Düzce Belediye Başkanı Mehmet Keleş, belediye eliyle yürütülen projelerden, tartışma yaratan uygulamalara, "Belediye haksız kazanç elde ediyor" iddialarından, çöp krizine, partisinin il teşkilatı ile yaşadığı sorunlardan referanduma kadar bir çok konuda haber merkezimize özel açıklamalarda bulundu. Keleş, söyleşi sırasında içerlendiği konular hakkında düşüncelerini dile getirirken, özellikle son dönemde sık sık ileri sürülen belediyenin rant sağlamaya dönük icraatlarda bulunduğu eleştirileri hakkında uzun bir açıklama yaptı ve tüm iddiaları denetleyici unsurlara işaret ederek reddetti.

Düzce Belediyesi'nin uygulamaya koyduğu çalışmalarda sürekli 'maddi menfaat var' eleştirileri ile karşı karşıya kalmasından yakınan Düzce Belediye Başkanı Mehmet Keleş, ilk başkanlık dönemi ile 2. dönemini kıyaslayarak açıklamalarda bulundu. Keleş, "İlk dönemle bu dönem arasında şöyle bir fark var. İlk dönem Düzce Belediyesi'nin mali yükü bu kadar ağır değildi. İkincisi Düzce'nin beklentileri de bu kadar yüksek değildi. Depremden çıkılmış bir kentti. Yol, kaldırım kalmamış, belediyede dahil bir çok yapı prefabrik. Sokakta ümitsizlik almış başını yürümüş. O haldeyken Düzce Belediye başkanı olduk ve çok hızlı bir çalışma ile şehrin atmosferini değiştirdik. Ümidini kaybetmiş bir şehir, ümit kazanan bir şehir oldu. Yaptığımız ciddi yatırımlar oldu ama bugünkü kadar büyük yatırımlar değildi. O dönem 5 yıllık yatırım miktarı 174 milyon liraydı. Düzce Belediyesi olarak biz şuanda ise 3 yılda 250 milyon liraları geçtik. Pahalı yatırımlar yaptık, ucuz değil. Çok daha büyük yatırımlar yapmak için de hazırlık yapıyoruz. Fakat değişen şey o gün (başkanlığının 1. dönemi) halkın kanaatkar bir yaklaşımı vardı. "Asfalt geldi çamurdan kurtulduk", "Su geldi, yollar daha düzgün oldu." gibi ufak şeylerden mutlu olan halk türünden bugün ne yaparsanız yapın beğenmeyen, etrafı ile de kendisini mukayese etmeye başlayan bir halktan bahsediyoruz. Ama ben vatandaşlarımızın büyük bir bölümünün de yapılan şeyleri gördüğünü görüyorum." dedi.

"İsmail Bayram otogarla yattı otogarla kalktı, yapmadan gitti"
Keleş konuşmasında bir önceki Belediye Başkanı İsmail Bayram üzerinden bir örnek vererek şöyle devam etti: "İsmail Bayram'ın döneminde 5 yıl boyunca tüm vatandaşlar hep bir ağızdan "Otogar, otogar" dediler. Otogarla yattı İsmail Bayram otogarla kalktı. Ben kendi kendime dedim ki, "Ya bu Düzce'nin bütün ihtiyaçları bitti de sadece otogar mı yapılmadı?" Otogarda yapılmadı sonuçta. İsmail bey otogarı yapmadan gitti. O zaman Kültür Merkezi, pazaryeri gibi yapılmayan hizmetlerin hepsi yapılmış mıydı?, hayır. Şimdi otogar yapıldı, çok büyük eksiklik ise bu bitirildi, hizmete açıldı. Mesela Kültür Merkezi 1996 yılından beri bekleniyordu, o da açıldı. Bir sürü caddeler açıldı, kaldırımlar, sokaklar... Bir sürü ciddi yatırımlar yaptık geçen sene. Kapasitemizi olağanüstü büyüttük. Ama bakıyorum şimdi vatandaşa o gün (İsmail Bayram dönemi) belediye başkanından bir şey bekleyen ve onu da alamayan halk, bugün ortaya çıkmış ilk 3 yılımızda yaptığımız bu kadar yatırımı bu şekilde değerlendiriyor."

