Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu, "17 Ağustos 1999 Depremi'nin ortaya çıkardığı gerçekler" başlığı altında sıraladığı tespitlerde kentsel dönüşüm projelerinin Türkiye'de amacının dışında uygulandığını öne sürdü.

"SORUNLARI DAHA DA ARTTIRIYOR"

Deprem sonrası ortaya çıkan zararları azaltmak için sadece yara sarma anlayışı ile hareket etmenin, sorunun ana kaynağını ortadan kaldırmadığı vurgulanan açıklamada, en dikkat çeken detay ise Düzce'de hem belediye eliyle hayata geçirilen hem de çıkarılan yasa ile halkın teşvik edildiği kentsel dönüşüm projelerinin sosyal ve toplumsal sorunları daha da arttırdığı tespiti oldu.

"ORTAK AKILDAN VE ESTETİKTEN OLDUKÇA UZAK"

Kentsel Dönüşüm konusunda sosyal, ekonomik, fiziksel ve psikolojik faktörlerin bir bütünlüğü içinde ele alınması gerektiği üzerinde durulurken, "Ancak bu konunun bizdeki karşılığı ise sağlıklı bir çevre ve yaşanabilir bir kent yaratmak yerine, yeni bir rant düzeninin oluşturulması olarak görülmektedir. Kentsel dönüşüm ve kent yenileme, bütünlüklü bir planlamanın sonucu olarak değil kentsel planlamanın kendisi olarak ortaya çıkmaktadır. Gerek TOKİ`ye devredilen, gerekse özelleştirme kapsamına alınarak özelleştirilen ve yapılaşmaya açılan kamu arazi ve arsalarının tükenmesi, yeni inşaat yapılacak boş alanlar bulmayı gündeme getirdi. 6306 Sayılı Afet Riski Altında Bulunan Alanların Dönüştürülmesi Yasası çıkarıldı. Bu yasa ortak akıldan ve estetikten, yaşanabilirlikten ve sürdürülebilir bir yaşamı hedeflemekten oldukça uzaktır." denildi.

Ayrıca 81 ilin son yıllarda hız kazanan inşaat projelerinin birer "arazisi" haline dönüştürüldüğü belirtilerek, "İnsan, tarih, doğal çevre, orman, dere, su ve geçmişe tanıklık eden ne varsa yok edilmiştir." ifadesi kullanıldı.

HABER; C. ÜSTÜNER