Hayrullah  Altay, Beypazarı’nı örnek göstererek, çok yakın bir geçmişte, Beypazarı’nın, tarihi yapılarından ve mahalli yemeklerinden başka bir şeyi olmadığını, ancak mahalli idarecilerin halk ile el ele vererek, mevcut potansiyeli nasıl değerlendireceklerine dair ciddi anlamda kafa yorduklarını ve çıkış yolunun turizmde olduğunu görerek ciddi bir seferberlik başlattıklarını, kısa zamanda bölgenin çekim merkezi haline gelmeyi başardıklarını söyledi.
 Hayrullah Altay, “Festivaller benim anladığım mahalli kalkınmanın motoru olmalıdır. Yani her yıl mahalli değerleri ön plana çıkarırsın, bu şair olur, yazar olur, saz yapım ustası olur, ses sanatçısı olur, bunlar mahalli değerlerdir. Bunlar sivil toplum örgütleri ve işadamlarına sunulur; adamın çok güzel sesi vardır ve kaset çıkaramıyordur, çok güzel bir kitap yazmıştır bastıramıyordur, bunlara ön ayak olur ve tanınmaları sağlanabilir. Fakat her yıl festival yapılan bir yerde profesyonel dünyasından sanatçılar getirilip dünya kadar paralar ödeniyor. Bu paraları ödemek için de esnafın, işadamının gırtlağına basılıyor, bunların kalkınmaya bir gram bile katkısı olmayan şeylerdir.” dedi ve mahalli değerlerin bu tür etkinlik ve festivallerde desteklenmesinin olmazsa olmazı olduğunu dile getirdi.
Hayrullah Altayın “Gözden kalbe damlalar” adlı 8. Özgün Hat Çalışmaları Sergisi’nin açılışı, 6 Temmuz Cuma saat 12:30’da Kdz. Ereğli festival programı kapsamında gerçekleştirilecek ve Ereğli Cumhuriyet Halkevi’nde 3 gün boyunca sanatseverlerin beğenisine sunulacak.