Düzce'de özellikle halk tarafından şikayet konusu olan sıkıntılarla yakından ilgilenen ve sorunları meclis gündemine taşıması ile tanınan CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, Öncü TV'de yayınlanan Gazeteci Erol Tayhan'ın hazırlayıp sunduğu Günlük programına konuk oldu.

Akçakoca'da veli ve öğrencileri ayaklandıran birden fazla okulun bir binada eğitim görmesinin yarattığı krizin kendisine ulaşması ile birlikte soluğu ilçede alan Tanal, buradaki inceleme ve yetkililerle yaptığı görüşmelerin ardından Öncü ekranlarında önemli açıklamalarda bulundu.

TELEFONUMA HERKES ULAŞABİLİR

Düzce milletvekili olmadığı halde tıpkı öyleymiş gibi sık sık Düzce'ye gelerek sorun ve beklentileri yerinde dinleyen ve Ankara nezdinde çözüm yolları arayan Tanal, bu durumu şöyle açıkladı: “Öncelikle bir milletvekili olmam nedeniyle belirli bir bölgenin milletvekili değil, tüm Türkiye’nin milletvekiliyim. Yani çekinmeden vatandaşa bugüne kadar sosyal medyada televizyonlarda gazetelerde kendi sosyal medya hesabımda cep telefonumu paylaşan birisiyim. Şuanda tekrar paylaşıyorum; 0532 314 91 49. Telefonum gayet açık ve net. Telefonlara bizzat ben bakıyorum. Vatandaşlarımız tüm sorunlarını iletiyor. Vatandaşla iç içe olduktan sonra sorun zaten kendiliğinden sizi buluyor.”

“ALLAH RIZASI İÇİN BELEDİYE OTOBÜS DURAKLARINA BİR BAKIN”

Sözü Düzce'deki eksikliklere getiren Milletvekili Tanal, şu tespitlerini paylaştı: “Düzce'ye dışarıdan bir yabancı olarak giriş yaptığınız zaman Allah rızası için belediye otobüs duraklarına bir bakın. Kimisinde oturma yeri var, kimisinde yok. Yaşlılarımızın, hastalarımızın, hamile kardeşlerimizin oturacak bantları yok. Bazı durakların üstü kapalı olmadığı için yazın sıcaktan, kışın yağmurdan korumuyor .Otobüs durakları ilk başta gözünüze çarpan bir sorun.”

“EN BÜYÜK SORUN OTOPARK SORUNU...”

CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, diğer sorunlara ise şöyle dikkati çekti: “Sonra kaldırımlara bakıyoruz. Kaldırımlarda engellilerin yürüyeceği çoğu alanlar yok. Engellilerin aynı zamanda trafik işaretlerine yönelik sesle ilgili duyarlı alanları yok. Aynı zamanda en büyük sorun otopark sorunu... Halkın ücretsiz toplu olarak araçlarını park edecek bir alan yapılmaz mı? Mevzuat mı eksik?

İmar kanunun 37. ve 47. maddesi diyor ki 'Eğer bir inşaat yapılacaksa yapı ruhsat izni verilmeden önce ya otopark yerini ayıracak. Eğer otopark yeri fiilen ayrılma imkanı yoksa araç başına otopark ücretini belediyeye yatıracak. Belediye yapı ruhsat iznini verecek.'”

“YOLLAR OTOPARK YAPILMAK İÇİN YAPILMADI Kİ!”

“Düzce’de Allah rızası için bugüne kadar soruyorum bu belediyenin hem iç denetmenleri hem dış denetmenleri var bakanlıkta denetliyor. Düzce Belediyesi bugüne kadar kaç inşaata ruhsat izni verdi ve verilen bu ruhsat izinlerinin içerisinde binalardan alınan otopark ücreti ne kadardır ve bu alınan otopark ücreti ile ilgili otopark yapıldı mı?” diye soran Tanal, eleştirilerini şu şekilde devam ettirdi: “Yapıldıysa görmek istiyoruz. Ana caddelerde otopark ücreti alınıyor. Yollar otopark yapılmak için yapılmadı ki! Yollar aracın gidiş gelişi için yapıldı ama sağlı sollu otopark ücreti alınıyor. Belediyeler sebepsiz zenginleşiyor. Otopark yönetmeliği diyor ki “Belediyeler otoparkla ilgili aldıkları ücreti faizli olarak yatıracak o parayı başka bir amaç için kullanamaz.”

