22 Ekim 2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmelik” ile; daha önce sadece yazılı sınav ile atama yapılan kadrolara da sözlü sınav şartı getirildi. Yeni düzenlemeye tepki gecikmedi. Türk Büro-Sen Düzce İl Temsilcisi Temel Kırali, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, daha önce de dile getirdikleri gibi sözlü sınavların kamuya zarar verdiğini savundu.

ARTIK ADAMINI BULAMAYANIN BİR YERLERE GELME OLASILIĞI YOK”

“Sözlü sınavlarda geçerli olan tek kriter maalesef yandaş ve birilerinin referansının (torpil) olmasıdır.” ifadesini kullanan Kırali, şöyle devam etti: “Kamuda devlet memuru kavramı yıkılarak, parti memuru oluşturmak istenmektedir. Devlette devamlılık esastır. Ancak, partilerle gelen ve partilerle giden memurlar ile devlet kavramı ortadan kalkacaktır. Yeni yönetmelik yayınlanmadan önce sadece şube müdürü, müdür ve müfettiş gibi kadrolara yazılı sınav sonrası sözlü mülakat uygulanmaktaydı. Düzenleme ile artık Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği kapsamındaki tüm kadrolara yazılı sınav sonrası, sözlü mülakat da uygulanması devreye konulmuştur. Artık adamını bulamayan bir kamu çalışanının bir yerlere gelme olasılığı yok olmuştur.”
“KAMU KURUMLARINDA SÖZLÜ MÜLAKAT UYGULAMASI KALDIRILMALIDIR”

Geçtiğimiz yıllarda Türk Büro-Sen olarak, sözlü mülakat uygulamasına bir çok dava açtıklarını ve kazandıklarını belirten Düzce İl Temsilcisi Temel Kırali, “Ancak hükümet yetkilileri yargı kararlarını hiçe sayarak, bu defa hülle yoluyla unvanlı kadrolara hukuksuz ve liyakatsız atamalar yapmıştı. Bu atamalara karşı açmış olduğumuz davaları da kazanmamıza rağmen, iktidar sahipleri hiçbir şekilde hukuk tanımayarak kadrolaşmalarını sürdürmüştü. Türk Büro-Sen olarak, hükümeti tekrar uyarmak istiyoruz. Kamu kurumlarında sözlü mülakat uygulaması kaldırılmalıdır. Devlette yazılı sınav sonrası, kazananlar arasından yapılacak atamalarda liyakat sahibi olanlar ilgili görevlere getirilmelidir. Aksi durumda dün FETÖ olan örgüt, yarın başka bir isim altında terör örgütlerini ortaya çıkartıp yeniden 15 Temmuz geceleri yaşayabiliriz. Bunların yaşanmaması için kamu da liyakat, bilgi ve birikimin ön planda olması gerekir.” ifadelerini kullandı.