Başbakan Binali Yıldırım Düzce’de halka seslendi. Saatler öncesinden Anıtpark Meydanı'na gelen vatandaşlar, polis kontrol noktasındaki sıkı güvenlik taramasından geçerek miting alanına alındı. Ellerinde Türk bayrakları ve AK Parti bayrakları ile alanı doldurdu.
Program saatinin 14.00 olarak açıklandığı Düzce mitingi yaklaşık 1 saat rötarlı başladı. Düzce Valiliğini ziyaret eden Yıldırım, Düzce protokolü eşliğinde yürüyerek alana geldi. Yıldırım’ın mitinginde Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, AK Parti Düzce Milletvekilleri Fevai Arslan, Ayşe Keşir, eski milletvekillleri Metin Kaşıkoğlu, Osman Çakır, Celal Erbay ile AK Parti İl Başkanı Hikmet Keskin, Düzce Belediye Başkanı Mehmet Keleş yer aldı.
Düzceliler'i ilk olarak AK Parti Düzce İl Başkanı Hikmet Keskin selamladı ve 'Hoş geldiniz' dedi. Ardından kürsüye gelen Başkan Keleş, "Bugün Düzce olarak çok önemli bir misafir ağırlıyoruz. Saygıdeğer Başbakanımız AK Parti'nin tartışmasız kalesi Düzce'ye hoş geldiniz." diye konuştu.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Başbakan'dan önce yaptığı konuşmada, Düzce’nin ne yapacağını çok iyi bilen bir şehir olduğunu söyleyerek, referandumda doğru bir karar vereceğine tüm kalbinle inandığını belirtti. Özlü, CHP'li ve MHP'li vatandaşlardan da destek istedi.
DÜZCE’YE STADYUM MÜJDESİ
Özlü’nün konuşmasının ardından platforma çıkan Yıldırım, büyük bir coşkuyla karşılandı. Halkı selamlayan Başbakan Binali Yıldırım, referandum mitingindeki konuşmasına anayasa değişikliği ile nelerin hayata geçeceğini anlatarak başladı. Yıldırım, Düzce’nin plakası olduğu için Düzceliler'den 81 oranında oy istedi. Düzce’ye AK Parti iktidarında yapılanları hatırlatan Başbakan, Stadyum müjdesi verdi. Yıldırım ayrıca özel bir bağım var dediği Yığılca’nın yolunu bitireceklerini kaydetti.
ANAYASA KİTAPÇIĞI FIRLATILDI FAİZ YÜZDE 7500'E YÜKSELDİ
Anayasa değişikliği gerekliliğini ise geçmişte yaşananlar üzerinden örnekler vererek anlattı. Yıldırım, “Anlaşmazlıklar o kadar ileri gidiyor ki, iki bakan birbiriyle kavga bile ediyor. Hatırlayın 2001'de Cumhurbaşkanı, Başbakan'a anayasa kitapçığı fırlattı, o da ona hakaret etti. Bedelini millet ödedi. 21 Şubat'ta, kışın ortasında saban bir uyandık millet yarı yarıya fakirleşmiş, borcun iki kat artmış. Merkez Bankası kasasından bir gecede 7 milyar dolar uçup gitmiş. Faizler yüzde 7500'i bulmuş. Ülkemiz muz cumhuriyetine dönmüş. Bu acı tecrübeleri birlikte yaşadık. 1950 tek parti döneminde rahmetli Bayar, Menderes ve arkadaşları kurduğu siyasi hareketle sona erdi. Türkiye'de her 5 yılda bir seçim olsaydı şu an 19. hükümet işbaşında olacaktı.“ dedi.
BİZ MİLLETTEN BAŞKA KİMSE BİZE MUHTIRA VEREMEZ DEDİK
“Yıllar sonra milletin sinesinden AK Parti çıktı, onun kurucu genel başkanı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan çıktı.“ diyen Başbakan Yıldırım, şöyle devam etti: “Size Recep Tayyip Erdoğan'ın, Cumhurbaşkanımızın selamını getirdim sevgili Düzceliler. Unutmayın bizimle de uğraştılar. Hatırlayın genel başkanımız, partimizin kurucusu, milletin adamını milletvekili yapmadılar, yasakladılar. Bu da yetmedi, daha sonra ne yaptılar? Siyasi yasak getirdiler. 2007'ye geldik muhtıra verdiler. "Siz Cumhurbaşkanı seçemezsiniz" dediler, ülkenin önünü tıkadılar. Biz ancak muhtırayı milletten alırız, milletten başka kimse bize muhtıra veremez, dedik. O muhtırayı aynen iade ettik.“
DÜZCE PLAKASINDAKİ GİBİ YÜZDE 81 EVET OYUNA HAZIR MI?
