17 Ağustos'un tüm izleri hala kendini göstermesine rağmen çoğu insan depremi unuttu. Ancak deprem kredileri depremi hatırlatan ayrıntılardan biri. Deprem sonrasında verilen krediyi alanların bir bölümü, bu krediyle işlerini düzelttiler. Çoğu kişi ise kredileri geri ödemekte zorluk çekti. Bugün hala kredisini ödeyemeyen yaklaşık 2 bin kişinin olduğu öğrenilirken, banka borçlarını ödemesi doğrultusunda vatandaşlara ihbarname gönderilmeye başlandı. Halk Bankası aracılığıyla dağıtılan afet kredisini ödeyemeyen esnaf ve borca kefil olan kişiler hakkında icra takibi yapılıyor. Borçları sebebiyle ticari hayatını devam ettiremeyen bir çok esnaf, iş yerini veya evini kaybetmek zorunda kalıyor. 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nde dağıtılan 'afet kredisi'ni geri ödeyemeyen esnaf ve sanatkarlar faiz yükü altında eziliyor. Yüzde 800'ü bulan faizler nedeniyle borçlarını ödeyemeyen esnaf, icralar sebebiyle işlerini ve evlerini kaybediyor. Sakarya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (SESOB) Başkanı Hasan Alişan, esnafın borcunun yeniden yapılandırılması gerektiğini belirtti. Afet kredilerinde 4 milyon lira civarında ana borcun bulunduğunu ifade eden SESOB Başkanı Alişan, borç sahipleri ve kefillerle birlikte 7 bin 500 kişinin mağduriyetinin söz konusu olduğunu vurguladı. Afet kredisinin, depremde iş yerleri yıkılan ya da depremden etkilenen esnaf ve sanatkarlara verildiğini anlatan Alişan, "O dönemde esnaf ve sanatkar kesimimize Dünya Bankası tarafından krediler verildi. Esnafın almış olduğu kredinin üst limiti 2 bin 500 liraydı. Zarar görenler 2 bin ile 2 bin 500 lira parayı alırken, hiç zarar görmeyen ama yöre ekonomisinden etkilenen esnafımıza da 500, 750 ve bin lira gibi meslek alanlarına göre kredi verildi. Krediler, bir yıl ödemesiz 2 ile 3 yıllık periyotlar halinde, yüzde 20 faizle geri ödenecekti. O zaman bugünkü bankacılık şartları uygulanmıyordu. Teminat ve ipotek yoktu. İnsan vardı, o dönemde. Kim kimi bulduysa en az iki kefil olmak şartıyla, insanlar birbirlerini kefil yaptılar. Bugünkü faiz oranlarına göre, nasıl bir afet olduğunda çiftçinin borçları ertelenebiliyorsa, bu bölgenin vatandaşlarına da yeniden yapılandırma yapmak mecburidir. İstediklerimiz hukuksuz ve yanlışsa, karar vericiler yapamayacaklarını ilan etsinler. Bu medeni cesareti göstersinler. Bu durumun belirsizlikten çıkması gerekiyor." dedi.

Haber; R. BAL