“DÜZCE CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI'NI GÖREVE DAVET EDİYORUM”

Şimdi Düzce Belediyesi aldığı otopark ücretlerini otopark yönetmeliği uyarınca başka bir amaç için kullanamayacağına göre bu otopark ücretleri belediyede ya da bankada var mıdır yok mudur? Yoksa nerelere harcandı? Bu soruşturulması gereken bir konudur. Ben Düzce Cumhuriyet Başsavcılığı'nı da göreve davet ediyorum.

SUYU KİRLİ, HAVASI KİRLİ!

Düzce Belediye Başkanı Mehmet Keleş'in Düzce'nin çok planlı bir şehir olduğu ve gelişmesini de planlı bir şekilde sürdürdüğü açıklamalarına da atıfta bulunan Tanal, plansızlığa dikkat çekti: “Bakıyoruz suya, gerek Gölyaka gerek Düzce’den tutun bakın Melen Çayı'na belediyelerin tüm pis su kanalları bağlı. Suyu kirli, havası kirli, şehir içerisinde trafik var. Neden olur ya? Düzce küçük bir yer. Neden? Çünkü plansızlıktan. Bu sorunların çözümü var. Planlı ve riyakat esasına göre işi ehline teslim edilirse bu sorunların hepsi çözülebilir.

YIĞILCA'DAKİ DOĞAYI BİTİRECEK, SUYUNU ÜCRETSİZ ALACAK

Söz Yığılca'ya Ünlü İşadamı Ali Ağaoğlu tarafından kurulma aşamasına olan çimento fabrikasına geldiğinde ise eleştirilerini daha da sertleştirdi. Tanal, “Arkadaş çimento fabrikasını Yığılca’ya açıyorsunuz. Oradaki yeşili bitireceksiniz. Orada fabrikada kaç kişi çalışacak. 300-400 kişi çalışacağı yalan. Sayın Faruk Özlü Bey Düzce’nin milletvekili ve bakan. Faruk beye dedim ki; “Siz bakansınız. Türkiye’deki tüm çimento fabrikalarının listesini çıkarın. Her çimento fabrikasında kaç kişi çalışıyor. En büyüğünü getirin hangisi ise 200-300 kişi çalışmıyor. Burada teknik personelin çalışacağı 10 – 12 – 15 insan gücüyle olan bir şey değil. Oradaki doğayı bitirecek, suyunu ücretsiz alacak. Vatandaşa katkısı olmayacak. Allah rızası için bunu yapacağınıza turizm ve yeşillik açısından şu Düzce’yi tanıtın. Yedigöller'e gelen turist Yığılca’da konaklama alanı bulamıyor. Niçin otel yapmıyorsunuz? Bunu girişimci yapmıyorsa bile devlet yapar, tanıtır.” dedi.

Yığılca'daki yol sorununa da değinen Milletvekili Tanal, “Yığılca’nın yolu perişan. Çıkıyorsunuz Alaplı yoluna Yığılca’nın içerisinde altyapı çalışmalarında toplanan malozları o yollara döküyorlar. Sağa sola döküyorlar. Yazık günah değil mi? Vatandaş arsasına yoluna gidemiyor. Yollarda o çevre kirliliği, pis görüntüler. Bunları kabul etmek mümkün değil. Normal koşullarda o yolların genişliği karayolları kanunu genişliğinde mi? Araçlar zar zor yan yana geçiyor. Kabul edilebilecek bir durum değil.” şeklinde konuştu.

FINDIK ÜRETİCİSİ KARDEŞİME YAZIK-GÜNAH DEĞİL Mİ?