Bu sefer siz misiniz bize Cumhurbaşkanı seçtirmeyen, o zaman millete gideriz, dedik. Ve millet referandum da evet verdi. Düzce yüzde 79 evet verdi. Ama şimdi en az plakanız kadar evet istiyorum. Hazır mı Düzce? 81 var mısınız? 81 ilin toplamını Düzce'de evet oylarıyla Ankara'ya taşımaya hazır mısınız? Allah sizlerden razı olsun. Zaten değerli Düzceliler sistemin bozukluğu buradan belli ediyor. Milletin meclise yolladığı vekiller Cumhurbaşkanı seçemiyor. Ama millet doğrudan sandığa gidiyor, Cumhurbaşkanını seçiyor.
HER GENÇ ULUBATLI HASAN HER KADIN NENE HATUN OLDU
Konuşmasında 15 Temmuz'daki darbe girişimine de değinen Yıldırım, şu ifadeleri kullandı: “Altın vuruşlarını kendilerince 15 Temmuz'da vurmak istediler. Ama bu millet tankların, mermilerni, uçakların önüne göğsünü siper ederek alçaklara dünyayı dar ediyor. Halkın ve hakkın gücü tankın gücünü alaşağı ediyor. Demokrasinin zincire vurulmak istendiği o gün her gencimiz birer Ulubatlı Hasan oldu, her kadınımız birer Nene Hatun oldu. İnsanımız tarihten aldığı miras ve sorumlulukla ülkesini savundu, teröristlere boyun eğmediniz. Vatanın, cumhurbaşkanının, demokrasinin yanında durarak meydanları doldurdunuz. Şehitler verdik, gazilerimiz oldu. Çanakkale'deki ecdadı selamlayarak şehadet şerbetini içtiniz.“
"DÜZCE, BU KUTLU YOLCULUKTA BİRLİKTE YÜRÜMEYE VAR MISIN?“
Kılıçdaroğlu'na seslenen Yıldırım, “İşte gençlik. Bu gençliği siyasete çok gören Kılıçdaroğlu dinle, dinle! Demek ki birileri darbelerden nemalanıyor. Demek ki bu sistemin bir yanlışı var. O yanlış da yetkinin doğrudan milletten alınmaması. Şimdi yaptığımız bu değişiklikle beraber temsil sorunlarını, siyasi tıkanıklıklarını artık geride bırakacağız. Yeni Anayasa 79 milyonu kucaklayan, kutuplaşma yerine kucaklaşmayı öngören, çatışma yerine birlikte çalışmayı sağlayan bir anayasa olacak. İstiyoruz ki, Düzceliler artık hep baharı yaşayalım. Çocuklarımız, gençlerimiz umut dolu yarınların inşa edildiği bir ülkede yaşasın. Onun için bu sistemde Türkiye, milletin istikametinde ilerlemeye devam edecek. Düzce bu kutlu yolculukta birlikte yürümeye var mısın?“
ARTIK AYAK OYUNLARI YOK! BAKAN PAZARLIKLARI YOK
“Artık yetki doğrudan millete geçiyor.“ diyen Başbakan Binali Yıldırım, şöyle devam etti: “Vekillerden alınıyor asıllara veriliyor. Vatandaş milletvekilleri seçimleriyle, Cumhurbaşkanlığı seçimlerini aynı gün yapıyor. Önünüze iki tane sandık geliyor. Birinci sandığa vekillerin oyunu atıyorsunuz, ikinci sandığa da Cumhurbaşkanı'nın. Böylece sandıklar açılıyor, memleketi kim idarece edecek belli oluyor. Efendim biz Ankara'ya seçip gönderiyoruz, Ankara'da Cumhurbaşkanı görevi kime, hangi partiye verecek? Kurulan hükümet onaylanacak mı? Bakan pazarlıkları, çeşitli ayak oyunları artık geride kalıyor. İlk günden hükümeti de kuruyorsunuz, güvenoyunu da veriyorsunuz. 5 yıl kulağınız rahat. Zırt pırt seçim yok. Zaman israfı yok, para israfı yok. İşimize gücümüze bakacağız. Cumhurbaşkanı ve milletvekilleri doğrudan halktan aldığı yetkilerle belirlenmiş oluyor.
