Devlet Bakanları Faruk Çelik ile Selma Aliye Kavaf, ''Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesinde Din Görevlilerin Katkısının Sağlanması Projesi'' protokolünü imzaladı.

Bakan Çelik, Başbakanlık Merkez Bina'da düzenlenen protokol imza töreninde yaptığı konuşmada, çağın en yaygın sosyal hastalıklarından biri olduğuna işaret ettiği şiddetin kurbanlarının çocuklar ve kadınlar olduğunu kaydetti.

Konuya ilişkin çalışmalarla çok önemli mücadeleler verildiğini ifade eden Çelik, ''Kadına yönelik şiddetin önlenmesinde ciddi mevzuat değişiklikleri yapılmıştır. Ancak 'toplumda farkındalık oluşturmaya yönelik adımlar' atılmadan bu çok önem arz etmez. Din görevlileri bu konuda önemli katkılar sağlayacaklardır'' diye konuştu.

Din görevlilerinin görev yaptıkları her yerde kadına yönelik şiddetin dinle ilgisinin olmadığını, 'insanlığa karşı yapılacak en büyük yanlış' olduğunu anlatacaklarına işaret eden Çelik, İslam inancına göre ''cennetin anaların ayaklarının altında'' olduğunu vurguladı.

Diyanet İşleri Başkanlığının Cumhuriyet'le yaşıt en temel kurumlardan biri olduğunu, çok iyi teşkilatlandığını bildiren Çelik, toplumu din ve İslam konusunda bilgilendirme işlevini yürüttüğünü kaydetti.

Çelik, din görevlilerin kadına yönelik şiddetin önlenmesinde ve toplumsal hastalığın ortadan kaldırılmasında çok iyi katkı sağlayacakları inancında olduklarını ifade etti.

-TOPLUMSAL SORUN-

Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Aliye Kavaf da, temel insan haklarının ve özgürlüklerinin ihlali olan kadına yönelik şiddetin, toplumsal bir sorun olduğunu söyledi.

Yasa çıkarmanın tek başına yeterli olmadığına dikkati çeken Kavaf, yasayı hayata geçirecek mekanizmaların toplumun bütün kesimleri tarafından desteklenmesinin önemli olduğunu bildirdi.

Hükümetin kadına yönelik şiddetle ilgili ''sıfır tolerans'' anlayışına sahip olduğunu belirten Kavaf, şöyle devam etti:

''Toplumsal farkındalık oluşturmak istiyoruz. Pilot il Ankara olarak belirlendi. Farkındalık ve duyarlılığı artırmak amaçlı hizmet içi eğitim çalışması gerçekleştirilecek. Planlanan eğitimin ilk aşamasında, pilot il Ankara'da Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından seçilen 40 personele eğitici eğitim verilecek, projenin eğitici kadrosu oluşturulacak. İkinci aşamada başta Aile İrşat Bürolarının bulunduğu iller olmak üzere Türkiye'deki din görevlilerine duyarlılık artırma eğitimleri verilecek. Bu protokoller çerçevesinde 40 bin 400 kolluk kuvveti, 55 bin sağlık personeli, 168 Aile Mahkemesi Hakimi ve 158 Cumhuriyet Savcısının eğitimi tamamlandı. Sağlık personeline yönelik eğitimler sürüyor.''

Hükümet olarak hayatın her alanında çeşitli boyutları ile ortaya çıkan şiddet olgusunu, toplumsal ve insani gelişmenin yanı sıra sağlıklı bir sosyal çevrenin oluşmasının ve sürdürülmesinin önündeki en önemli engel olarak gördüklerini bildiren Kavaf, şiddeti ortadan kaldırmayı, kadına gösterilen merhamet ya da lütuf anlayışı içinde değil, ''hak'' çerçevesinde bir görev olarak kabul ettiklerini söyledi.

Konuşmaların ardından Çelik ve Kavaf karşılıklı olarak ''Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesinde Din Görevlilerin Katkısının Sağlanması Projesi'' protokol metnini imzaladı.