Son yıllarda Türkiye'de tarım vasfındaki arazilerin hızla yapılaşmaya açılması nedeniyle çalan tehlike çanları, bakanlığı "Tarımda sit" uygulamasına sevk etti. Elde kalan ovaları yağmadan kurtarmak için Düzce'nin de aralarında bulunduğu 184 ovanın sit alanı ilan edileceği geçtiğimiz aylarda duyuruldu. Tam da Düzce Belediyesi'nin 20 köyü mücavire dahil ettiği döneme denk gelen bu açıklama, bu köylerde yaşayan halk için de derin bir nefes alınmasını sağladı. Mücavire alındıkları için tarım arazilerinin imara açılarak elden gideceğini düşünen köylüler, "Tarım ve hayvancılık bitecek" korkusu yaşarken, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın koruyucu hamlesi ile yapılaşmanın önü kapanmış oldu. Şimdi bu ovalarda ekilmedik bir karış yer bırakılmaması hedefleniyor.

 “Verimli tarım arazilerine imara açamayız”

Üretici birliklerinin de gündeminde üst sıralarda olan verimli tarım arazilerinin korunması konusu bir Türkiye gerçeğini de gözler önüne serdi. Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, sit uygulamasına ilişkin yaptığı açıklamada, son 35 yılda Türkiye’nin 4,6 milyon hektar araziyi yapılaşmayla kaybettiğini, bunun Trakya’dan büyük bir rakam olduğunu vurguladı.   Bayraktar, şunları söyledi: “Verimli tarım arazilerini imara açamayız. Buna hakkımız yok. Bu ülkenin, çocukların istikbaliyle oynamaya kimsenin hakkı yok. Bizim de talebimiz doğrultusunda Tarım Bakanımız Türkiye’deki (184'ü büyük) 193 ovanın SİT alanı ilan edileceğini ifade etti. Bundan büyük memnuniyet duyduk. İnşallah yasalaşır. SİT alanı olunca da yapılaşma olmaz. Bu arazilerimizi korumak zorundayız. Toprağı çocuklarımız saksı da mı görecek? Tarımı, sektörü bilmeyen bazı kişiler o kadar uçuk söylemlerle karşımıza çıkıyorlar ki; ‘suda üretiriz, uzayda üretiriz, orada üretiriz, burada üretiriz’. Kardeşim git uzayda üret hadi bakalım. Üretecek bir gezegen buluyorsan üret. Bu toprakların dışında başka alternatifimiz yok. Bu iyi bilinmeli. Sadece Ziraat Odaları Birliği’nin ehemniyet vereceği, arkasında duracağı bir sektör değil, bu sektör. Çok önemli. Bu sektörden karnını doyuran, bu ülkede yaşayan herkesin tarım sektörünün arkasında durması lazım. Bu sektör sadece çiftçimizin zenginliği için değil… Biz destek verilsin derken, sadece çiftçimizi düşünmüyoruz. Bu ülkenin zenginliğini, geleceğini düşünüyoruz.”