ASLINDA KEMAL KILIÇDAROĞLU'NA TEŞEKKÜR ETMEK LAZIM
Meclis kanunları çıkaracak, Cumhurbaşkanını denetleyecek. Cumhurbaşkanı hakkında soruşturma yapabilecek. Genel görüşme yapabilecek, yazılı soru sorulabilecek. Efendim Meclis'in etkinliği kayboluyormuş! Hepsi yalan dolan. Şimdi Kılıçdaroğlu çıktı, biz meydan meydan dolanıyoruz. Kılıçdaroğlu öyle bir laf etti ki, bizim anlatamadığımız işi bir dakikada anlattı. Siz diyor, bu sistemi getiriyorsunuz da, Cumhurbaşkanı başka partiden Başbakan başka partiden olursa, bunlar geçinemezse ne olacak diyor. Hayyalelsela! Biz de bunu anlatmaya çalışıyoruz Kemal Bey! Bizim anlatamadığımızı en güzel sen anlattın. Aslında sana teşekkür etmek lazım. Ama yardımcısı dedi ki, Kemal Bey aslında tersinden okudu dedi. Bu da doğru. Bunlar zaten herşeyi tersinden okur. Eller aya, bunlar yaya.
SİZ ONU BUNU TACİZ EDERKEN BİZ BUNLARIN HEPSİNİ HESAP ETTİK
Yıldırım şöyle devam etti: “Cahillikleri ortaya çıkınca çevir kazı yanmasın. Şimdi diyor ki, ben onu onu söylemek istemedim. Peki nasıl? Efendim bir partiden Cumhurbaşkanı seçildi bir partiden. Meclis'teki çoğunluk da başka partiden olursa o zaman ne olacak? Öbürü tutmayınca şimdi buraya döndü. Hani sen değil miydin tek adam olacak diye. Meclis ile Cumhurbaşkanı ikisi birbirini denetliyor. Birisi yasama, denetleme yapıyor, öbürü de ülkeyi yönetiyor. Efendim, bunlar anlaşamazsa ne olacak? Bunların hepsi düşünüldü, siz orada burada zaman kaybederken, kürsüleri işgal ederken, onu bunu taciz ederken biz bunların hepsini hesap ettik. Meclis, Cumhurbaşkanı her iki kurumun da seçime götürme yetkisi var. Ama bir şartla. Meclis seçim kararı alırsa kendileri de gidiyor, Cumhurbaşkanını da götürüyor. Cumhurbaşkanı karar alırsa Meclis de gidiyor, kendi de gidiyor. Giderlerse hep beraber, dururlarsa hep beraber.“
ÇARŞI HER ŞEYE KARŞI YA BUNLAR ONLARI DA GEÇTİ
CHP'nin her şeye karşı olduğunu söyleyen Başbakan Yıldırım, projeler üzerinden örnekler verdi. Yıldırım, “Düzce'nin saygıdeğer güzel insanları. Bunlar her şeye karşı, biliyorsunuz. Yani Marmaray'ı yaparsın, Avrasya Tüneli'ni yaparsın, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü yaparsın, hızlı tren yaparsın bunlar hepsine karşı. Çarşı her şeye karşı diyorlar ya, bunlar onları da geçti. Yeni anayasada yargı tarafsız olsun diyoruz, Kılıçdaroğlu buna da karşı. Meğerse Kılıçdaroğlu, anayasa değişikliği metnini okumamış. Doayısıyla artık bunu mazur görüyoruz, daha fazla da Kılıçdaroğlu ile vaktimizi doldurmayalım, işimize bakalım. Geçen sefer hangi sandıkta oy kullandığını unutmuştu Kılıçdaroğlu.
