Bir ay önce Muncurlu Atatürk Devlet Hastanesi’nde ‘Bel Fıtığı’ ameliyatından kurtarılamayarak vefat eden 59 yaşındaki Güler Albayrakoğlu’nun eşi Selahattin Albayrakoğlu eşinin doktor hatası yüzünden hayatını kaybettiğini iddia etti.
 
ALBAYRAKOĞLU: “DOKTOR ‘PARDON’ DİYEREK AMELİYATI ERTELEDİ”
Eşinin belinde yaşadığı rahatsızlıktan dolayı ameliyattan 1,5 ay öncesinde sancısının bulunduğunu belirterek sözlerine başlayan Selahattin Albayrakoğlu, eşi Güler Albayrakoğlu’nun ameliyatı öncesi doktorla arasında yaşadığı diyaloğu şu sözlerle anlattı. Albayrakoğlu, “Doktor, bir hafta süren bir tedavi uyguladı. Tedavi sonucunda ameliyatın gerekli olduğunu ifade etti. 1,5 ay sonrasına ameliyat için tarih verdi. 24 Kasım 2015 gününe ameliyat için gelmemizi istedi. Ameliyattan 4 gün önce Muncurlu Atatürk Devlet Hastanesi’ne tetkikler için yatırıldı. 24 Kasım günü ameliyata alındı. 2 saate yakın ameliyat elbisesi ile bekletildikten sonra Doktor Bey gelerek ‘Pardon, kan tahlili yapılmamış, Anestezi Uzmanı müsaade etmiyor. Ameliyatı yarın yapacağız.’ dedi. Bizde anlayışla karşıladık, o gece eşim hastanede kaldı.” dedi.

ALBAYRAKOĞLU: DOKTOR, İZİNLİ OLDUĞU HALDE AMELİYATA GİRDİ
Doktorun ertelediği ameliyatı yapmak için izinli olmasına rağmen hastaneye gelerek ameliyata girdiğini iddia eden Albayrakoğlu, ameliyat süresince yaşananları yutkunmakta zorluk çekerek anlattı. “Ertesi gün doktor, eşimi ameliyat etmek için sabah erkenden ameliyathaneye aldı. O gün doktorun ameliyat günü olmadığı halde bize ‘Ameliyatı ben yapacağım. 50 dakikada kadar sürer.’ dedi. Ameliyata girdi. 4 saat ameliyathane kapısında bekledik. Herhangi bir bilgi verende olmadı. Doktorla görüşmek istedim ancak ameliyattan çıktıktan sonra görüşebildim. Doktor bana eşimin durumuyla ilgili olarak ‘Tansiyonu şuan düşük, kalbi istediğimiz düzeyde çalışmıyor. Kan takviyesi yaptık. Beklemedeyiz.’ dedi. 

“SAMANLIKTA İĞNE ARAMAYA BENZEYECEKTİ!”
Aradan geçen iki saatin ardından doktorun kendisine ameliyat sırasında eşinin ana ve kılcal damarlarının patladığı bilgisini verdiğini söyleyen Albayrakoğlu, doktorun kendisine ‘Genel cerrahi uzmanları patlamanın olduğu bölgeyi tespit etti. Eğer bulamasalardı, bu durum samanlıkta iğne aramaya benzeyecekti. Gereken müdahaleyi yaptık.” dediğini dile getirdi.

Doktorun kendisine Eşi Güler Albayrakoğlu’nun, Muncurlu’daki hastanede Yoğun Bakım Ünitesi olmadığı için merkezdeki Atatürk Devlet Hastanesi’ne sevk edileceği bilgisini verdiğini iddia eden Selahattin Albayrakoğlu, sevk sırasında şahit olduğu olumsuzlukları dile getirdi. “Ben ambulansla diğer hastaneye sevk edilirken eşimi gördüm. Ameliyata girdiği vücut yapısının 3 katı kadar şişmişti. Tahminimce ölmüş, vaziyetteydi. Eşimi o halde Düzce’deki eski Devlet Hastanesi’ne getirdiklerinde kapıda karşılayan görevli yoktu. Onu o şekilde yoğun bakımına aldılar.
 
