“Müdahalede geç kalındı”
112 Acil Çağrı Merkezi’ne gelen ihbarın ardından acil hasta ve yaralıların hastanelere sevki için adeta zamanla yarışan 112 ambulans ekibinin vakalara ulaşma süresini kısaltmak için yeni yöntemler uygulamaya konarken, Düzce’de bir vatandaş kalp krizi geçiren babasına müdahalede geç kalındığı savundu.
Haber merkezimize gelen Raif Arslan adlı vatandaş, 57 yaşındaki babası Turhan Arslan’ın 11 Şubat Cumartesi günü sabaha karşı fenalaştığını belirterek, 112’ye ihbarda bulunduktan yaklaşık 20 dakika sonra ambulansın 8 kilometre uzaklıktaki Paşakonağı Köyü’ne ulaştığını öne sürdü.  

“112 Acil Çağrı Merkezi’ni defalarca aradık”
Raif Arslan, o geceyi şöyle anlattı: “Babam 11 Şubat sabaha karşı saat 02:45’te beni uyandırdı. Kalbinin sıkıştığını belirtti. Biz hemen 112 Acil Çağrı Merkezi’ni aradık ve üzerini giydirmeye çalıştık. Yaklaşık 5-6 dakika sohbet ettik. Koltuğun üzerinden kalkmaya çalışırken kalkamadı. Bu sefer ben yere yatırarak kalp masajı yaptım. Çenesini sıkmaya başladı. Ben zaten kalp krizi geçirdiğini anladım. Hiçbir rahatsızlığı yoktu. Bu arada annem ve eşim 112 Acil Çağrı Merkezi’ni defalarca aramaya devam etti. Sürekli ‘Tamam geliyoruz’ dediler. Bizim evimiz Düzce merkeze yaklaşık 8 kilometre mesafede. Merkeze bağlı Paşakonağı Köyü’nde oturuyoruz. Ben babama bir yandan kalp masajı yaparken bir yandan da bilincini açık tutmaya çalışıyorum.”

“Şoför uykuluydu” iddiası
Aradan 10-15 dakika geçtiktan sonra bu kez kendisinin 112 Acil Çağrı Merkezi’ni aradığını ifade eden Arslan, “Onlar bana ‘Biz önce Düzce Merkez’e bildirdik sonra Beyköy Merkez’e bildirdik. Ambulans Kuşaçma-Karaköy tarfından geliyor. Siz gidin karşılayın yolu bulamayabilirler.’ denildi. Ben ambulansı karşılamaya gittiğimde ambulans siren çalmıyordu ve çok ağır geliyordu ve şoförün uykulu olduğunu gördüm. Yaklaşık 40-50 kilometre bir hızla geliyordu. Babam muhtemelen ölmüştü eve gittiğimizde… Ambulansa bindirdiğimizde ise ambulans 50-60 kilometre hızla gidiyordu hastaneye doğru. Hastaneye 10-15 dakikada vardık ve babamızı kaybetmiş olduk. Bu durumda çok büyük sağlık ihmali var!” dedi.

Görevlinin şu ifadeyi kullandığını savundu: ‘Hastayı kendi imkanlarınızla ambulansa doğru getirin’
Ayrıca 112 Acil Çağrı Merkezi’ni aradığında görüştüğü görevlinin kendisine ‘Hastayı kendi imkanlarınızla ambulansa doğru getirin’ dediğini ileri süren Arslan, “Babam kalp krizi geçirdiğinden dolayı yanlış bir müdahalede bulunmak istemediğimden kendi aracımızla çıkmadık, ambulansı bekledik. Kendi aracımızla getirmeyi biz de bilirdik.” diyerek bu duruma da tepki gösterdi.

Arslan’ın şikayetleri ambulansla da sınırlı kalmadı. Acildeki bir doktorun da tutumunu şu sözlerle eleştirdi: “Ben ertesi gün (Babasını kaybettikten sonra) hastaneye gidip ‘üzüntüden kalbim sıkışıyor’ dediğimde bana acildeki doktor, ‘Ben ne bileyim, ne yapabilirim’ dedi. Böyle bir sağlık skandalı ben görmedim.”

“Benim canım çok yandı, başkalarının canı yanmasın”
İlgili merciye gerekli şikayeti yaptığını belirten baba acısı yaşayan Raif Arslan, savcılığı da suç duyurusunda bulunacağını söyledi. Arslan, “İl Sağlık Müdürlüğü’ne ambulansın eve geç ulaştığına, ambulans şoförünün uykulu olduğuna ve yolu bilmediğine dair şikayette bulundum. Ayrıca savcılık şikayetinde de bulunacağım. Benim canım çok yandı, başkalarının canı yanmasın. Biz vatanını seven, vergilerini zamanında ödeyen insanlarız. Sağlık kuruluşlarında böyle şeylerin olması bizim canımızı çok yakıyor.” dedi.