3 Mayıs Basın Özgürlüğü Günü nedeniyle yasal olarak sahip olunan özgürlüklerin fiili durumda ne kadar geçerli olduğu ve basın kuruluşlarının maruz kaldığı, idari, siyasi ve hukuki sınırlamaların evrensel standartlara uygunluğu sorgulanıyor.

Ulusal basın kuruluşlarında daha ziyade siyasal ve ekonomik grupların oluşturduğu baskı gruplarının etkisi hissedilirken, Yerel basın toplumsal yüzeyin her noktası ile yüzleşmek zorunda kalıyor. Sosyal gruplar ve kişiler, rahatsızlık duydukları haberler konusunda, zaman zaman basın kuruluşlarının bağımsızlığına müdahale anlamına gelen davranışlardan çekinmezken, bir yandan bilgiye ulaşmaya ve yaymaya çalışan basın kuruluşları, bir yandan da müdahalelere karşı bağımsızlığını korumaya çalışıyor.

Düzce Basın Birliği Başkanı Tuncay Türkgülü, yasanın basın özgürlüğünün sınırlarını belirlediğini, ancak haber üretme, yorumlama ve yayma gibi konularda özgürlük sağladığını belirtirken, yasada da belirtildiği gibi, basın özgürlüğünün, demokratik toplumun gereklerine uygun bir şekilde kollanılmasının esas olduğunu söyledi.

Türkgülü, Basın özgürlüğünün Demokratik özgürlüklerin tam olarak var olabildiği ortamlarda mümkün olduğunu, vatandaşların görüşlerini ifade etmekten çekindiği bir ortamda, basının ne kadar özgür olduğunun tartışmalı olduğunu da dile getirdi.