ALBAYRAKOĞLU: “DOKTOR, DUA ETMEMİ İSTEDİ”
Doktorla sevk sonrası eşinin son durumu hakkında yaptığı görüşmede ‘Fazla yapacak bir şeyimiz yok. Allah’a dua edin.’ dediğini iddia eden Selahattin Albayrakoğlu, eşinin bulunduğu Yoğun Bakım Ünitesi’nden çıkan genç bir hemşire ile arasında geçen trajikomik olayı boğazı düğümlenerek anlattı. “Yoğun Bakım Ünitesi’nden çıkan genç bir hemşire çıktı ‘Eşi misiniz?’ diye sordu ve bana ‘Eşiniz Sara Hastası mı?’ dedi, dalga geçer gibi. Hemşire bana kullandığı ilaç olup olmadığını filan sordu. Zannediyorum ki eşim o zaman ölmüştü, bizi oyalamaya çalıştılar. Eşimin vefat ettiği bana ameliyat edildikten 11,5 saat gibi söylediler.”

ALBAYRAKOĞLU: “KAFAMDA BİRÇOK SORU İŞARETİ VAR”
Albayrakoğlu eşinin vefatıyla kafasında birçok soru işareti oluştuğunu şu cümlelerle dile getirdi.  “Eşimin ameliyatı bittikten sonra bize konuştuğunu söylediler. Ameliyathanede görev yapanlar eşimin 3-4 boyunca iç kanama geçirdiğini anlayamadılar. Anladıkları zaman kan takviyesi verdiler fakat geç kalındı. 3-4 tane Genel cerrahi uzmanları eşimin karnını açarak toplardamarının kesildiğini fark etti. Raporlarda vücuduna 13 ünite kan aldıkları yer alıyor. Ameliyatı yapan doktorlar Düzce’deki eski SSK’da görev yapan Kalp ve Damar Cerrahını damarı onarmak için çağırıyorlar. O doktor, kesilen damarı onarmaya çalışsa da sonuç alamıyor.

ALBAYRAKOĞLU: “EŞİME AMELİYATLA İŞKENCE YAPTILAR”
Eşine doktorların yaptıkları müdahale ile işkence ettiklerini düşünen Albayrakoğlu, doktorun hatasını kabul ettiğini söyledi. “Eşim ameliyatlar sonucunda paramparça bir haldeydi. Eşimin kamyon gibi bir ambulansla nakledilmesini işkence kabul ediyorum. Doktor, hata yaptığını bana söyledi. Bana ‘Olmayacak bir hata yaptım.’ dedi.”

ALBAYRAKOĞLU: “BU PSİKOLOJİYLE AMELİYATLARA GİRİYOR”
Eşini kaybetmenin acısıyla ameliyatla ilgili yasal bir başvuru yaparak şikayette bulunmayı düşünmediğini söyleyen Albayrakoğlu, canını en çok yakan olayı ve dava açmaya nasıl karar verdiğini şöyle dile getirdi. “Doktorlardan ve hastane yönetiminden ne bir taziye ne de bir özür gelmeyince ben bu durumu kabullenemedim. Bir insan, bırakın başa bir insana zarar vermeyi insan dışında başka bir canlıya zarar verse uyuyamıyor. Sen, hata yaparak sağlam iki damarı keserek bir insanın ölümüne neden oluyorsun, hiçbir şey yokmuş gibi ertesi gün ameliyatlarına devam ediyorsun. Ben en çok buna kızdım. Bu psikolojideki bir doktorun ameliyatlarını nasıl yaptığına şaşırdım düşündüm taşındım. Yasal olarak ne gerekiyorsa yapmaya karar verdim. Ameliyatı yapan Beyin Cerrahisi ve Anestezi Uzmanı hakkında gerekenin yapılması için çalışacağım. Bunu size anlatmamın amacı, diğer insanlarında böyle durumlara maruz kalmasını engellemektir.”
 

Haber:Y.SEVER