1128 akademisyenin "Bu suça ortak olmayacağız" bildirisi ortalığı karıştırdı. Operasyonların durdurulması çağrısında bulunan aydınlar hükümeti Kürt katliamı yapmak ve sürgün politikaları izlemekle suçlamıştı. Günlerdir tartışılan bildiri Feyzioğlu'nun da gündemindeydi

"DEVLET YIKILIRSA HEPİMİZ ALTINDA KALIRIZ"

Türkiye’nin zor bir dönemden geçtiğini anlatan Feyzioğlu, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Şunu hep birlikte söylemek zorundayız; devlet yıkılırsa herkes, hepimiz altında kalırız. Devlet yıkılırsa ne adaletten ne gelecekten ne refahtan ne insan haklarından ne de aydınlık bir gelecekten söz edebiliriz. O halde devleti yıkmak isteyen herkese, her güce karşı yek vücut olmak zorundayız. Bu noktada kanlı terör örgütü PKK’ya bir cümlecik dahi aleyhte konuşmadan sürekli ama sürekli Türkiye Cumhuriyeti’ne söz söyleyenleri, mütakere döneminin işgal altındaki İstanbul’un sözde aydınlarının kalıntıları olarak niteliyorum."

"Biz ‘adalet mülkün temelidir’ diyen ve bunu iliklerimize kadar yaşayan avukatlar olarak devleti ayakta tutmanın, mülke sağlam bir temel kazandırmanın vazgeçilmez şartının hukukun üstünlüğü olduğunu biliriz" diyen Feyzioğlu, hukukun, üstünün hukuku şeklinde değil herkesin sığındığı herkese, mevkisine, kimliğine, siyasi düşüncesine, dinine, mezhebine ve ideolojisine rağmen eşit uygulandığı hukuk olması gerektiğini söyledi.