındaki ayrılık yumuşak, yasama ve yürütmenin yargıdan ayrılığı ise mutlaktır. Başkanlık sistemlerinde ise başkana verilen yetkileri denetlemek ve dengelemek için yasama ve yürütme de birbirlerinden kalın çizgilerle ayrılmıştır. Ancak, her iki sistemde de yargı kuvveti mutlaka yasama ve yürütmeden ayrı olmak zorundadır." ifadelerini kullandı.

"Yargının bağımsız ve tarafsızlığını ortadan kaldıracak"

Düzce Baro Başkanı Azade Ay, Anayasa Değişikliği Teklifi içerisinde yer alan eski adıyla Başkanlık yeni adıyla Cumhurbaşkanlığı Sistemi'nin yargının bağımsız ve tarafsızlığını ortadan kaldıracağına savundu. Ay, konuya ilişkin şunları kaydetti: "TBMM'ye sunulan, Anayasa Değişikliği Teklifi tüm sonuçlarıyla değerlendirildiğinde, kuvvetler ayrılığı prensibinden kuvvetler birliği prensibine bir gidişin hedeflendiği, yürütmenin, yasama erkinin yetkilerine cumhurbaşkanlığı kararnameleri ile müdahale edeceği, Yüksek Mahkeme Üyeleri ve HSYK üyelerinin yine yürütme yetkilerinin kendisine verildiği, siyasi bir partinin mensubu hatta genel başkanı olan Cumhurbaşkanı tarafından şekillendirilmesinin de yürütmenin yargı erki üzerinde etkisini artıracağı, yargının bağımsız ve tarafsızlığını ortadan kaldıracağı açıktır."

"Anayasanın değiştirilmesi için elverişli bir iklim yok"

Ayrıca, bu değişiklik teklifinin kabul edilmesi halinde TBMM'nin yasama faaliyetlerinin durma noktasına geleceğini öne süren Baro Başkanı Azade Ay, şöyle devam etti: "Aynı zamanda yürütmenin milli iradenin vücut bulduğu TBMM tarafından da denetlenmemesi sonucunu doğuracaktır. Oysaki başkanlık sistemlerinde, yürütmenin başı sayılan Başkanının denetimi açık ve keskin kurallara bağlıdır, ancak görüşülen bu değişiklik teklifinde ise Yürütmenin faaliyetlerinin denetimi nerdeyse imkansızdır. Toplumu oluşturan bireylerin bir arada yaşamalarının temel sözleşmeleri olan,bireyin hak, özgürlük ve devlete karşı ödevlerinin düzenlendiği anayasaların, geniş bir uzlaşı içinde yapılması gerekir. 15 Temmuz'dan bu yana gelinen süreçte, ülkemize ve milletimize yönelik terör olayları, bu kapsamda çıkarılan Ohal Kararnameleri, yaşanan toplumsal olaylar nedeniyle toplumda mevcut olan gerginlik, temel yasa olan anayasanın değiştirilmesi için elverişli bir iklimin bulunmadığının en büyük göstergesidir."

"Bu teklifin bir an evvel geri çekilmesini diliyoruz"

Düzce Baro Başkanı Azade Ay, açıklamasını şu ifadelerle noktaladı: "Bu nedenle, Anayasa Değişikliği Teklifi'nin, cumhuriyetin temel nitelikleri, kuvvetler ayrılığı, hukuk devleti ilkeleri ışığında yeniden değerlendirilmesi gerektiğini önemle hatırlatır, bu hali ile toplumsal kutuplaşmayı daha da körükleyeceğine inandığımız bu teklifin bir an evvel geri çekilmesini diler, yüce milletimizin iradesine sonsuz saygı duyduğumuzu bildirir, kamuoyunun bilgilerine sunarım."