Çiftilerden vergi alınmaması gerektiğinin kanunda yer almasına karşılık alınmaya devam edildiğini öne süren Tanal, şöyle devam etti: “Çiftçilerden ücret kesiliyor. Buradan tüm yetkililere sesleniyorum. Bunu ezbere konuşmuyorum. 25 yıllık avukatlık yaşamım sonucunda 5 yıldır da milletvekiliyim. Vergi usul kanununun 94. maddesinin 11. Fıkrasının D bendi diyor ki: 'Çiftçilerden 0 vergi kesilir.' Bu ne demek, vergi alınmaz. Peki siz o zaman çiftçilerden deftere tabi olan ve olmayan bu vergileri niçin kesiyorsunuz? Fındık üreticisi kardeşime yazık-günah değil mi? Siz kalkacaksınız pırlantadan, elmastan vergi almayacaksınız garibim çiftçiye verdiğiniz destekten vergi usul kanununun bu hükmüne rağmen almamanız gerekirken alıyorsunuz. Kabul edilebilir bir durum değil. Düzce’nin bir sorunu olursa bildirmezlerse günahları onların boynuna. Bana bildirin, ben de dile getirmezsem tüm günahları benim boynuma.”

“İSTANBUL HALKINI ZEHİRLİYORSUNUZ”

Düzce'nin en büyük sıkıntılarından biri olan çöp sorunu ve Hecinler'de köylülerin eylemine onlarla nöbet tutarak destek verdiği katı atık depolama tesisi konularını da es geçmeyen CHP Milletvekili Tanal, şu değerlendirmelerde bulundu: “Düzce’nin çöpü niçin Hecinler'e dökülüyor? Garibim köylüler orada oturamıyor. Köpekler su içtiği zaman bir saat sonra ölüyor. Oraya gittiğimizde 1 günde kaç tane köpek öldü, o kadar sıkıntılı. Hemen yanıbaşlarında Kocaeli var, gitsin örnek alsınlar. Burada kanuna karşı hile yaptılar. Eski İSKİ Yönetmeliği'nde su havzası olarak dere, baraj ve göller baz alınıyordu. Yeni yönetmeliğin içerisinden dereyi çıkardılar. Oradan Melen Deresi geçiyor. Peki Melen Deresi'ni çıkardınız, çöpü oraya koydunuz, o pis su, çöp suları Melen Çayı'na gidiyor. Melen Deresi'ne gidiyor. İstanbul halkını zehirliyorsunuz. Melen Çayına pis lağım suları karışınca Düzce halkı tüm tarım ürünlerini, sebzesini, meyvesini bu suyla suluyor. Bu pis sularla sulayınca ne oluyor? O mikroplar insana gececek. İnsan sağlığı ile oynanıyor. Yönetmeliği değiştirince sağlıklı hale gelmiyor ki? O işletmeyi kurmak için bu hale getiriyorsun. Yönetmelikte kanunlar insanların sağlığı için yapılır. Burada hukuka göre arkadaşlarımızın yönetmeliğin iptal davası açması gerekir.”

“BU RESMEN BİR CİNAYETTİR”

İSKİ Yönetmeliği'ndeki değişiklik için “Bu kanun hükmü değil bu resmen bir cinayettir.” diyen Tanal, “Doğaya cinayet getiriyor bu yönetmelik. Ne için siz kalkıp koruma havzasının içerisinden dereyi çıkartırsanız. Sen dereleri kirletebilirsin anlamı taşır olacak şey mi?” dedi.

“TARİHİ MAĞARANIN YAN TARAFINDAKİ TAŞLAR MALZEME OLARAK TOPLANIYOR”

Çarpıcı bir iddiada da bulunan Tanal, yetkililere şöyle seslendi: “Ben buradan Düzce İl Turizm Müdürlüğü Kültür ve Tabiat Varlıkları sorumlularının hepsini uyarıyorum. Yığılca’daki çimento fabrikasının yakınında bulunan tarihi mağaranın yan tarafındaki taşlar malzeme olarak toplanıyor.

“ÇİMENTO FABRİKASI ÇALIŞMASI VE İNŞAAT YAPMASI İÇİN BİR RUHSAT ALMIŞ MI?”