"Belediye değil, taksicinin suçlu olması lazım"
Düzce Belediyesi'nin 'rant' ya da 'haksız kazanç' sağlaması gibi bir durumun söz konusu olmadığının altını özellikle çizen Başkan Keleş, şu açıklamayı yaptı: "Kanunsuz bir şehirde herkes çok rahat yaşayabilir ama herkes huzurlu yaşabilir mi?, hayır. T plaka çıkardık mesela... Dedik ki taksilerin artık taksi olduğunu bilelim T plaka taksın." Tabii ki bunun devletin koyduğu bir bedeli var. Bir tane sarı araba ile başka bir sarı arabayı nasıl ayıracağız? Plakasından ayıracağız, T plaka varsa "Bu taksi" diyeceğiz. Bazı şeyleri şehirde dizayn etmenin bir bedeli var. Bu bedeli taksiciler ödüyor, diyelim. Şimdi taksici esnafı buna itiraz ederse, bunu her yerde konuşursa, "Bunu niye belediye böyle yaptı?" Burada belediye suçlu olmaması lazım, taksicinin suçlu olması lazım. Buaradan tabii ki belediye de gelir elde edecek. Biz mi sadece gelir elde ediyoruz. Devlet elde etmiyor mu? Devlete, maliye bakanlığına kimse kızmıyor."

Başkan açıkladı: EDS henüz devreye sokulmadı
Düzce kamuoyunda tartışma yaratan Elektronik Denetleme Sistemi (EDS) ile ilgili eleştiriler hakkında da konuşan Başkan Keleş, en merak edilen konu olan sistemin devreye sokulup sokulmadığına ilişkin de açıklamada bulundu. Keleş, sistemin henüz uygulamaya geçmediğini söyledi.

"Vatandaş belediyenin para almasına kızıyor"
Eleştiriler için ise şu ifadeleri kullandı: "Türkiye genelinde Elektronik Denetleme Sistemi kuruldu. Ankara'da, Bolu'da, Sakarya'da, Gerede'de bir çok şehirde var. Düzce şimdi buna karşı çıkılıyor? Kim karşı çıkıyor? "Ben İstanbul Caddesi'nden 70 km'den daha fazla gideceğim" diyor birisi, halkımız da "Tabii ne demek gidebilirsin" diyor. Bu mu yani şimdi? Vatandaş neye kızıyor; "Devlet buradan elde edilen gelirlerden yerel idare de yararlanabilir" diyor, o zaman vatandaş, "Vay Düzce Belediyesi'ne nasıl para verirsin." Aynen bu söylenmiş oluyor."

"Balık kılçığı ayıklar gibi denetliyorlar"
Düzce Belediyesi'nin halk tarafından kolay denetlenecek bir kurum olduğunu söyleyen Başkan Keleş, şöyle konuştu: "Düzce Belediyesi'nin içerisinde halkı temsil eden kesim kim? Belediye meclis üyelerimiz. Şimdi meclis üyelerimiz içerisinden kurduğumuz bir komisyon yaklaşık 1 aydır Düzce Belediyesi'nin tüm iş ve işlemlerini kontrol ediyor. Bu uygulama her yıl yapılıyor. Kimin adına yapılıyor bu?, Düzceliler adına yapılıyor. Sadece AK Partili üyeler de yok bu komisyonda, MHP'li üyeler de var. Belediyedeki çalışmaların tamamını balık kılçığı ayıklar gibi denetliyorlar. Usulsüzlük var mı, gayrikanuni bir şey var mı, bir kayırmaca, aldatmaca var mı? Bunların hepsini denetliyorlar." 

"Gururla ifade ediyorum; hiçbir müfettiş sorgusuna alınmadık"
Düzce Belediyesi'ni ilk dönemi ile birlikte 8 yıldır yönettiğini anımsatan Başkan Mehmet Keleş, "Düzce Belediyesi'nin bugüne kadar hiçbir işleminde hukuksuzluk, usulsüzlük ya da adam kayırmaca açısından hiçbir müfettiş tarafından sorguya alınmadı. Bakın bunu gururla ifade ediyorum." dedi.

"Siyaseten beni yok etmek istediler"
İlk başkanlık döneminde hakkında ortaya atılan "usulsüzlük" iddialarına da atıfta bulunan Başkan Keleş, "O gün bazı arkadaşlar çıktı, siyaseten bizi yok etmek için o gün ne dediler?, "Bu adam hapisten çıkamaz!" sonra soruldu; "Ne oldu böyle dediniz ama adam hiçbir hakim karşısına dikilmedi?" Cevap şu oldu; "Onlar siyasetti, gelip geçti." Seçip iş başına getirdiğimiz insanları yapacağı iş ve işlemlerle ilgili bu tarz engellemelerle yavaşlatırsak bu direkt olarak kendi kendine zarar verir." şeklinde konuştu.

