Düzce Milletvekili Ayşe Keşir,  17 Ağustos Depremi'nin yıldönümünde Meclis Toplantısı'nda gündemdışı söz alarak, 17 yıl önceki yıkımı anlattı.  

“KOSKOCA 17 YIL GEÇMİŞ OLMASINA RAĞMEN...”

17 yıl önce saat 03:02'de yaşanan 17 Ağustos Depremi'nin 17. yıldönümü nedeniyle kürsüde olduğunu belirten Milletvekili Keşir, şöyle konuştu: “Bu vesile ile depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza da Allah'tan rahmet diliyorum. Depremi yaşayan bir milletvekili olarak, depremi yaşayan bir kardeşiniz olarak en uzun 45 saniyenin de tekrar yaşanmamasını diliyorum. Bilindiği gibi ülkemiz deprem kuşağı üzerinde bulunmaktadır. Bunun en acı örneklerini 1999' da yaşadığımız iki büyük depremle hissettik. 17 Ağustos Depremi'nden çok kısa bir süre sonra, henüz 87 gün geçmiş ve bölgemiz acılarını saramamışken ikinci bir depremi de 12 Kasım'da yaşadık. 30 saniyede Düzce'nin Kaynaşlı ilçesi yerle bir oldu. Bu anlamda Düzceliler'in, Gölcüklüler'in, Yalovalılar'ın, İstanbulların ve Sakaryalılar'ın depremi unutması mümkün değil. Üzerinden koskoca 17 yıl geçmiş olmasına rağmen kaybettiğimiz canların acısı hala yüreğimizde taptaze.”

“EN BÜYÜK HASARI EKONOMİ VE İŞ GÜCÜNE OLDU”

Depremde yaşanan yıkımın boyutunu rakamlarla ifade eden Keşir, şunları söyledi: “1999 yılında kaybetttiğimiz canlar, yaralılar engelli kalan vatandaşlarımız ile birlikte 285 bin konut yıkıldı. Yaklaşık 43 bin işyeri de yerle bir oldu. Gölcük Depremi'nin en büyük hasarı bulunduğu bölgenin sanayi bölgesi olması sebebiyle ekonomi ve iş gücüne oldu. 17 Ağustos ve 17 Kasım depremlerinde bu aziz millet milli birlik ve kardeşliğin dayanışmanın en güzel örneklerini gösterdi. 99 yılında milletimiz farklılıklarda ayrılmak yerine acıyı paylaşarak azaltmanın en güzel örneklerini sergiledi.”

“KORKULMASI GEREKEN BİLİNÇSİZ VE HAZIRLIKSIZ OLMAKTIR”

Türkiye'nin deprem kuşağında bulunduğunu belirten Milletvekili Ayşe Keşir, yine yaşanması muhtemel olan depremlere karşı hazırlıklı olmanın önemi üzerinde durdu. Keşir, “Bir klişe biliyorum ama tekrar etmek istiyorum. Deprem değil; ihmal, bilgisizlik ve yanlış yapılaşmanın öldürdüğünü tekrar hatırlatmak istiyorum. Korkulması gereken deprem değil bilinçsiz ve hazırlıksız olmaktır. Her bireyin bilinçlendirilmesi için 2013 yılında “Afete hazır Türkiye” eğitim seferberliği başlatılmış, 4 milyon vatandaşımız afet bilinci eğitimi almıştır. Türkiye olarak yaşadığımız depremlerden çıkarttığımız derslerle zorunlu deprem sigortası getirilmiş bu kapsamda 2009 yılında AFAD kurulmuş kentsel dönüşüm yasası doğal afat yasaları yürürlüğe girmiştir.

1800 DAVADAN CEZA ÇIKMADI

Ne yazık ki 17 Ağustos Depremi'nin bilançosunun ağır olmasının sebebi binalardaki yapım hatalarıdır. Bu hatalar sebebi ile deprem sonrası 2100 dava açılmasına rağmen dönemin yasal boşluklarından dolayı bu davaların 1800'ü cezasızlıkla sonuçlanmıştır.” şeklinde konuştu.

“BU İHANETTE SINIR TANIMAMADIR”

“Ülkemiz deprem haritasına göre nüfusumuzun yüzde 95'i deprem riski altında yaşamaktadır.” diyen Milletvekili Keşir, konuşmasını şöyle noktaladı: “17 Ağustos Depremi'nde yaşadığımız ruhla 15 Temmuz'da da tıpkı deprem sonrası yaraları sarmak için beraber olduk. Birlik-beraberlik ruhunu tazeledi fakat millete ihanette sınır tanımayan FETÖ ve yandaşları, iş birlikçileri deprem gibi büyük bir acı üzerinden bu milleti korkutmaya çalışmaya tekrar cüret ettiler. Bu ihanette sınır tanımamadır. Depreme dayanıklı konutlar inşa etmek, depreme hazırlık olmak ve bilinçli davranış sergileyebilecek maddi manevi hasarları azaltabilecek, 1999 depremi de yaşadığımız acıları tekrar yaşamamak dileği ile saygıyla selamlıyorum.”