Bolu'ya bağlı ilçe statüsündeyken 1999 yılında il olan Düzce'de, yeşilin her tonunu görmek mümkün. Akçakoca ilçesiyle Karadeniz'e açılan Düzce, maviyle yeşilin kucaklaştığı, ormanları, kaplıcaları, sayısız gölleri ve yaylalarıyla tarihi zenginliğiyle farklı kültürlerin bir arada yaşadığı bir kent.
Konuralp beldesi, Batı Karadeniz'in tek antik kenti olarak dikkati çekiyor. Antik Roma kenti olan Prusias Ad Hypium üzerine kurulan Konuralp'teki müzede, 1825 arkeolojik, 456 etnoğrafik, 3 bin 837 sikke olmak üzere toplam 6 bin 118 eser, ziyaretçilerini bekliyor.

İl merkezine 26 kilometre uzaklıktaki Samandere köyünde yer alan Samandere Şelalesi de ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Anıt ağaçların da bulunduğu 500 metrelik dere boyunca 3 şelalenin yanı sıra ''Cadı Kazanı'' adı verilen ve derin bölümle bütünleşen şelale de bulunuyor.
Düzce'ye 28 kilometre uzaktaki 135 metre yüksekliğindeki Güzeldere Şelalesi de tatilcilerin uğramadan geçemedikleri doğa harikalarından biri.

Efteni Gölü, kuşların göç yolu üzerinde bulunan önemli ve ender merkezleri arasında yer alıyor. Göl, 35'i kalıcı olmak üzere toplam 150 tür kuşa ev sahipliği yapıyor. Gölün muhteşem manzarası ise en iyi Toptepe'deki yangın gözetleme merkezinden görülüyor.

Düzce'den karayoluyla 35 kilometre gidilerek ulaşılabilen Yığılca ilçesindeki Saklıkent Şelalesi, ilin yeni keşfedilen doğa harikaları arasında bulunuyor. Düzce'ye 10 kilometre uzaktaki peş peşe 5 şelaleden oluşan Aydınpınar Şelale Kümesi de ziyaret edilebilecek yerlerden.

Batı Karadeniz'in şirin coğrafyası Düzce, kampçılık, rafting, olta balıkçılığı, su altı sporları, doğa yürüyüşü parkurları ile misafirlerine doğayla iç içe bir tatil imkanı sunuyor. Tatilciler Akçakoca, Beyköy ve Odayeri yaylalarında kamp kurabilir, Akçakoca'da denize girebilir, Hasanlar Barajı'nda balık tutabilir, Büyük Melen Çayı Cumayeri mevkisinde rafting yapabilir.

Ankara ve İstanbul arasındaki karayolu bağlantısının Düzce'den geçmesi, bu ili turizm bakımından daha değerli kılıyor. Hem Ankara hem İstanbul'dan her yıl yüzbinlerce kişi, yılın her mevsiminde dinlenmek ve büyük şehirlerin stresli ortamından bir süreliğine uzaklaşmak için Düzce'yi tercih ediyor.

Düzce'nin Karadeniz'e açılan kapısı

Düzce'nin Karadeniz'e açılan kapısı Akçakoca, 35 kilometrelik sahil şeridi, deniz, doğa, spor ve kültür turizmi imkanlarıyla öne çıkıyor. Mavi bayraklı Kale Plajı, Çuhalı Plaj Parkı, tarihi camileri, Ceneviz Kalesi, mesire ve ören yerleriyle Akçakoca, Düzce'nin görülmesi gereken bir ilçesi.
Akçakoca sahillerindeki yoğunluk, güney sahillerini aratmıyor. İstanbul, Ankara, Bursa, Kocaeli gibi illere 2,5-3 saat uzaklıkta olması, tatil için burasının tercih edilmesini sağlıyor. Özellikle İç Anadolu Bölgesi'ne en yakın deniz ve plajların Akçakoca'da olması, ilçenin avantajı olarak değerlendiriliyor.
Akçakoca, deniz ve plajlarının yanı sıra gezilip görülecek yerlere ve yapılabilecek birçok aktivitelere de ev sahipliği yapıyor. Bölgenin taze fındığı ve fındık mamulleri, bölgeye özel meşhur dağ çileği, reçeli, böğürtleni, kestane balı gibi ürünler gelen vatandaşların ilgisini çekiyor.

Ayrıca Akçakoca, sadece deniz ve plajda vaktini geçirmek istemeyenler için gezilip görülebilecek önemli yerleri de bünyesinde barındırıyor. İlçede belli başlı gezilip görülebilecek yerler şöyle:
Ceneviz Kalesi: Şehir merkezine 3 kilometre uzaklıkta olup eşsiz panoraması, piknik ve mesire alanları, mavi bayraklı plajı ile ünlü.

Aktaş Şelalesi: İlçenin en yüksek bölgesinde olup 9 kilometre araçla 2 kilometre de yaya olarak ulaşılan bir doğa harikası.

Fakıllı Mağarası: Son yılların en çok ziyaret edilen yerlerden biri. 3 metrelik bir giriş tünelinden sonra inanılmaz görüntülerin olduğu galerilere ulaşılmakta. Şehir merkezine 8 kilometre uzaklıkta bulunuyor.

Cumayeri: Piknik alanı olarak düzenlenmiş olup eski bir hamam kalıntısı, camisi ve Ahmet Dede Türbesi yer alıyor. Alan ulu çınarları ve yanı başındaki akarsuyu ile bir dinlence yeri.

Haber; C. ÜSTÜNER