"Aboneliklerde, sayaçlarda bundan kar etme mantığı olmaz"
Gelen tepkiler yüzünden 3 yıldır suya zam yapamadıklarını söyleyen Başkan Keleş, Düzce'de hem metreküp hem de su aboneliğinin komşu belediyelere göre pahalı olduğu söylemlerini ise kabul etmedi. Keleş, "Düzce’de iki tip abonelik var. Birincisi manuel sayaçla yapılan abonelikler, ikincisi ise elektronik sayaçla yapılan aboneliklerdir. Elektronik abonelikte fiyatlar 250 lira civarında manuellerde ise 500 liraya çıkıyor. Manueli Bolu ile mukayese edildiğinde orada 1000 lira alınırken Düzce’de tümü 500 liraya mal oluyor. Siz şimdi burada pahalısını orada ucuzunu söylerseniz o zaman haksızlık etmiş olursunuz. Buradaki manuel abonelik ile oradaki manuel aboneliği, oradaki elektronik abonelik ile buradaki elektronik aboneliği mukayese etmeleri doğru olur. Düzce Belediyesi bu konularla ilgili fiyatlandırma yaparken vatandaşın kafasında yine yanlış bir algı var. Zannediliyor ki ‘Mehmet Keleş’in akşam aklına esti. Sabah geldi bu abone ücretlerini 500 lira yapalım.’ dedi. Hayır, öyle bir şey yok. Kurumsal anlamda bu konular meclise gelir. Meclis üyeleri komisyonlarda görüşür. Çevreyle mukayeselerini kurar. Maliyet bedeli ortaya konur. Bu maliyetin üzerine hiçbir kar filan düşünülmeden olduğu gibi vatandaşa yansıtılır. Aboneliklerde, sayaçlarda bundan kar etme mantığı olmaz. Vatandaşımız baktığında ‘bunlar kafasına göre yapıyorlar. Hiçbir tarafın baz almadan kendi başlarına hareket ediyorlar. Bunları bir kişi karar veriyor’ gibi olmuyor bu işler. Bu sayaçlar ihaleyle sağlanır. Farklı fiyatlarda ihale edilebilir.

"Düzce Belediyesi'ne gökten para yağmıyor"
Bunu speküle edenler çok açık ve belli ki Düzce Belediyesi vatandaşın üzerine artı bir yük getirmeye çalışıyormuş da bu işlerle bir şeylerini kapatmaya çalışıyormuş gibi gösteriliyor. Biz ortaya para koyuyorsak ertesi gün hizmet olarak çıkıyorsa bizim kasamıza bir şeyler koymak zorundayız. Vatandaş 'Niye yapmıyorsun’ diye kızıyor. Öbür taraftan da ‘Niye aldın’ diye kızıyor. Hizmet isteniyorsa bunun ekonomik karşılığı vardır. Düzce Belediyesi'ne gökten para yağmıyor. Düzce Belediyesi'ne devletin gönderdiğin gayri safi milli hasıla payı ancak belediyenin personel giderini karşılıyor. Bazen karşılamıyor da. Onun dışındaki hizmetler aslında çok açık ve net ifade edeyim, Düzceliler tarafından yapılıyor. Yapılıyorsa onlar yapıyor, yapılmıyorsa onlar yapmıyor. Bedelini ödemediğin bir şeyi nasıl isteyebilirsin?"

"Aslında çok olumsuz bir yer belirlenmiş"
Hecinler'deki artık kullanılmayacağı açıklanan Katı Atık Depolama Tesisi ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Başkan Keleş, ilk olarak süreci anlattı. Keleş, "Biz katı atık depolama tesisi ile ilgili kararımızı çevre düzeni planında verdik. Bütün çevre kararlarının hepsini bu planda verdik. Bu plan 10 yıl önce atıldı ve altında 3 tarafın imzası var. Birincisi İSKİ, ikincisi Çevre Bakanlığı, üçüncüsü de Düzce’nin yerel meclisleri. Burada 3 tane su koruma halkası var; bir, barajın etrafındaki 1 kilometrelik halka; iki, 3 kilometrelik bir halka; üç, 25 kilometrelik bir halka. Bizim bu katı atık depolama tesisimiz 25 kilometrelik halkanın içinde yani 24’üncü kilometrede. Çevre düzenlemesi planının altına imza atarken bu plan kararlarının içerisinde 3’ten 25’e kadar olan kısımda "Katı atık düzenli depolama tesisi kurulabilir" diyor. Altında da üç imza var 10 yıl önce. Buna göre çıkıp İsmail Bey döneminde yer belirlenmiş. Aslında çok olumsuz bir yer belirlenmiş. Benim 2-3 sene önce 3 milyon 250 bin liraya ihale ettiğim bu iş iptal edilmiş benden sonra 16 buçuk milyon liralara varan bir rakamla ihale edilmiş. Geldik, baktık inşaat yarım, para yok, parayı bulduk inşaatı bitirdik. Kurdelesini de Sayın Başbakan kesti. O zaman hepimiz oradaydık bir tane itiraz eden yoktu." şeklinde konuştu. 