O çalışmalar var bir de şunu söylemek lazım. Yine hem valiliğe hem belediye başkanlarına; bu çimento fabrikası çalışması ve inşaat yapması için bir ruhsat almış mı? Bu ruhsat nerelerden alındı? Bunun ÇED raporu var mı? Fabrikanın o bölgede yaratacağı tahribatla ilgili bir araştırma yapıldı mı? Milli irade diyoruz ya Yığılca’da bakalım çimento fabrikasını halk istiyor mu, istemiyor mu?, referandum yapalım. Burada 30 kişiden fazla çalışmaz çoğu teknik personel 5 6 kişi bekçi vesaire olabilir. Ama kamyon geçecek oradan. Siz yolları da ona uygun yapmamışsınız. O yollar delik-deşik. Bunu da yapmıyorsunuz. Bu çimento fabrikası halka ne getirecek, ne götürecek. Bunun bir raporunu çıkarmak lazım artısı ne eksisi ne?

“KARŞI ÇIKANI TEHDİT ETMİŞLER”

Bugün bilemiyorum Yığılca’nın kaymakamı değişti mi ama köylü bir arkadaşımız söylüyor diyor ki; “Kaymakam bizi topladı, bize dedi ki; 'Buna karşı çıkmayın!” Buna karşı çıkanı tehdit etmişler. Kaymakam halkın huzur ve mutluluğu için vardır. Biz de inanmak istemiyoruz ama vatandaşın bize söylediğini biz de aynen söylüyoruz. Buna inanmak istemiyorum. Öyle bir şey varsa da bu doğru bir şey değil.”

'SAVAŞI ZENGİNLER ÇIKARIR FAKİRLER ÖLÜR!'

Düzce'ye gelme sebebi olan Akçakoca'daki okul krizi için ise şunları söyledi: “Akçakoca’da Sosyal Bilimler Lisesi'nde okuyan öğrencilerle İmam Hatip Lisesi'nde okuyan hem öğrencileri hem velileri karşı karşıya getirmişler. Böyle bir şey olabilir mi? İmam hatipte okuyan da bizim öğrencimiz sosyal bilimler de okuyan da. Burada vatandaşlar yanlış anlamasın Akçakoca’da kaç tane lise var. 14 yıldan beri aynı siyasi iktidar. Bugüne kadar İmam Hatip Lisesi'nden bir başka okul değiştirtmeden mezun olan öğrenci yok. 11. 12. 13. sınıflar ayrı yerde okuyor. İmam Hatip Lisesi'ne ihtiyaç var. Niçin okul yapmadınız) Sizi tutan mı vardı? Burada toplam öğrenci sayısı ile derslik sayısına baktığımızda haddiden fazla derslik sayısı var ve buradaki öğrenci sayısı 1896 ve bu derslik sayısı mevcut olan verilere göre fazla. Niçin, planlama olmadığı için! Bölük-pörçük yaptıkları için basiretsiz idareciler öğrencileri karşı karşıya getirmiş. Yöneticiler, velileri karşı karşıya getirmiş. Çok güzel bir söz var, 'Savaşı zenginler çıkarır fakirler ölür.'”

“Bu iktidarın beceriksizliği, acizliği okulu yapamıyor.” diyen Tanal, “Veya yeteri kadar derslik olduğu halde düzenleme yapamıyor. İkinizin de sorunu aynı ikiniz de okuyacak okul arıyorsanız aslında yeteri kadar var ama dağılımı yapamamışlar.” şeklinde konuştu.

“AKÇAKOCA, FEN LİSESİNİ HAK EDİYOR”

Akçakoca’da fen lisesine ihtiyaç olduğunu belirten CHP Milletvekili Tanal, “Fen lisesi olursa başarı oranları yüksek öğrecilere eğitim açısından büyük hizmet etmiş oluruz. Fen lisesine ihtiyaç var. Bununla da ilgileneceğiz. Akçakoca, fen lisesini hak ediyor.”

“BELEDİYE BAŞKANININ BİNDİĞİ ARAÇ BASINA ÇIKMIŞTI, PARA VAR ASLINDA”

Düzce Belediyesi tarafından şehir merkezindeki iki noktaya yerleştirilen saat kulelerini de eleştiren Tanal, şöyle konuştu: “İki tane saat yapılmış. Saatlerin maliyetlerini hesaplasınlar bu tüm duraklardaki oturacak yerler olmayan ve kapalı olmayan duraklar kapalı hale getirebilir. Belediye başkanının bindiği araç basına çıkmıştı. Para var aslında.”