KANDİL'İ DE BAŞLARINA YIKACAĞIZ TAŞERONLARINI DA
Ardından HDP'yi eleştiren Yıldırım, “Bunlar bölücü. Bunlar Kandil'in taşeronu. O Kandil'i de başlarına yıkacağız, taşeronlara da gereğini yapacağız. Kimse bu büyük ülkeyi bölmeye, parçalamaya, kardeşliğimizi bozmaya gücü yetemez. Türk, Laz, Gürcü, Çerkez, Alevi, Sünni, ayyıldızlı bayrak bizim. Düzce Meydanı'ndan söz veriyorum. Ülkenin doğusu, batısı, kuzeyi, güneyi her tarafı, 780 bin kilometre karenin her karış toprağı bizimdir, biriz, beraberiz, biz birlikte Türkiye'yiz. 16 Nisan 'evet' oylarınızla yeni Anayasa'yı yürürlüğe sokacağız ve ülkemizi bölmeye çalışan PKK, FETÖ, DEAŞ ve bilumum örgütlerinin de defterini düreceğiz. Kimse bu ülkeyi bölmeye asla ve asla cesaret edemeyecek.“ diye konuştu.
DÜZCE AK PARTİ İKTİDARIYLA YARALARINI SARDI
1999 yılında yaşanan yıkımları anımsatan Başbakan Yıldırım, şunları kaydetti: “Düzce iki deprem yaşadı. Ölenlere Allah'tan rahmet diliyorum. Mekanları cennet olsun. Düzce yaralarını sarmasının hemen ardından AK Parti iktidarıyla tanıştı. Toplam 14 yıl içerisinde Düzce'ye 8 milyar liralık yatırım ve destek yaptık. Helali hoş olsun. Düzce'ye 14 fakülteli 30 bin öğrencinin öğrenim gördüğü bir üniversite kurduk. 919 derslik yaparak geleceğimiz olan çocuklarımızın eğitimine verdik. 300 milyonun üzerine kaynak kullandık. Düzce'ye toplam 4 hastane kazandırdık. Sağlık yatırımlarımızın tutarı 60 milyonu geçti. Düzce'ye 74 kilometre bölünmüş yol yapıldı. Düzce'de ulaşıma toplam 3 milyar kaynak harcadık. Bir müjdem de Yığılcalılar'a. Yığılca'ya 3 viyadük yapacağız, yolu bitireceğiz. 1983 yılında parke işi yapıyordum. Yığılca'dan kasnak satın alırdım. Yığılca benim için çok özeldir. O güzel insanlarla ahbap oldum. Buradan bütün Yığılcalılar'a selam gönderiyorum.
DÜZCE'YE YAPACAĞIMIZ DAHA BİTMEDİ YENİ BİR STAT GELİYOR
Geçtiğimiz günlerde kendisini Ankara'da ziyaret eden AK Parti heyetine verdiği stadyum sözünü de hatırlatan Başbakan Yıldırım, “Düzce'ye yapacağımız daha bitmedi, yeni bir stat geliyor. Düzce'ye yakışan bir stadyum yapacağız. Biz laf değil iş yapacağız.“ dedi.
Konuşmasının ardından alanda toplanan vatandaşları bu kez vedalaşmak amacıyla selamlayan Başbakan Binali Yıldırım, Düzce'den sonra gerçekleştireceği miting için Bolu'ya hareket etti.
DÜZCELİLERDEN YÜZDE 81 OY İSTEDİ
Başbakan Binali Yıldırım, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Halk Oylaması Mitingi için geldiği Düzce'de, vatandaşlara “Bu kutlu yolculukta birlikte yürümeye var mısınız?“ diye seslendi. Şehrin plaka numarası olan 81'i oy oranı olarak istediğini söyleyen Yıldırım, “Düzceliler artık hep baharı yaşayalım.“ dedi. Düzce'ye verdiği stadyum sözünü miting alanında da yineleyen Başbakan Yıldırım, “Özel bir bağım var“ dediği Yığılca’nın yolunu da bitireceklerini kaydetti. Düzceli üreticilerin dört gözle beklediği fındık konusunda ise açıklama yapmadı.
Takım | O | P |
---|
Şamp. Ligi
UEFA
Düşme Hattı
Takım | O | P |
---|
Şamp. Ligi
UEFA
Düşme Hattı
Takım | O | P |
---|
Şamp. Ligi
UEFA
Düşme Hattı
Takım | O | P |
---|
Şamp. Ligi
UEFA
Düşme Hattı
Takım | O | P |
---|
Şamp. Ligi
UEFA
Düşme Hattı