"Bazı siyasi arkadaşlarımızın ‘Buraya artık çöp dökmeyin’ kararı verdiği için kullanılamıyor"
Tesisin mahkemeye taşınmasının İSKİ yönetmeliği olduğunu söyleyen Keleş, şunları kaydetti: "İSKİ Genel Müdürlüğü çevre düzeni planının altına olur diye imza attıktan 1 yıl sonra kendi içerisinde bir yönetmelik çıkarmış ve bu yönetmelikte de bir maddede uzak su koruma havzasında katı atık depolama tesisi kurulamaz demiş. Bu maddeyi bulmuş bu vatandaşın avukatlarından bir tanesi mahkemeye vermiş. Mahkeme de yürütmeyi durdurma kararı verdi ve çöp tesisi buradaki çevre il müdürlüğü tarafından kapatıldı. Biz de dedik ki madem bu tesisin kurulmasını istemiyordun biz senden ÇED Raporu için olumlu görüş istediğimizde neden 1 yıl önceki kararına göre verdin cevabı. Bu tam bir aldatmaca. Sonra olay kavgaya dönüştü. İş Başbakana kadar sirayet etti. Başbakan Davutoğlu bizi aldı sordu ben de size anlattığım gibi anlattım. Başbakan "Çöp deposu kapatılsın" demedi o zaman. İSKİ’yi ve İstanbul Belediyesi’ni aradı ve "Bu kararınızı derhal mayıs meclisinde düzeltiyorsunuz" dedi. Bize olumlu ÇED kararı geldi bu süreç sonrasında ve açıldı. Açık şu an tesisimiz çöp dökülebilir. Kullanılmamasının nedeni de bazı siyasi arkadaşlarımızın ‘Buraya artık çöp dökmeyin’ kararı verdiği için kullanılamıyor. Buna sebep olan şey de 3-5 adamın oradaki köylüyü galeyana getirmesi.

"Oraya dökemediğimiz çöplerimizi Melen’in kenarına döküyoruz"
Hecinler'deki tesisin tamamen korumalı bir tesis olduğunu vurgulayan Başkan Keleş, "1 gram suyun bir yere kaçması mümkün değil bunu herkes biliyor. Koku, sinek de yok edilir ama ona müsaade edilmemesi için artıyor. Oraya dökemediğimiz çöplerimizi Melen’in kenarına döküyoruz. Oradan su kaçacak ihtimalini konuşanlar gelsinler buradaki durumu görsünler. Şimdi Sayın Bakanımız bu kararı verdikten sonra İstanbul’a taşımak için çöp aktarma istasyonu kuruyoruz." dedi.

"En güzel tokadı Düzceliler'in vurması lazım"
Bu konuda CHP'ye yüklenen Keleş, "Mahmut Tanal’ın ağzıyla konuşuyorum şimdi, "Çöp depolama sahasını kapattırırım, döktürmem, vahşi depolama sahasına döktürmem, Kaynaşlı’nın üstündeki ormanın içine de döktürmem diyor. E ben getireyim İstanbul’a senin evinin önüne dökeyim o zaman ne dersin? CHP zihniyetinde yaptırmam, yıktırırım var. Bir şey yapıyorsan onu yıkmaya çalışıyor. Alternatif de söyleyemiyor ama yaptığına "karşıyım" diyor. Aslında en güzel tokadı Düzceliler'in vurması lazım sen ne karışıyorsun diye."

"Zekeriya Tozan’ın babası Abbas Tozan’dan almadık bu parayı"
CHP İl Başkanı Zekeriya Tozan, geçtiğimiz günlerde düzenlediği basın toplantısında Düzce Belediye Başkanı Mehmet Keleş, Düzce Belediyeleri Katı Atık Birliği ve tesisi inşa eden firma hakkında Hecinler’deki katı atık depolama tesisiyle “kamu kurumunu zarara uğratma” ve “görevi kötüye kullanma” gerekçeleriyle Düzce Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduğunu açıklamıştı. Tozan'ın tesisin maliyetini öğrenmek için meclise sunulan soru önergesinde belirtilen fiyat ile Başkan Keleş’in kamuoyuyla paylaştığı fiyat arasındaki 4,5 milyon TL farkın nerede olduğunu sorduğunu hatırlattığımız Keleş, "Buna ancak gülünür. Ortada bir bedel ve onun da yapım süreci var. Zekeriya Tozan’ın babası Abbas Tozan’dan almadık bu parayı. Aldığımız kurum İller Bankası, o da bize para ödemedi direkt kuruma ödedi. Zekeriya Tozan eczacı ama ekonomiden çok anlamıyor. Geriye öderken ne kadar ödeyeceğiz ona bir baksın."