“Kadın-erkek eşitliği ilk kez AK Parti iktidarında tanındı”
Bugün, Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkının Verilmesi'nin 83. yıldönümü... 5 Aralık Türk Kadınının Seçme ve Seçilme Hakkını elde etmesinin yıldönümü dolayısıyla bir mesaj yayımlayan AK Parti Düzce Milletvekili Ayşe Keşir, özetle şu görüşlere yer verdi:

"İnsanlık tarihinin hiçbir döneminde hiçbir milletin kadını, Anadolu kadını kadar fedakar olmamıştır." sözünde Gazi Mustafa Kemal'in ifade ettiği Türk kadını, vatan savunmasında en önde mücadele ederek, üreterek, alın teri dökerek bu günkü Türkiye’nin en büyük mimarıdır. Bundan tam 83 yıl önce henüz Batı'da örneği yokken, kadınların siyasal, sosyal ve ekonomik alanda daha aktif yer almaları teşvik edilmiş, kadınlarımız 1934 yılında, seçme ve seçilme haklarına kavuşmuştur. Fakat Türkiye’de yıllarca süren birtakım yasaklar kadınların toplumsal hayatta var olma motivasyonunu düşürmüş, kadınlara 1934’te verilen milletvekili seçme ve seçilme hakkı uzun yıllar başörtülü kadınlar tarafından kullanılamamıştır. AK Parti iktidara gelene kadar yüzde 4,6’yı aşamayan kadın milletvekili oranı, her seçimde daha da yükselerek, 2011 seçimlerinde yüzde 14,1’e ulaşmıştır. Gerek kongre dönemlerinde ana kademe listelerinde yüzde 30 kadın ve genç oranı gerekse meclis üyeliği listelerinde her dört kişiden birinin kadın diğerinin genç olması yönündeki yönerge ile de siyasi tarihimizde örnek olacak uygulamalara imza atılmıştır. 2007 seçimlerinde 30’u AK Parti’den olmak üzere, toplam 50 kadın milletvekili TBMM’de görev almış. Bu sayı ile parlamentoda kadın milletvekili oranı, ilk kez yüzde 9,1’e ulaşmıştır. 2011 seçimlerinde, 46’sı AK Parti’den olmak üzere 78 kadın milletvekili TBMM’de görev almış. 2004 yılında Anayasa’da "kadın-erkek eşitliğinde" devletin sorumluluğu ilk kez AK Parti iktidarında tanınmış kadın-erkek eşitliği, kadınlara pozitif ayrımcılık, ilkeleri anayasaya girmiştir. Çalışmalarımız karar mekanizmalarında kadınların daha fazla yer alması ve kadının statüsünün yükseltilmesi yönündedir. Bu, ülkemizin 2023 hedeflerine ulaşması açısından oldukça önemli bir hedeftir. Bu düşüncelerle 5 Aralık Türk Kadınının Seçme ve Seçilme Hakkını elde etmesinin 83. yılını kutluyorum."

“Yerleşik erkek egemen yaklaşımdan vazgeçilmeli”
“5 Aralık günü, yalnızca Türk kadını için değil, Dünya kadınları için de çok önemli bir tarihtir.” DİYEN Düzce Barosu Başkanı Azade Ay ise, şu ifadelerde bulundu:

“Bundan tam 83 yıl önce, 5 Aralık 1934'te, Türk kadınına milletvekili seçme ve seçilme hakkı verilmesini düzenleyen Anayasa değişikliği Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından oy birliği ile kabul edilmiştir.  Devrim niteliğindeki bu Anayasa değişikliği ile Türk kadını, batılı hemcinslerinin büyük bir bölümünden yıllar önce bu önemli hakka sahip olmuşlardır. Türkiye Cumhuriyeti, birçok alanda olduğu gibi bu alanda da Avrupa ülkelerine öncülük etmiştir. Ne var ki aradan geçen süreç zarfında kadınlarımızın temsil noktasında hedeflenen seviyeye gelemediğini üzülerek görmekteyiz. Nüfusumuzun yarısını oluşturan kadınlarımız, konu temsil makamlarında yer almaya geldiğinde geri plana atılmakta, adaylıkları çeşitli gerekçelerle engellenmektedir. Aynı vasıflara sahip kadın ve erkek adayların arasında bir seçim söz konusu olduğunda ise tercih maalesef genellikle erkek adaydan yana kullanılmaktadır. Son durumda mevcut 543 milletvekilimizin yalnızca 76'sı kadın olup, meclisimizde kadın milletvekili oranı yalnızca % 14'tür. Ülke yönetiminde kadınlarımızın daha fazla yer alabilmesi için pozitif ayrımcılık temellerinde bir dizi atılımların yapılmasının gerektiği açıktır. Aday ve sıralama belirleme süreçlerinde yerleşik erkek egemen yaklaşımdan vazgeçilerek, kadınların meclise daha yüksek oranda girebilmesinin önü açılmalıdır. Kadınlarımızın eşit oy haklarının eşit temsile dönüşmesinin demokrasimiz için önemli bir gereklilik olduğunu bir kez daha hatırlatır, 5 Aralık Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkının verilişinin 83. yıldönümünü Düzce Barosu adına kutlarım.”

Haber: C. ÜSTÜNER